SON DAKİKA
reklam
reklam

Havai fişekle patlatılan mutluluk!

Köşe Yazarı: SELAHATTİN DEMİREL   Eklenme Tarihi: 8 Temmuz 2020, Çarşamba - 10:12   Okunma Sayısı:

Cuma günü Sakarya’da bir havai fişek fabrikasında feci bir patlama meydana geldi, resmî rakamlara göre 7 insanımız hayatını kaybetti.

Siz hiç havai fişek patlattınız mı, bilmiyorum ama ben havai fişeklerden nefret ederim. Silah sanayinin sevimli görünen zararlı bir ürünüdür havai fişekler.

Devletin yerel yönetimleriyle beraber havai fişeği hiç çekinmeden bolca kullandığı sevgili ülkemde bu eylemi oldukça havai bulurum ve görgüsüzlük olarak görürüm.

Ne hikmetse son yıllarda bu fişeğe olan merak daha bir arttı, olur olmaz yer ve zamanlarda havai fişek gösterilerine maruz kaldık.

Gökyüzündeki kuşlardan kumsaldaki caretta carettalara ve içindeki kimyasallar yoluyla da insana oldukça zararlı olan havai fişeğin kullanıcıları, onu üreten işçileri acaba düşünmüş müdür hiç?

* * *

Sakarya’daki patlamada acı bir gerçek ortaya çıkmıştı. Bu fabrikada 2007’den bu yana patlamalar olmuş ve fabrika patlamalardan sonra çokça isim ve yer değiştirmişti.

7 işçinin öldüğü, onlarca işçinin yaralandığı patlamanın nedeni neydi, tedbirsizlik var mıydı? sorularına yanıt aranırken bir zaman sonra yine aynı fabrikada benzer bir patlamanın yaşanmayacağının teminatını verebilecek bir yetkili olacak mı?

* * *

Patlamada eşini kaybeden fabrikanın eski işçilerinden Salih Çelik, fabrikada sigara içildiğini şikâyet ettiği için işinden çıkarıldığını söyleyerek vahim bir tespit yapıyordu:

Bu fabrikanın kaçıncı patlayışı? Her patladığından sonra isim değiştirilerek yeniden kurulmaz ki! Neden incelemiyorsunuz? Onlar sefasını sürer, biz bağıra bağıra ağlarız sadece. Ben şimdi çoluk çocuğumla kalacağım evde. Benim yaramı kim saracak, hiç kimse.

“Bir düzen kurmuştum. Ben ne garibanlıklarla büyüdüm… Zar zor evlendim, çoluk çocuk sahibi oldum bir yuva kurdum, tam mutluluğu yakaladım derken mutluluğum gidiyor. Böyle adalet mi olur? Ben ne yapacağım şimdi?”

Bu açıklamayla aklıma şu söz geldi ve bir kez daha doğruluğu ortaya çıktı:

“Namluları kendilerine dönük olsa da silah fabrikalarında işçiler çalışır!”

* * *

Sakarya’daki fabrikada aynı zamanda Ramazan topları da üretiliyormuş.

Patlamada ölen işçilerin eliyle yapılmış Ramazan toplarının patlatılmasıyla kaç oruç açıldı acaba? İşte bu da hiçbir denetlemede ortaya çıkamayacak acı bir hesap sorusu!

* * *

Havai fişek patlatmaya, kutlama ve gösterilerde “Vay be, ne güzel!” diye ağzınızı açmaya devam edecek misiniz?

Kabahat sadece sizde değil! Sakarya gibi sanayileşmiş bir şehirde 40’lı yaşlardaki insanlar “mutluluğu yakaladım derken” mutluluğundan olmuşsa bu canına yandığım ekonomik göstergelerin de TV’lerde bilgiççe laflar eden iktisat profesörlerinin de hiçbir anlamı kalmamıştır!

İşçilerin, mutsuzluğu göze alarak ürettikleri havai fişeklerle mutluluklarını kutlayan insanlar, ödenen bedelin farkında olurlar mı bundan sonra? Yoksa yine vur patlasın, çal oynasın devam mı?

* * *

Hasan Hüseyin Korkmazgil’den:

“çok çok öldürdüler, doktor

geceleyin öldürdüler

gündüzün öldürdüler

yılın üç yüz altmış beş günü

her gün…

yatakta sofrada sokakta işte

...

öldürülmek, sayın doktor

bile bile gülmemektir

bile bile konuşmamak

bile bile okumamak

bile bile

susa susa

sıka sıka dişleri

katlanmaktır acıya

ve alçaklığa...”

 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam