SON DAKİKA
reklam
reklam

‘Eski’ kokan semt: Çukurcuma

Köşe Yazarı: Cengiz BAYSU   Eklenme Tarihi: 20 Ekim 2021, Çarşamba - 03:02   Okunma Sayısı:

 

İstanbul’un eski bir semti olan Çukurcuma, ünlü antika dükkânlarıyla,  birçok diziye, romana ve filmlere ev sahipliği yapmaktadır. Çevresinde bulunan Taksim ve Beyoğlu’na göre çukurda kalması ve Fatih Sultan Mehmet’in buraya cuma namazlarını kılmaya gelmiş olması gibi nedenlerle adının Çukurcuma olduğu rivayet edilir.

 

Hafta sonu seyrine doyum olmayan bu semtte ufak bir gezinti yaptım. Yediğim içtiğim benim olsun, ben size gördüklerimi anlatayım. Benim gibi daha önceden gitmeyenleriniz var ise belki gitmelerine de vesile olurum.

 

Çukurcuma’ya gittiğinizde ilk olarak antika dükkânları ve eski yapılarla karşılaşacaksınız. Modernleşen dünyaya inat, “eski” kokan bu semtin içinde bulunan antika eşya satış mekânlarında ilginizi çekecek birçok obje bulabileceksiniz.

 

Her dükkânda sergilenen birbirinden güzel antikaların hepsinin kendine özgü bir hikâyesi ve bir yaşanmışlığı var elbette… Dükkânlardaki esnaf buradaki eşyaların bazı sergilerde sergilendiğinden bahsediyor.

 

Yıllar öncesinde yaşanmışlıkları bulunan kömürlü ütü, leğen, ibrik, çıkrık, yün eğirici, yer sofrası, tahta kaşık, at arabası, fayton ve bunlara ait tekerlekler, duvar saatleri, şömine, mangal, testi, çeyiz sandıkları, tablolar, duvar kilimleri sizi bir an eski zamanlara götürüveriyor. Nostaljik anılar uyandırıyor bu semt.

 

Bazı eşyaların geçmişine çok yeni kalsam da televizyonda izlediğimiz eski Türk filmlerinde birçok eşyayı çoğumuzun gördüğü de bir gerçektir. “Eskiye rağbet olsa bitpazarına nur yağardı” diye söylemiş atalarımız. Neden eskiler bu sözü söylemişler bilemem; ama buradaki eskilere sanki nur yağmış gibi… Eğer yolunuz düşer de giderseniz, ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız.

 

Peki, bu kadar anlattın bu semte nasıl gidilir, diyeceksiniz. Ondan da kısaca bahsedeyim. Sağ olsun akıllı telefonlar artık bir yere nasıl gideceğinizi size anlatıyor. Kaybolmanıza dahi izin vermiyorlar.

 

Çukurcuma Beyoğlu sınırları içerisinde yer alıyor. Denize bakan bir yamaç üzerinde konumlandırılmış bir semt. Çukurcuma’ya inerken dik yokuşlardan iniliyor ve bu yokuşlardan inerken seyrine doyum olmaz İstanbul manzarası görebiliyorsunuz.

 

Beşiktaş’tan ya da Taksim’den buraya ulaşabilirsiniz. Ben Taksim istikametini tercih ettim yokuş çıkmak istemediğimden dolayı. Galatasaray Lisesi’nin hemen yanından aşağı inen sokaktan yürüdüğünüzde Fransız Sokağı’na ulaşacak, bu yoldan ilerlediğinizde Çukurcuma’ya varmış olacaksınız. Gezmeyi düşünen arkadaşlarıma şimdiden iyi geziler diliyorum.

 

Osmanlı Arşiv kayıtlarından

Çukurcuma’da iki çeşme yaptırılmak istenmiş. Düşünce safhasında suyun nereden getirtileceği, işlemler ve keşif konusu gündeme gelmiş. Ruznamçe-i evvel Hacı Yusuf Rıza Efendi bu işi üstlenmiş. Galatasaray suyundan iki masura su temin ederek çeşmelere bağlattırmış.

Bir süre sonra Çukurcuma’da Fatma Hatun’un evinde yangın çıkmış ve tabii mahalledeki evleri de tehdit edince küçük bir tulumbacı takımı kurulmuş. Yanan evin inşasına başlanmış.

Çukurcuma’daki Muhyiddin Fenarî İbtidaî Mektebi (İlkokul) sabık (eski) Muallim-i Evveli (ilk öğretmeni) İsmail Hakkı Efendi,  Maarif Meclisi tarafından açılan imtihanı başarmış ve ehliyetnamesini almış.

Saka esnafından Mustafa’nın Çukurcuma’da Hristiyanların oturduğu mahallede bir evi varmış. Bu evi Hristiyanlar kiralamak istemişler ama saka Mustafa buna karşı çıkmış ve engel olmaya devam etmiş. Zaptiye Mustafa ve eviyle ilgili tahkikat başlatmış.

Başbakanlık Osmanlı Arşivi

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam