SON DAKİKA
reklam
reklam

Kitaplı aşklardan kitapsız katillere!

Köşe Yazarı: SELAHATTİN DEMİREL   Eklenme Tarihi: 24 Ocak 2020, Cuma - 09:57   Okunma Sayısı:

Televizyonla pek aram yoktur ama o akşam bir film tutmak üzere oturdum başına. Toplumumuzdaki aile içi sohbetler, yerini önce TV dizilerine sonra da sosyal medya gezintilerine bırakarak çoktan unutulmuştu değil mi? Neyse ki bir şeylerin hep böyle olmadığını, daha naif ve mütevazı hayatların normal sayıldığı yılları bize anlatan “Seksenler” dizisi de yeniden ekranlara dönmüştü, biz de bunu bir teselli olarak görebilirdik.

Kanal gezerken bir Türk filmini başlarında yakalamıştım. En fazla 5-10 yıl önce bir TV kanalı için çekilmiş bir filmdi. Hayır, efendim, ismini vermeyeceğim ama aşk konulu bu filmin içindeki bir sahneden bahsedeceğim. Bir pastanede kitap okuyan kızın karşı masasında aynı mahalleden olup onunla tanışmak isteyen bir delikanlı oturmaktadır ve kitabı vesile ederek sorar: “Sezai Karakoç değil mi o? Biliyorum onu, çok iyi bir romancıdır!”

Ne güzel bir vesiledir kitap fakat film bu ya delikanlı bir pot kırmıştır, çünkü malum, Karakoç üstat, bir şairdir. Öyküleri, denemeleri vardır ama roman yazmamıştır hiç. Bu sahneyi izlerken sordum kendime, şimdiki sevdalarda kitabın etkisi nedir? diye. Kitapsız mıydı sevdalar ya da sevda görünümlü ilişkiler? Bugüne kadar kirletilmedik yanı kalmayan “Seni seviyorum!” sözü hiç kitapla desteklenmiş miydi mesela?

Sevgili ülkemde geride bıraktığımız 2019 yılında 474 kadın öldürüldüyse bu kitapsızlığın cinayetlerdeki etkisi neydi peki? Katillerin kaçı kitaplıydı? İstatistik Kurumu bu işin üzerine yoğunlaşır mı dersiniz?

Geçtiğimiz yıl bu kadar kadın öldürülürken 2000’e yakın işçimiz de iş cinayetlerinde hayatını kaybetmişti. Ölen işçilerimizin çoğu tarımda ve inşaat sektöründe çalışıyordu. Bu işte de bir kitapsızlık var mıydı acaba?

Şimdiki sevdalarda kitabın etkisi demiştik. Yine de kitaplı sevdalar vardır, bilirim ve selam ederim onlara! Hem de “okumaya fırsat bulamıyorum!” bahanesinin saçmalığına inat!

Filmdeki kızın elindeki Sezai Karakoç kitabı, “Şahdamar/Körfez/Sesler”di ve kızın derdine düşen delikanlı da aynı kitabı alarak içindeki şu şiiri okuyacaktı:

“Allah kar gibi gökten yağınca

Karlar sıcak sıcak saçlarına değince

Başını önüne eğince

Benim bu şiirimi anlayacaksın…”

KİTAPSEVER ROBİN HOOD!

İstanbul’da gerçek kimliğini gizleyerek ihtiyaç sahiplerinin kapılarına zarf içinde para bırakmasıyla bilinen Robin Hood, Üsküdar’da “kitap dostu” olarak bilinen bakkal Kamber Bozan’a 15 bin adet kitap bırakmasıyla haber oldu. Bakkal, olayla ilgili şunları söylemiş: “3 genç arabayla geldiler selam vererek içeri girdiler. Kolilerle kitap getirdiler ben de sordum. Bu kitaplar nereden geliyor diye onlar da bu kitapları Robin Hood göndermiş dedi, çok güzel dedim…”

Bakkal Kamber, o kadar kitabı sığdıracak yeri olmadığı için kitapların bir kısmını aldıktan sonra kalanının köylere gönderilmesini istedi. Robin Hood’un ekibindeki 3 genç de teklifi kabul ettiler.

Peki, Robin Hood ekibi neden bu bakkalı seçmişti? Bakkal Kamber’in en az Robin Hood kadar hayırlı bir eylemi vardı. Kendisinin okuyamadığını belirten bakkal, çocuklara ücretsiz kitap veriyor, okuyan çocukların daha sonra kitabı anlatmasıyla da onlara çikolata hediye ediyordu. Esnaflara da çağrıda bulunan Kamber bakkal, dükkânlarının önüne kitap standı koyup çocuklara yardımcı olmalarını istiyordu.

İstanbul, bunca keşmekeşine karşın hâlen ayakta durabiliyorsa güzel şeyler düşünerek gayrette olan bu insanların hürmetinedir, haberiniz olsun!

Selahattin Demirel

[email protected]

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam