SON DAKİKA
reklam
reklam

Sinsi davrandılar, hırçın oldular

Köşe Yazarı: Cengiz BAYSU   Eklenme Tarihi: 11 Temmuz 2020, Cumartesi - 15:26   Okunma Sayısı:

Türk Deniz Kuvvetlerinin bazı personeli hakkında yürütülen davalar, donanmadan ilişiği kesilenler ve hapse atılanlar nedeniyle TSK’nın gücü sınanmaya kalkıldı. Yunanistan başta olmak üzere İsrail, KRY (Kıbrıs Rum Yönetimi) ve diğer bazı Avrupalı bazı ülkeler, bu gelişmelerle zil takıp oynamaya çalıştı (!).

 

Atağa geçtiler

   Kıbrıs Rum Yönetimi, bu gelişmeler üzerine Doğu Akdeniz’de doğalgaz sondaj çalışmalarını başlattı. Türkiye bu duruma tepki gösterince Yunanistan Savunma Bakanı, “Biz Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Uluslararası Deniz Hukuku’ndan kaynaklanan haklarını koruyabilecek güçteyiz” şeklinde bir çıkış yaptı. Bu havalı çıkışın ardından İsrail’e gideceği açıklanan Yunanistan Savunma Bakanı’nın bir dizi askeri anlaşmalar yapacağına dair basında da haberler çıktı.

   Yunan Savunma Bakanı’nın karasularını 12 mile çıkarma isteğini bir kez daha dile getirmesi ve Akdeniz’deki gelişmeleri kararlılıkla izledikleri yönünde Parlamento komisyonunda konuşmalar yapması zamanlama açısından ilginçti.

   Dikelya üssünün sahibi İngiltere, her ne kadar AB’nin mensubu ise de bu birliğin üyelerinin giderek zayıflayan ekonomilerini toparlayabilmek için birbirlerine nasıl çalım attıklarını bildiği için böyle bir enerji havzasından elde edeceği menfaatin kendisine yansıyacağı zamanı bekliyordu.

   Yunanistan, Türkiye’den tehdit gördüğü bahanesiyle ‘mağdur’ konumunu öne çıkarıyor ve AB’den yardım talep ediyordu. Amerikan petrol şirketleri hemen kolları sıvadılar ve Rum tarafıyla işbirliğine geçtiler. Şaka değildi, Büyük Abi destek veriyordu Akdeniz’in bu şımarık çocuklarına… AB’nin de Türkiye’ye “Rum kesimini tehdit etmemesi” yönünde uyarıda bulunmuş olması KRY ve Yunanistan için ayrı bir güç kaynağıydı.

 

İsrail’e gelince

   M-60 tankları ve F-4 uçaklarının modernizasyonu, İHA’ların (İnsansız Hava Araçları) satış ve bakımı, karşılıklı pilot eğitimi ve atış sahalarımızın kullanılması gibi yardımlaşma ve teknik destek içeren ana başlıklarla İsrail, Türkiye’den adeta kapitülasyonlar elde etmişti.

    İsrail, 1967 Arap-İsrail savaşında ABD’den destek almış, 1990 yılındaki Körfez Harekâtı sırasında da Saddam’ın kimyasal başlıklı füze atmasına karşı koruma görmüştür. ‘Büyük abi’ye bir vefa borcu olduğunu kabul etmesi nedeniyle Irak’a karşı yapılan ikinci harekât sırasında ABD’ye fiziki ve elektronik istihbarat desteği sağlamıştır.

   Çevresindeki ülkelerin petrol denen servetin içinde yüzmelerine rağmen İsrail bu zenginlikten yoksundur. 1990’lı yıllarda Irak’ın lideri Saddam gibi bir diktatörün tehditlerine maruz kalmıştır. Benzer şekilde tehditleri günümüzün İranlı yöneticileri savurmaktadır.

   Ülke sınırlarının korunması ve vatandaşlarının can güvenliğinin sağlanması zorunluluğu, İsrailli yöneticileri huzursuz kılmakta ve onlara enine boyuna tartışmadan kararlar aldırabilmektedir. Silahla ve güç kullanarak yapılan müdahaleler önceliklidir. Entebbe baskını, Gazze olayları, Marmara operasyonu gibi ani çıkışlar, İsrail’in sergilediği bu tür davranışlara birer örnektir.

 

Soykırım İsrail için ne ifade ediyor?

   İsrailli yetkililer, sözde “soykırım” iddialarının kabulü için ABD ve Avrupa’daki Ermeni lobilerinin önde gelenleriyle toplantılar düzenlemek, PKK liderlerinin eğitimini üstlenmek, örgüte teknik destek sağlamak gibi anlamsız demeçler veriyorlardı. Doğruluk payı nedir, bilmiyoruz ama bu çark edişte Başbakan Netanyahu’nun uyarılarının etkisi olduğu malumdur. 

   İsrail hükümeti, Rum Yönetimi ve Yunanistan ile ittifak yapmış ama bundan bir sonuç alamamıştı. Türkiye ile bozulmuş olan ilişkileri düzelmemişti... İsrail, Ermeni diasporası, PKK, Suriye yönetimi ve Barzani faktörleriyle Türkiye aleyhinde çalışmalar da yaptı.

   “Büyük abi” yıllarca El Kaide’yi besledi, yetiştirdi. Büyük bir hava gücü, her türlü istihbarat olanağı, izleme takip imkânı ve teknik üstünlüğü vardı. Bu topraklarda kaygı ve şüphelerle yaşayan Türkiye ve İsrail’in, ilişkilerde huzur aramaları zor bir ihtimaldi, öyle de oldu..

 

 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam