SON DAKİKA
reklam
reklam

Bir tatbikatın ardından (Diyarbakır-Devegeçidi) Bölüm-I-

Köşe Yazarı: Cengiz BAYSU   Eklenme Tarihi: 30 Mayıs 2020, Cumartesi - 12:31   Okunma Sayısı:

 

    1988 yılı Eylül ayı… Birliğimle Diyarbakır’ın 20 km kuzeyinde Devegeçidi Barajı’na dökülen Devegeçidi Çayı (Suyu) bölgesine tatbikata gitmiştik. Devegeçidi Çayı, Dicle Nehri’nden ayrılan bir koldur. Nehir’den ayrıldıktan sonra Hantepe güneyinden geçer, doğu-batı yönünde Diyarbakır-Ergani karayolunu kestikten sonra Devegeçidi Barajı’na dökülür.

    Tatbikat bölgesine gitmeden önce 1/25.000 ölçekli kara haritalarının ilgili paftasında yaptığım incelemede bu bölgede bir köprü olduğu görülüyordu. Nasıl olsa bölge keşfine de gideceğimi, vakit kaybetmeksizin köprü hakkında bilgi toplamamın uygun olacağını düşündüm.

    Diyarbakır il merkezindeki kütüphaneye giderek bilgi toplamaya ve kısa kısa notlar almaya başlamış, Valilikten de destek istemiştim. (Vali merhum Hayri Kozakçıoğlu’nu burada rahmetle anıyorum.) Eski tarihli bilgilerin dışında fazla bir ilerleme kaydedemedim. Sizlere sunduğum ayrıntılı bilgiler daha sonraki yıllara aittir.

    O yıllarda köprüye ulaşan yol toprak ve taşlıktı. Cip ile gitmek tabii ki avantajlıydı. Diyarbakır bölgesi geçmişte beylikler arasında birçok çatışmaya sahne olduğuna göre bugün veya yarın da bir harekât alanı içinde olabilirdi. Ülkemizde bu bölge içinde birçok medeniyete ait yapı vardır. Zaten çoğu tahrip olmuş vaziyetteki bu eserler bir harekât sırasında daha çok zara görebilirdi.

 

Devegeçidi Köprüsü

    Yöre halkı tarafından Cümek köyü köprüsü diye anılır. Eski tarihli haritalarda Karaköprü diye adlandırılmıştır. Cümek köyü köprüsü, Diyarbakır’ın 20 km kadar kuzeyinde Devegeçidi Çayı veya Suyu üzerinde bulunmaktadır.

    Kitabesine göre köprü 1218 (Hicri: 615) yılında Artuklu Hükümdarı Melik Salih Mahmud tarafından yaptırılmıştır. Köprünün her iki yanında Mimar Cafer bin Mahmud el Halebî adına rastlanmaktadır. Evliya Çelebi’nin 1065 (1654-55) yılında Çermik’ten Diyarbakır’a giderken üzerinden geçtiği, “musanna‘ ve müzeyyen” diyerek tarif ettiği Karaköprü bu olmalıdır.

    95-120 m uzunluğunda, 6,40 m genişliğinde ve yedi gözlü bir köprüdür. Uzunluk ölçüsü değişik kaynaklarda farklı rakamlarla belirtilmiştir. Bazı kaynaklarda köprü hattının toprağa kavuştuğu yere kadar, bazı kaynaklarda ise taş kısmının bitimine kadar olacak şekilde kabul edilmiştir.

    Köprü, siyah taştan yapılmıştır.  Ayaklarının kaynağa doğru tarafındaki selyaranlar tahrip olmuş durumdadır. Benim bölgeye gelişimden önce köprünün basit onarım gördüğü söylenmiştir.

    Kemerler arasındaki açıklık 8 m’dir. Beşinci ile altıncı gözler arasındaki üçüncü kitabede ise mallarını Allah yolunda sarf edenlerin övüldüğü Bakara sûresinin 261’inci ayeti yer almaktadır.

Köprünün nehirden yüksekliği 9 m’dir. Köprü üzerinde 1934 tarihi de restore edildiğinin ir işaretidir. Hantepe ve Cümek köylerini birbirine bağlar.

    Aynı bölgede IV. Murad tarafından yapımına başlanan ikinci bir Devegeçidi Köprüsü’nden de söz edilir. Diyarbakır ve çevresine dair etraflı çalışmaları olan Basri Konyar da 1936 yılında yayımladığı eserinde bu ikinci köprüyü kısaca tarif etmiştir. Konyar bu köprünün 1874 yılında (H: 1291) Ahmet Tevfik Paşa’nın valiliği sırasında inşasına başlandığını, fakat yeteri kadar sağlam yapılmadığından yıkıldığını ve 1880 yılında (H: 1297) yeniden inşa edildiğini yazmaktadır.

 

 

 

 

Köprü kitabelerinin metni

  • Doğuda suyun kaynağı yönünde köprünün sahildeki ayağıyla birinci göz arasında uzun

bir kitabe şeridi ve altında mimarın adı bulunmaktadır.

 

Besmele. Tatavva’â bi-amelihî el cisr el mübarek Mevlana es Sultan el Melik üs Salih el Âlim el Âdil el Müeyyed el Muzaffer el Mansur Nasır üd Dünya ved Din Sültan-ül İslam vel Müslimin Ebul Feth Mahmud bin Muhammed bin Karararslan bin Artuk Nasir Emir-ül Mü’minin

El Ustâz Cafer bin Mahmud el Halebî ve zalike fi senei hâmis aşara ve sittemie.

 

  • Köprünün doğudaki ikinci ayağı üzerinde bulunan at nalı şeklindeki kitabenin altında

soldaki dikdörtgen çerçevenin içine Cafer bin Mahmud’un adı kaydedilmiştir. Sağdaki dikdörtgen çerçevenin içinde ise Artuklu Hükümdarı Melik Salih Mahmud’un adı bulunmaktadır.

Emere bi-amelihî Mevlana el Melik üs Salih Nasır-üd Dünya ved-Din Mahmud bin Muhammed Artukî… El Melik-üs Salih El Ustâz Cafer bin Mahmud

 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam