SON DAKİKA
reklam
reklam

Frigya’da biz gezi

Köşe Yazarı: Cengiz BAYSU   Eklenme Tarihi: 6 Temmuz 2020, Pazartesi - 10:38   Okunma Sayısı:

Frigler

Frigler, 10’uncu yüzyılda Anadolu’ya gelip önce Propontis (Marmara) ve Sangarios (Sakarya) kıyılarına yerleştiler. Bu sırada Hititler yıkılmıştı. 9’uncu yüzyılda Gordion’u kurdular. Frig devleti, 8’inci yüzyılda Gordios’un oğlu Kral Midas (738-696) döneminde en güçlü zamanını yaşamıştır. Asur kaynaklarında Urartu devletinin “MuşkiliMita” (Kral Midas) ile anlaşma yaptığı yazılıdır. Asur Kralı II. Sargon, Kral Midas ile bu anlaşmayı Kimmerlere karşı yapmıştır.

 

Frigya’nın coğrafyadaki yeri

Frigya, bugünkü Kütahya’nın batısından itibaren Eskişehir; Konya, Isparta, Burdur illerinin kuzeyinde kalır. Doğuda Halys (Kızılırmak) Irmağı, güneydoğuda Tuz Gölü ve Babadağ, batıda ise Banaz (Sindros) Çayı ile sınırlanır.

7’nci yüzyılda Kimmer akınlarıyla güçten düştü. 278 de Galat akınlarıyla Galatia olarak anılmasına rağmen 116’da Frigya adını alarak Roma ve Persler arasında bölündü.

Önemli kentleri; Aizanoi, Ankyra, Gordion (Polatlı), Hieropolis, Leodikia (Eskihisar), Midas (Yazılıkaya), Pesinus (Ballıhisar), Metropolis (Ayazin, Gazlıgöl), Keretapa (Kayadibi), Kibyra (Gölhisar), Synnada (Şuhut).

Frigler, Troya’da Akalara karşı savaştılar. Müzik ve dansta ileriydiler. Flütü buldular. Kadınları kapalıydı. Ağaç ve ahşap işlerinde ileriydiler. Hayvan hikâyeleri vardı. Kybele kültünü devam ettirerek Roma’da panteona soktular. En önemlisi Yazılıkaya (Çifteler, Midas’ın kenti). Tümülüsler Gordion çevresindedir.

 

Bölgenin önemli isimleri

Midas

Silenos, bir gün Midas’ın sarayının gül bahçesinde sızar. Midas da onu 10 gün ağırlar ve Dionysos’a ulaştırır. Dionysos, Silenos’un bir dilekte bulunmasını ister. O da “tuttuğum altın olsun” der. Dionysos, bunun gerçekleşmesi için Silenos’un Paktalos (Sard / Salihli) Çayı’nda yıkanması gerektiğini söyler.

Pepuza

Hareketin kurucusu olan ve kendisini Kitab-ı Mukaddes’in ilgili pasajlarına (Yuhanna, 16/5-16) dayanarak Paraklit (Yuhanna İncili’nde 14-16 de; “benden sonra birisi gelecek o kendinden bir şey söylemeyecek” olarak tanıtır.

Montanus’la kadın peygamberler Priscilla ve Maximill, Kutsal Ruh’la konuştuklarını ve insanlara son vahyi getirdiklerini iddia etmişlerdir. Böylece onlar İsa’nın çok yakın bir zamanda Pepuza kentine ineceğini ve insanların sıkı bir oruç/perhizle buna hazırlanmalarını söylemiştir (Aland, 1987).

Hareketin ortaya kısa bir süre sonra Montanus, Tymion yakınlarındaki Pepuza’yı kendisi ve takipçileri için merkez olarak seçer ve Kudüs olarak adlandırır.

Karun

M.Ö 6’ncı yüzyılın ortalarına tarihlenir. Bu tarihin Lidya Kralı Kroesus’un (Karun) dönemine denk düşmesi nedeniyle, bu yapıtlara “Karun Hazinesi” adı veriliyor.1965-68 yılları arasında kaçak olarak kazılan Uşak’ın Güre ilçesinde Toptepe, İkiztepe, Haylaztepe ve Aktepe ile Manisa’nın Kırkağaç ilçesi, Harta Mevkii’ndeki bir başka tümülüsten çıkan buluntuların tümüdür.

Diğer önemli yerler ise, Ulubey kanyonu, Pepuza antik kenti, Aksaz hamamı, Kemikli Tepe’dir.

 

Galata Mevlevihanesi Müdürü Yavuz Bey ile beş yıla dayanan bir dostluğumuz vardır. Çoğu kez biraraya gelir, Türkiye’deki arkeolojik kazı yapılan yerler, mevzuat, buluntulara yapılan işlemler ve benzeri konuları konuşuruz.

Resmi görevle gittiği Pepuza kentinde gördüklerini anlatırken ve kaydettiği görüntüleri izletirken oldukça heyecanlandım. Öncelikle 2.000 yıl önceki medeniyetlerin yerleştikleri ve su ihtiyacını karşıladıkları yerler, su ve savunma yapıları, yollar, anfiler bana her zaman çok ilginç gelmektedir.

İnsanlar 2000-2500 yıl önce eğitim ve eğlenme amacıyla tiyatrolar yapmışlar. Günümüzde bile bu kadar heybetli tiyatrolar yok… Büyük büyük su tesisleri, kemerler ve sarnıçlar ise Osmanlı döneminde maksemler ve çeşmeler şeklinde karşımıza çıkmaktadır.

Dün tuttuğunun altın olacağına inandırılan, ancak bunun gerçekleşmesi için Paktalos Çayı’nda yıkanmaya yöneltilen Silenos’un efsanesi bugün de sürdürülebilir. Roma Hamamı elden geçirilerek bölgeye turist ve Hristiyan hacılar çekilebilir, hatta bu bölge bir inanç merkezi haline getirilebilir.

Kültür Bakanlığımızın çalışmaları her zaman göz doldurucudur. Bu konuya da el atacağı ümidimizi koruyoruz.  

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam