SON DAKİKA
reklam
reklam

Naif Bir Mucize: Minimalizm

Köşe Yazarı: Nur Şevval ÇETİN   Eklenme Tarihi: 25 Temmuz 2020, Cumartesi - 09:44   Okunma Sayısı:

                                                Naif Bir Mucize: Minimalizm

Minimalizm neden vardır? Nedir diye sormuyorum kendime çünkü ne olduğu, neden var olduğundan daha ulaşılabilir bir cevaptır. Cevapları olan bir soru zihnimi monotonlaştırırken, cevaplarının sonu olmayan bu soru düşüncelerimi zinde tutabiliyor. Düşünceleri zinde tutarken soru sormak, neden diyebilmek, irdelemek, üzerine gitmek… hayatı ve aklı anlamlandırmaya yarayan şeylerdir. Minimalizm de hayatı anlamlandırma yoluna açılmış kapılardan biridir. Öyleyse bu kapıya bir filozof gözünden bakalım.

Epikuros’la ilgili büyük zevk düşkünü olduğunu söyleyenler vardı. Bunlar bir söylentiden ibaret olmakla birlikte gerçeği öğrenmeye de yardımcı olmuştur. Epikuros büyük bir evi, şişeler dolusu şarabı, çok fazla eti veya ekmeği tercih etmezdi. Dünyevi zevkleri hayatın başlıca amacı olarak gören filozofun başlıca zevkleri kendine yetecek kadar yemek, ev ve dostlarıydı. Hayatı gerçekte nelerin zevkli kıldığına dair vardığı çarpıcı sonuçlar, döneminde yaşayan yoksul insanları sevindirici; varlıklı insanları üzerinde ise düşündürücü bir etki bıraktı. Çünkü gerçek zevkler eşyanın, paranın miktarıyla; alanın boyutuyla değil insanda bıraktığı yeterlilik ve özgün duygusuyla ölçülebilirdi. O zamanlar buna minimalizm denilmemiş, henüz bu kelime keşfedilmemiş olsa da fazlalığın mutluluk getirmeyeceği Epikurosçulara göre anlaşılmıştır. Fazlalıktan oluşan karmaşa yerine, yeterli olan nesneleri ve dostlarını yerleştirmiştir. “Bir şey yiyip içmeden önce ne kadar yiyeceğinize ne içeceğinize değil bunları kiminle yapacağınıza dikkat edin” diyen Epikuros mutlu bir yaşam için edinilmesi gerekenler listesinin başına da dostluğu eklemiştir. Vardığı sonuca karşın varlıklı insanların daima mutsuz olacaklarına kanaat getirmedi. Varlık mutluluğu etkileyebilecek bir kavram değildi. Pahalı eşyalar, lüks yaşam, yüksek kazanç beraberinde mutluluğu getirmekten ziyade gerçek mutluluğun önüne alım gücünü koyabiliyordu. Bu yüzden yoksullara daima mutsuz olacakları aşılanmıştı. Epikuros bu tabuyu yıkmak için arzuladığımız şeyleri sınıflandırmayı denedi. Gerekli ve doğal şeyler, doğal ama gereksiz, doğal ama gerekli değil olmak üzere üç grupta inceledi. Yani her istenilen eşya veya his hayatı devam ettirmede zorunlu değildi. Ün ya da güç olmadan dünyada var olabilir, mutlu olunabilirdi. Parayla, lüksle veya o dönemde her neye karşılık geliyorsa onunla mutluluk arasında doğrusal bir ilişki yoktu. Lüks yaşam bir yerden sonra mutluluğu, özgürlüğü sabitliyor ve oradan ilerisine götüremiyordu insanı. Villada tatilini geçiren biri de çadırda konaklayan gibi aynı oranda mutlu olabilirdi. Dostla ya da düşünceyle doldurulmamış boş alanlar Epikuros için sanıldığı gibi zevklerin doruğu değildi. Küçük bir bahçede birkaç dostla sınırsız düşünceye, mutluluğa ve özgürlüğe sahip olunabilirdi. Yeter ki insan bunu denemeyi istesin, ihtiyaçla fazlalığı birbirine karıştırmasın.

Minimalizm, adı her ne kadar önceden bu olmasa da geçmişte de bazıları tarafından benimsenmiş bir yaşam biçimiydi. Günümüzde de ismini ve temel halini aldıkça bazı kesimlerce benimsendi. Artık Epikuros’u okumayanlar da hayatın az ve sade olanla daha özgün olduğuna inanıyorlar. Günümüzdeki gereksiz fazlalığa karşı çıkarak biçimciliğin insanı mutlu etmeye yetmeyeceğini ileri sürüyorlar. Yani minimalistlere göre daha az karmaşa daha huzurlu, özgün bir hayatı getirir beraberinde. Bu karmaşa yalnızca eşyadan ibaret değildir. Çünkü fazlalık denilen şey, sadece evlerde değil zihinde de yer buluyor kendine. Düşüncelerde, arkadaşlıklarda, kitaplıklarda, kafada dönen müziklere kadar bulunan her fazlalık kendi içinde bir karmaşa yaratıyor. Ve bunlardan vazgeçebilmek karmaşayı çözebilmektir. Minimalist olduktan sonra insanların özgür hissetmesi de bu yüzdendir. Vazgeçtikleri her parça daha yükseklere uçmalarını sağlamıştır. Bu yaşamların canlı örneğini MİNİMALİZM Önemli Şeylere Dair Bir Belgesel ’de görebilirsiniz.

Kısaca tüketim odaklı yaşamın karşıtı olan minimalizm, her yerde karşınıza çıkmasa da arayınca bulabileceğiniz naif bir mucizedir. Ne olduğu ve neden ortaya çıktığı özgün yaşam arayanların sorduğu bir sorudur. Cevapları ise minimalizm ile birlikte kendilerini buldukça ortaya çıkar.

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam