SON DAKİKA
reklam
reklam

Bodrum’u Üne Kavuşturan Halikarnas (Cevat Şakir Kabaağaçllı)-2

Köşe Yazarı: DİLARA CEREN TÜRKMEN   Eklenme Tarihi: 29 Temmuz 2021, Perşembe - 13:29   Okunma Sayısı:

Sürgünle Bodrum’a gitti ve Bodrum’u çok sevdi

Çok çeşitli dergilerde yazıları ve karikatürleri yayınlanan ve 1925’e kadar da geçimini bu şekilde sürdüren Cevat Şakir için ikinci önemli dönüm noktası da 1925’de olur. Dört asker kaçağının kadersizliğiyle ilgili olarak Hüseyin Kenan takma adıyla kaleme aldığı 13 Nisan 1925 tarihli “Hapishanede İdama Mahkûm Olanlar Bile Bile Asılmağa Nasıl Giderler” başlıklı öyküsünden ötürü İstanbul İstiklal Mahkemesi’nde yargılanır. “Memlekette isyan bulunduğu sırada, askeri isyana teşvik edici yazı yazmak” tan suçlu bulunur.

Mahkeme başkanı Ali Çetinkaya tarafından idama mahkûm edilmek istenirse de, Kılıç Ali Bey’in önerisiyle kalebentlikle Bodrum’a sürülür ve üç yıllık sürgünlüğünün yarısını tutkuyla bağlanacağı Bodrum’da geçirir. İstanbul’a dönerek cezasının yarısını da burada tamamlamış olmasına rağmen yürekten bağlandığı Bodrum’a geri dönmüş ve burada meyvecilik, süngercilik, balıkçılık, bahçıvanlık, turist rehberliği yapmış ve denizle ilgili eserler yazmıştır.

İkinci evliliğini dayısının kızı olan Hamdiye, üçüncü evliliğini Hatice Hanım’la yapan Cevat Şakir’in üç evliliğinden beş çocuğu olur. Çocukları ortaöğrenim çağına gelince, o yıllarda bu kasabada ortaokul bulunmaması sebebiyle ailesi ile İzmir’e taşınacak ve bir süre de İzmir’de ikamet edecektir. Buna rağmen Kabaağaçllı   hiçbir zaman da; Bodrum’dan kopmayacaktır.

************************************************************************

Hikâyemizde “Deniz Cığırını” açtı, “Mavi Hümanizma” akımının kurucusu ve öncüsü oldu

Hikâye ve romancılığımızda “deniz çığırını” açan Halikarnas Balıkçısı / Cevat Şakir Kabaağaçllı, deniz insanlarının yaşantılarını anlatmasıyla ün yapan sanatçı aynı zamanda usta bir balıkçı, sünger avcısı, botanik uzmanı ve iyi bir tarihçidir. Eserlerinde ise Ege ve Akdeniz Bölgesi kıyıları ve açıklarında gelişen, denize bağlı olaylar kendine yer bulur. Balıkçı, gemici, süngerci, dalgıç, kaptan ve tayfa gibi ekmeğini denizden çıkaran kişiler, yazarın hikâye ve romanlarının şahıs kadrosunu oluştururlar. Onun kahramanları kendisine göre “ötelerin çocukları”dır ve sonu ölüm bile olsa denize tutkun olan insanlardır.

Eski Yunan kültürünün Anadolu’nun Ege kıyılarında doğduğunu düşünerek, bu kültürün kendi kültürümüz olarak benimsenmesi gerektiğini ileri süren; Halikarnas Balıkçısı / Cevat Şakir Kabaağaçllı   bu yüzden aynı zamanda “Mavi Hümanizma” akımının da kurucusu ve öncüsü olmuştur. Söz konusu akımın destekleyicileri arasında Sabahattin Eyüboğlu ve Azra Erhat da yer almaktadır.

Yazı ve düşünceleriyle Azra Erhat gibi döneminin önemli aydınlarını etkilemiş bir kişi olarak, çeşitli dillerden yüz kadar da kitap çevirmiş olan ve kendi eserlerinin sonraki baskıları yapılagelen Halikarnas Balıkçısı’na Kültür Bakanlığı tarafından 1971 yılında Devlet Kültür Armağanı verilecektir.

Eserlerinde canlı ve dinamik bir anlatıma sahip olan Halikarnas Balıkçısı / Cevat Şakir Kabaağaçllı ömrünün son bölümünü Bodrum’un tanınmasına ve kitlelere ulaşmasına adayacaktır. Bodrum’da yaşadığı dönemde arkadaşları ile ilk Mavi Yolculuk fikrini ve uygulamasını gerçekleştirir. Bu mavi yolculuklarda amaç dünyadan kaçmak ve medeniyetten uzak olarak kafayı dinlemekti. Zira: haftalarca denizde kalınır ve sadece acil ihtiyaçları temin etmek için karaya çıkılırdı.

13 Ekim 1973’te İzmir’de yaşamını yitiren Halikarnas Balıkçısı’nın mezarı Bodrum’dadır. Bugün onun anısına Bodrum’da pek çok heykel ve anıt bulunmaktadır.

 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam