SON DAKİKA
reklam
reklam

Sigmund Freud’a Göre Düşlerimiz Ne Anlama Gelir?

Köşe Yazarı: TUĞÇE DİLARA SÖNMEZ   Eklenme Tarihi: 22 Ekim 2020, Perşembe - 10:32   Okunma Sayısı:

Freud’un en önemli saptamalarından bir tanesi de düşlerin nasıl yorumlanacağı konusudur. Ancak bu konuya girerken bana çağrışım yaptığı için ufak bir anının üzerinden geçmeliyim. Psikolojik Danışmanlık lisans hayatıma ilk başladığım yıldı, hatta üniversite hayatımın ilk dersiydi. Hocamız derse geldi ve bir soru sordu: “Neden üniversite okuyorsunuz?” Herkes kendine göre bir takım nedenler sıraladı. İkinci sorusu benim de o ana kadar ilk kez “gerçekten” düşündüğüm bir soru oldu. “Neden bu bölümü okuyorsunuz?” Cevaplar makineden çıkma gibi hızlı hızlı geliyor, akademisyenimiz hiçbirinden memnun olmuyordu. Birilerine yardım etmek isteyenlere bunun çok üstten bakan bir tavır olduğunu söylüyor, bölümün farkında olan kimsenin olmadığından yakınıyordu. Bir anda el kaldırdım ve “Ben kendimi anlamak istiyorum, kendisini anlamayan hiçbir insanın bir başkasına faydası olamaz.” dedim.

Nokta atışı yaptığımı bölümde ilerledikçe anlamıştım. Çünkü Freud bir dostuna yazdığı mektupta şöyle anlatıyordu: “Kendi kişiliğimi çözümleme, şu anda elimdeki en önemli çalışma aracı ve bu süreci tamamladığımda benim için çok büyük değeri olacak.” Peki, Freud kendi iç dünyasına inebilmek için ne kullanıyordu? Tabi ki düşlerini. Freud yaşamının erken dönemlerinden itibaren gördüğü düşleri (rüyaları) kaydetmiştir. Çalışmalarında da bunlardan faydalanmıştır.

Freud, uygulamalarında hastalarının çok sıklıkla rüyalarından söz ettiklerini gözlemler. Üstelik hastalar uyanıkken dile getiremedikleri birçok şeyi düşler aracılığıyla dile getirebilmektedir. Yaptığı çalışmalar sonunda Freud düşleri, bilinçdışında gizlenen isteklerin bilinç düzeyindeki anlatımı olarak tanımladı. Günlük hayatta uyguladığımız sansür uyku esnasında gevşer ve bilinçdışındaki bazı istek ve duyguların bu sansürü aşması sağlanır. Rüyadaki simgeler, sınırı aşmış olan düşüncelerin ve isteklerin maskelenmiş biçimidir.

Düşleri yorumlamanın çeşitli yöntemleri vardır. Bir düşü yorumlamak düşün gelişimini ve anlamını keşfetmek demektir. Bu keşif ancak, kişinin geçmiş yaşamını, şimdiki durumunu ve arzularını bilmekle gerçekleşir. Freud rüya yorumunu, rüyayı gören kişinin kendisine bırakır. Ancak onun anlattıklarına göre simgeleştirme, yön değiştirme, daraltma ve yansıtma yöntemlerini kullanarak gizil içeriği görünür içeriğe dönüştürebiliriz. Şimdi bu yöntemlerden bahsedelim.

Simgeleştirmede rüyada görülen bazı nesnelerin veya sembollerin bazı beden bölgelerini, bu beden bölgelerinin işlevlerini, aile üyelerini, doğumu, ölümü temsil ettiği düşünülür. Ev, insan bedeninin; su, doğumun simgeleri olabilir. Simgeleştirmenin amacı, rüyanın gerçek içeriğinin gizlemek ve rüyayı gören kişinin tedirgin olmasını engellemektir. Yani simgeler kabul edilmesi güç duyguları ve arzuları maskeler ve kişinin doyum sağlamasına imkan tanır.

Yön değiştirmeyle ruhsal enerji, rüyanın gizli içeriğini simgelere aktarır. Simgeler oldukça zararsız görünümlü oldukları için sansüre uğramazlar. Rüyasında babası yerine bir başka adam gören kişi rüyayı sansürlemek zorunda kalmaz ancak rüyayı sürdüren gücü babadan alıyor olabilir. Bunu ancak rüyayı gören kişiye yönelttiğimiz doğru sorularla bulabiliriz.

Daraltma mekanizmasıyla bilinçdışındaki istekler, korkular, dürtüler birleştirilerek görünür rüya içeriğindeki tek bir simgeye bağlanır. Örneğin bir çocuk rüyasında korkunç ve saldırgan bir yaratık görmüşse, bu yaratık yalnızca babasını simgelemekle sınırlandırılamaz, annesinin bazı yönlerini, hatta çocuğun kendi kötü dürtülerini de yansıtıyor olabilir.

Yansıtmada ise kişi aslında bilinçdışından kaynaklanan kabul edilemeyen arzu veya dürtüleri, başkası tarafından kendisine yapılıyormuş gibi görebilir. Çoğu kez kendisine kötü davranan kişiye, aslında kendisi kötü davranmak istiyordur.

Freud’a göre düş yorumlarken düşü bir bütün olarak değil, içindeki parçaları ayrı ayrı düşünerek kabul etmek gerekir. Her parça ayrı çağrışımlar yapabilir. Düş görülmesi ile düşü yorumlama arasındaki çağrışımlar, görünürdeki düşün gizli düş içeriklerine ulaşmamızı sağlar. Düş yorumlarken amacımız, düşü ortaya çıkaran isteğe doğru giderek süreci tersine çevirmektir. Böylelikle bilinçdışı düşüncelerin farkına varırız.

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam