Olumsuzluklar, olması gerektiği için mi yaşanır, yoksa olması gerekenler olmadığı için mi yaşanır?

Yaşanan olumsuzluklar öyle sanıldığı gibi kadersel bir sonuç değil, insanın bilinçsizliğinden kaynaklanan durumlardır. Çoğu kişi hoşlanmadığı durumları kadere yüklemeye meyillidir. Eğer hayatlarında güzel şeyler oluyorsa kendilerine kötü şeyler oluyorsa da bu sebebini kaderlerine yükleyerek sorumluluktan kaçarlar. Oysa herkes yaşadığı hayattan %100 kendisi sorumludur. Bu sorumluluğu kabul edenlere yol açılır, çözümler gelir.

Her insan doğası gereği güzellikleri yaşamak ister. Çünkü her insanın en doğal hakkıdır güzel yaşamak. Fakat herkes güzel olana kolay ulaşamaz.

Peki hiç düşündünüz mü kendisi için en iyi olanı isteyen insan neden hoşlanmadığı durumlara maruz kalır? Çünkü güzellikleri yaşamak istiyorsa eğer, kendisi için istediği şeyleri aynı hevesle herkes için de istemesi gerektiğini bilmez de ondan.

Güzelliklerin açığa çıkmasını istiyorsa insan bütünün hayrına olanı istemesi ve kendisi için istediği herşeyi başkaları içinde istemesi gerektiğinin farkında olmalıdır. Dertlerini paylaşmak istediği kadar elinde olanı da paylaşmakta istemeli insan. Ben bilincinden biz bilincine erişmeli.

Hakikatine dair farkındalık kazanmalı ve içinde yaşadığı sistemin dilini çözmeli insan evvela. Sistemin dilini çözen kişi sistemin yasalarının farkına varır ve buna uygun davranır. Çoğu kişi bu yasaları bilmediği için hayata kör bakar, ben bilincinden biz bilincine geçemez ve nerede yanlış yaptığını bir türlü göremez. Farkındalıkları oluşuncaya kadar olmadık işler gelir insanların başlarına, bu yüzden.

İşte bu nedenle yaşanan tüm olumsuzluklar olması gerektiği için olmaz,

olması gerekenler olmadığı için olur.

Örneğin; İnsanlar hasta olması gerektiği için hasta olmazlar.

İnsanlar, mutsuz olmaları gerektiği için mutsuz olmazlar.

İnsanlar, ahlaksız olmaları gerektiği için ahlaksız olmazlar.

İnsanlar, haksızlığa uğramaları gerektiği için haksızlığa uğramazlar.

İnsanlar, yoksul olmaları gerektiği için yoksul olmazlar.

Bu ve buna benzer olumsuzluk içeren her durum olması gerekenler olmadığında yaşan durumlardır.

Işığın olmayışının karanlığı ortaya çıkarması gibi insanların cahilliği de olumsuz durumları ortaya çıkarır. İnsanoğlu bilinçlendikçe aydınlanır ve güzellikleri yaşamaya başlar. Olması gerekenler olamadığında, hayrın açığa çıkması için şer oluşur. Yaşanan her olumsuzluk insanları güzel düşünmeye davet eder. Bu davetin farkında olarak hareket etmeli insan. Her şerrin akabinde ders almıyorsa insan, başı dertten kurtulmaz .Bu yüzden yaşanan her şer güzelliklerin açığa çıkmasına vesiledir denir.

Yaşanan her olumsuzlukta kendinize sormanız gereken doğru soru, " hangi doğrum beni bu yanlış sonucu yaşamama neden oluyor" olmalıdır. İnsanlar genellikle yanlış yapmak istedikleri için yanlış yapmazlar, doğru bildikleri yanlışlar yüzünden yanlışa düşerler.

Yaşadığımız sonuç, hayatımız boyunca niyetlerimiz ve davranışlarımızın ortalamasından açığa çıkan en iyi olasılıktır. Şu an olan her neyse bu olacak olanın en iyisidir. Olanı kabul kişiyi bir sonraki boyuta taşır.

"Olmuş olan, olacak olanların içinde en hayırlı olandır." (Muhyiddin İbn-i Arabi)

Güzel bir hayat yaşamak istiyorsanız, öncelikle niyetlerinizi, düşüncelerinizi ve davranışlarınızı güzelleştirin. Sonra olumsuzluklara rağmen iyi niyetinizi muhafaza etmeye devam edin.Umudunuzu canlı tutun. Hayatın size nasıl güzel kapılar açtığını zamanla göreceksiniz.

Güzellikleri hep birlikte yaşamak dileğiyle...

Sevgiyle kalın..