SON DAKİKA
reklam
reklam

NE İSTİYORSAN DEĞİL, NEYE İNANIYORSAN ONU ÇEKERSİN YAŞAMINA …

Köşe Yazarı: AYDANUR AKTAŞ HIRA   Eklenme Tarihi: 28 Kasım 2020, Cumartesi - 11:35   Okunma Sayısı:

Bir sonbahar günü ormanda gezinti yaparken bir taraftan da düşünüyordu içinden.

Neydi bu yaşamın sırrı diye.

İstemediği halde yaşadığı nahoş olayları neden yaşadığını tam olarak anlayamıyordu,

Durmadan sorguluyordu, anlamaya çalışıyordu hayatı, kaderi, kendini...

Kim tayin ediyordu sanki bu kaderi ?

Kim istemişti onun acı çekmesini?

Neden kendisine sorulmuyordu ne istediği?

Allah bu kadar adaletsiz olamazdı.

 

Düşünmekten ve yürümekten yoruldu. Dinlenmek için ormandaki bir ağacın altına oturdu.

Ormandaki kuş sesleri, hemen yanı başında akan dereden gelen su sesi, hafif hafif ensesine çarpan esinti muhteşemdi. Kuş seslerini dinliyor çam ağaçlarının kokusunu içine çekiyordu.

Öyle bir dalmıştı ki doğaya, içi geçmiş uyuya kalmıştı.

 

Epey bir zaman sonra dinlenmiş bir şekilde uyandı. Hava hala aydınlıktı çok uyuduğunu sanmıştı ama saatine baktı daha erkenmiş dedi. Acıkmış ve susamıştı.İçinden keşke mükellef bir sofra olsaydı da şimdi de karnımı doyursaydım diye geçirdi.

 

Birden önünde kocaman bir sofra belirdi. Tamda sevdiği yiyecekler vardı. Düşünmeden yemeye başladı.Karnı biraz doyunca keşke içecek bir şeyler olsaydı diye içinden geçirdi. Anında bir sürü içecek geldi sofraya. Kana kana yedi içti. Karnı doyunca düşünmeye başladı.

 

Bu sofra buraya bu şekilde nasıl gelebilirdi ki.?

Cinler periler mi var burada acaba diye düşündü, içini bir korku sarmaladı.

Birden etrafında bir sürü farklı yaratık belirdi.

Eyvah dedi aklıma gelen başıma geldi. Bunlar beni tuzağa düşürdüler, beni öldürecekler diye geçirdi içinden. Düşündüğü an'da etrafındaki yaratıklar üzerine yürümeye onu ölümle tehdit etmeye başladılar. Tam başına kocaman bir taş gelmek üzere idi ki bu bir rüya olmalı dedi ve irkilerek birden uyandı.

 

Uyandığında ağacın altındaydı… Acıkmış ve susamıştı.

Keşke dedi rüyamdaki gibi mükellef bir sofra olsaydı da karnım doyursaydım. Anında mükellef bir sofra geldi önüne. Düşünmeden yemeğe başladı. İçinden bu sofrada içecek eksik diye düşündü. Hemen içecekler belirdi sofrada. Adam gururla gökyüzüne baktı ve Rabbim beni ne kadar çok seviyorsun sana müteşekkirim dedi. Adamın içi bütün evreni içine alacak şekilde genişledi ve yüreği sevgiyle doldu. Burası cennet olmalı dedi içinden. Birden etrafında ona hizmet eden melekler belirdi. Burası cennetse benim köşkümde vardır kesin dedi. Kafasını kaldırdı etrafına bakındı. Az uzağında tamda hayal ettiği gibi bir köşk vardı.

 

Birden yerinden fırladı.

BULDUM BULDUM dedi. Hazine bulmuşcasına heyecanla.

Yaşamın sırrını buldum diye bağırmaya başlamıştı ki kendi sesiyle UYANDI…

O sırada eşi onu uyuduğu kanepede sarsıyordu neyi buldunnnnn iyimisin kalk yemek hazır.

Çok acıkmış ve susamıştı hemen yemeğe oturdu.

Ama aradığı cevaba rüyasında ulaşmıştı.

Sakinleşmiş ve hayatın sırrını anlamıştı.

Artık biliyordu ki o neye inanıyorsa ve neyi düşünürse onu çekiyordu hayatına...

 

 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam