SON DAKİKA
reklam
reklam

Trump’ın Çin Planı! KORONA

Köşe Yazarı: YASİN KOÇ   Eklenme Tarihi: 10 Şubat 2020, Pazartesi - 10:02   Okunma Sayısı:

Trump; en son ve en yaşlı Amerikan Başkanı. Ne yapacağı nasıl yapacağı belli olmayan tuhaf siyasetçi. Farklı yöntemleri olan, el sıkışmasından, attığı tweetlere kadar konuşulan gündemden düşmeyen bir adam Trump.
*
Şimdi gidelim 2016 ya ve bakalım seçim vaatlerine;

Sloganı “Yeniden büyük Amerika” idi.
Fabrikalar tekrar kurulacak, işsizlik sona erecek diyordu.
Tüm başkanlar söylemlerinde Rusya’ya karşı anti söylemlerle prim yaparken; Trump Meksika sınırına duvar öreceğim diyerek seçime girdi.

Çin’deki yatırımcılarımızı tekrar Amerika’ya çağıracağız dedi.

Ve Başkan olduktan sonra Çin ile sürekli büyüyen bir ticaret savaşına tutuştu.

Dolar karşında sürekli güçlenen Çin ve üretimdeki yükselişini durdurmak istiyordu.
*
İlk olarak kendi iş adamlarına Çin’den yavaş yavaş çekilmelerini ve üretimlerini tekrar ABD’de yapmalarını istihdamı kendi ülkelerine kaydırmaları telkininde bulundu.
Tabi ki işe yaramadı. Dünya piyasalarında ki rekabet öyle sert ki; öyle bir telkinle falan olmayacağını bu işin Trump’ın anlaması uzun sürmedi.
ABD Başkanı Donald Trump, ticaret savaşını daha da sertleştirdi ve Çin ürünlerine 200 milyar Dolar düzeyinde ek gümrük vergileri getirdi. Böylelikle Çin'den yapılan ithalatın neredeyse yarısına ek vergi getirilmiş oldu. Çin para birimi Yuan büyük bir değer kaybı yaşadı ve devalüasyon yaşadı.

Çin’e ham madde veren tüm ülkeleri ablukaya aldı. Çin hammadde sıkıntısı yaşadı ama, ülkeden çıkan hammadde gemileri Çin’e giderken daha yoldayken, faturası 4 ülke geziyor, el değiştiriyor ve Re-export denilen yöntemle tekrar Çin’e gidiyordu. Bu sıkıntı hemen bertaraf olmuştu.
*
Tartışmalar sürüp gitti.
Trump; Pekin'i sürücüsüz otomobil ve yapay zekâ gibi gelişmiş teknoloji alanlarında üstünlük sağlama çabasında sahtekârlıkla suçladı.

ABD Çin'in teknoloji hırsızlığı yaparak yabancı şirketleri ticaret sırlarını paylaşmaya zorlamak ve yabancı rakiplerinin önüne de bürokratik engeller çıkarmakla suçluyor. Pekin ise suçlamaları reddediyor ve Washington'un uluslararası ticarette yükselen rakibi olarak gördüğü Çin'in etkisini bastırmaya çalıştığını savunuyordu. Neyse taraflar sonunda suları dindirdi.

ABD ile Çin arasında "ticaret savaşı" olarak ifade edilen ve dünya piyasasını ve küresel ekonomiyi olumsuz etkileyen gerginliğin yumuşatılması amacıyla bir anlaşma imzalandı.

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'da bir törenle imzalanan anlaşmanın Amerikan ekonomisi açısından "dönüştürücü" olacağını söyledi.

Çin ise "kazan-kazan" olarak nitelendirdiği anlaşmanın iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesine hizmet edeceğini ifade etti.
Çin, ABD'den yaptığı ithalat miktarını, 2017'deki seviyesinden 200 milyar dolar artıracağını ve fikri mülkiyet haklarıyla ilgili düzenlemeleri güçlendireceğini duyurdu. Bunun 50 milyar dolarlık kısmı tarım ürünü olması şartıyla üstelik.

Bunun karşılığında ABD de Çin ürünlerine son dönemlerde getirdiği yüksek gümrük tarifelerini yarıya indireceğini açıkladı. Ancak gümrük vergilerinin çoğunun uygulanmaya devam etmesi beklendiği için birçok şirket müzakerelerin devam etmesi çağrısı yaptı.
*

Peki Trump kimmiş bakalım.

1946 yılında ani bastıran pastırma sıcakların da New York şehrinde doğdu. Beş kardeştiler ve bir kardeşleri alkol bağımlılığından genç yaşta hayatını kaybetti. Trump için 1950’lerin New York’u ve ölen kardeşi büyük bir sarsıntı oldu. Lisede müzik öğretmenine yumruk atıp askeri liseye kayıt yaparak okul değiştirdi. Mezun oldu ama subay olmak istemediğini fark etti. Hollywood’da film yapıcısı olmak istediğini söyledi. Üstelik Vietnam savaşına da çürük raporu alarak katılmadı. 3 kere evlendi ve toplam beş çocuk sahibi oldu. İnşaat işleriyle uğraşan babası birdenbire zengin olunca şirketin başına geçti. Daha 25 yaşındaydı. Manhattan’da eski bir binayı yenileyerek belediyeden 40 yıllığına vergi muafiyeti kazanması büyük ses getirdi. Televizyonlarda olmayı, röportajlar vermeyi ve sürekli gündemde olmayı seviyordu. En güçlü avukatlarla çalıştı. En iyi muhasebeciler onun emrindeydi. Doktoru New York’un konusunda uzman en iyi doktoruydu. Hayatında birçok şeyi değiştiren Trump; Avukatını muhasebecisini ve doktorunu asla değiştirmedi. Hatta eski eşi muhasebe işlerine yardımcı finans müdürü ve yönetim icra kurulundaydı, boşandılar ama görevini sürdürmesini istedi, eski eşi yakın zamana kadar sağlık sorunları çıkana kadar aynı görevi sürdürmeye devam etti.

Trump Manhattan’da kuleler dikmeye başladı. Yatırımlarını artırdı, Amerika’nın başkanı olmadan önce tüm Amerikalılar tarafından tanınan ve çok zengin bir işadamıydı artık. Askeri okuldan film yapımcı olmak isteyen bir genç olarak mezun olan Trump çoğu zaman kararsızdı. Ama bazı konularda ise takıntılı gibi çok netti. Avukatı, muhasebecisi ve doktoru…

Trump Çin’e kafayı takmıştı. Böyle birinci faz, ikinci faz gibi anlaşmalarla kabuğuna çekilemezdi. Amerika’lı üreticilerinden Çin’deki fabrikaları ABD’ye taşınması konusunda yeni bir şeyler denemeliydi.

Korona virüsü nasıl olduysa bazı büyük üreticileri ABD’ye olmasa bile Çin dışında bir yere üretimleri kaydırma fikrini tekrar akıllarına getirttirdi.

Trump bu ne yapacağını kestirmek öyle zor ki ? Ticaret savaşları masada bitti gibi gözükse de Trump için gündemlerden düşmeyeceği kesin gibi.

 

 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam