SON DAKİKA
reklam
reklam

Freud’un Muayenehanesinde Bir Müverrih: Zeki Velidi Togan

Köşe Yazarı: Murat SOYDAN   Eklenme Tarihi: 2 Mart 2020, Pazartesi - 11:34   Okunma Sayısı:

Bu iki farklı simanın yolu 1935 senesinde Viyana’da kesişir. Togan 1935 senesinde eğitim için Viyana’ya gider ve tahsil gördüğü enstitüye yakın olması sebebiyle Berggasse No:9 da bir oda kiralar. Fakat alt katında Freud’un muayenehanesinin (Enstitüsü) olduğundan habersizdir. Freud, başlangıçta Togan’ın komşuluğundan çok memnun değildir. Ortada bir “terlik problemi” vardır.  Freud’un muayenehanesinde çok hassas ve küçük seslerden etkilenecek kadar duyarlı aletler bulunmaktaydı. Togan’ın evinde terliksiz yürümesi bir sorun teşkil ediyordu. Freud, ev sahibi vasıtasıyla bu konuda uyarıda bulunmuş lakin tam anlamıyla başarı sağlayamamış ve sonunda Togan’ı evine davet etmiştir. Böylece iki isim tanışmıştır.

Togan ilk defa Freud’u görüyordu. Kendisi hakkında ki tek bilgisi Freud’un yanında çalışan bir Ermeni gencin ona verdiği Freud’a ait muhtelif kitaplarından ibaretti. Togan bu kitapların bazılarının okumuş fakat Freud’un görüşlerini hiç beğenmemiştir. Togan hangi kitapların kendisine verildiğini, hangilerini okuyup değerlendirdiği hakkında bilgi vermemiştir. Fakat tarih dikkate alındığında Freud, temel kabul edilen eserlerini çoktan yazmıştı. -Tekrar ilk karşılaşmaya dönecek olursak- Togan, Freud’un terlik uyarısı üzerine Freud’a şöyle der: “Ben Asya bozkırlarından gelen birisiyim, acaba ayaklarımı bu şartlara uydurabilir miyim?”. Togan’ın cevabı Freud’un ilgisinin çekmiş olacak ki Togan’ı muayenehanesine davet eder ve görüşürler.

Togan ilk görüşmede Freud’a; küçük kız çocuklarının babasına şehvetle bakmasına dair görüşünün Başkurt ve Kazaklar için gerçek olmadığını, kendi annesinin söylediği bir şiirde geçen “mührü bozgan” ifadesinden cinsel bir atıf yapıldığını ise kendisinin eserlerini okuyunca farkına vardığını söylemiştir. Bu görüşmeden sonra ikili birkaç kere daha görüşmüştür. Togan, o sıralarda çalıştığı ve Freud ilgilendirecek olan konular hakkında kendisine malumat vermiştir. Togan, Arap seyyahı İbn-i Fadlan’ın eski Oğuzlarda ki cinsel münasebet anlayışının diğer Müslüman Araplardan külliyen farklılığı üzerine okumalar yapmış, bunun Heredodut’un İskitlerin cinsel ilişkileri konusundaki malumatlarla mukayese etmiştir. Freud için önem arz edecek bu bilgileri onunla paylaşmıştır.

Togan, Freud’a şöyle demiştir: “Siz mühim ve enteresan ilim olan psikanalizi bu broşürlerinizdeki felsefenize çevirmekle ancak yazdıkları romanlarda kız kardeşlerinin çıplak hallerinde anahtar deliğinden seyrettiklerini utanmadan hikaye eden sapıklara okunacak eserler vermiş olursunuz.” Freud, Togan’ın bu söylediklerine hiç kızmamıştır. Freud, bu tür tepkileri fazlasıyla aldığı için muhtemelen hiç yadırgamıyordu. Bu görüşmeden sonra da birkaç kez ikili buluşmuştur. Togan, Freud’un bu konuda kendisiyle çok konuşmayı istediğini lakin kendisinin Avusturya’dan Almanya’ya geçtiği için görüşemediklerini ifade etmiştir.

Bizce Freud ve Togan ilişkisi daha uzun solukla olsaydı etkisi yüksek olurdu. Freud bu arkadaşlıktan yüksek bir verim alabilirdi. Freud Orta Asya Türkleri, İslam dünyası ve genel anlamda Doğu toplumlarının cinsel münasebete konusundan haberdar değildi. Mevcut bilgisi eksik ve yanlıştı. Geniş anlamda Doğu toplumları hakkında bilgi edinmesi onun teorilerini tekrar gözden geçirmesi, eklemeler yapması, sınır çizmesi noktasında yararlı olabilirdi. Aslında Freud da bunun farkındadır. Freud’un, Togan’ın anlattıklarına büyük ilgi duyarak görüşme konusunda istekli olması bu sebepten olsa gerek. Togan ile oluşacak dostluk bu noktada bizzat önem arz ederdi. Aynı şekilde Togan içinde bu dostluk faydalı olabilirdi. Muhtelif mevzulara bakışında bir değişim olacağı aşikârdır. Fakat kader bu dostluğun oluşmasına izin vermemiştir.

 

 

 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam