SON DAKİKA
reklam
reklam

Cumhuriyet gençliğinin simgesi

Eklenme Tarihi: 4 Ocak 2021, Pazartesi - 10:41   Okunma Sayısı: 184884
Bundan tam 90 yıl önce Cumhuriyet karşıtı gericiler tarafından şehit edilen Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay, Cumhuriyet gençliğinin bir simgesi olarak kalplerde yaşamaya devam ediyor

 

Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay'ın şehit edilişinin üzerinden tam 90 yıl geçti. Milli ve toplumsal belleğimizde yer eden Menemen olayının öncesini ve sonrasını sizler için Menemen'de araştırdık.

1930 yılında Menemen’de yedek subay olarak askerlik görevini yapmakta olan Öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay, Cumhuriyet'e karşı isyan çıkartmayı planlayan gericiler tarafından 23 Aralık günü şehit edildi. Kubilay Olayı, Türkiye Cumhuriyeti’nin 1925 yılında yaşadığı Şeyh Sait Ayaklanması’ndan sonra gördüğü ikinci büyük isyandı. Yaşanan bu irtica olayına Türk devletinin tepkisi son derece sert oldu. Bu nedenle Menemen Olayı tarihimizde çok önemli bir yere sahiptir. Mustafa Kemal Atatürk, Menemen Olayındaki kararlılığı ile bir tek askerinin bile kendisi için ne kadar önemli ve değerli olduğunu kanıtlamış, Cumhuriyeti'nin yıkılamaz temeller üzerine kurulduğunu herkese

ispat etmiştir.

 

Şehre tepeden bakıyor

 

Menemen Olayının hemen ardından Menemen’de devrim şehidi Kubilay ve iki bekçi adına anıt dikildi. Kubilay’ın hatırası artık Menemen’deki anıtıyla yaşatılıyor. Menemen Kazımpaşa Mahallesi Kubilay Caddesi üzerinde yer alan Şehit Kubilay Anıtı, her yıl ölüm yıl dönümünde binlerce insanı ağırlıyor. Kubilay Şehitliği ve Anıtı olarak geçen bölgede ayrıca Menemen Şehitliği de yer alıyor. Şehre hakim tepede olan anıt, üç basamakla çıkılan dört köşeli ana kaide üzerinde piramidal bir kütle halinde yerleştirilmiş. Birbirine kenetlenerek yükselen 3 adet pembe renkli granit sütundan oluşan Anıtta ortadaki uzun sütun Kubilay'ı, sağdaki ve soldaki sütunlar ise bekçi Hasan ve bekçi Şevki'yi temsil ediyor. Anıtın bir yüzünde Kubilay Olayı’nın anlatıldığı mermer kaide üzerinde elinde mızrak tutan bir genç heykeli bulunuyor. 

 

Emanetin bekçisiyiz

 

Yemyeşil ağaçların içinde bulunan Şehitlik, Garnizona bağlı askerler tarafından korunuyor. Ancak kısa bir süre sonra Şehitlik, Belediye'ye devredilecek. Şehitlik Nizamiyesi'nin hemen yanında bulunan odada, Kubilay dönemine ait fotoğraflar ile bir de anı defteri yer alıyor. Taş bir yoldan gidilen

Anıt, Cumhuriyetin ilk heykeltıraşlarından sayılan Ratip Aşir Acudoğlu tarafından 1932 yılında yapıldı. Anıtın yapımında gazeteci Nadir Nadi ve onun tüm yurt çapında başlattığı yardım kampanyası etkili oldu. Anıtın ön yüzünde şehitlerimizin adları, memleketleri, doğum ve ölüm yılları yazıyor. Bu yazıların üstünde Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'nin bir bölümü bulunuyor. Anıtın üzerinde ise “İnandılar, dövüştüler, öldüler. Bıraktıkları emanetin bekçisiyiz” yazısı yer alıyor.

 

Asıl ismi Mustafa

 

Herkes onu Kubilay olarak tanısa da, ilk devrim şehidimizin asıl adı Mustafa'dır. İzmir Darülmuallimin'den, Bursa İzmir Darülmuallimin'e nakil edildiğinde, kayıtlarda Mustafa Fehmi Kubilay olarak yazıldığı görülüyor. Ancak Fehmi ismini ve Kubilay ismini ne şekilde ve nasıl aldığı ise bilinmiyor. Soyadı Kanunu 1934 yılında çıkartıldığı için bilinenin aksine Kubilay onun soyadı değildir. Ancak İzmir Darülmuallimin yıllarında Kubilay Han'a beslediği hayranlık nedeniyle arkadaşları tarafından Kubilay olarak çağrıldığı bilinmekte. 1928 yılında aynı okulda öğretmen arkadaşı Vedide Hanım ile evlenen Kubilay'ın nikahı da Aydın'da gerçekleştirilen ilk resmi nikah olarak kayıtlara geçti.

Vedide Hanım ile bir yıl evli kalan Kubilay'ın bir de Vedat Aktuğ adında oğlu oldu.

 

Menemen görevi

 

Eşinden ayrıldıktan sonra vatani görevini yapmak için İzmir Gaziemir acemi birliğine giden Kubilay, oradan İstanbul Harbiye Mektebi'ne, oradan da Menemen 43.Piyade Alayı'na gönderildi. Menemen'de Rumlardan kalma eski bir mektep olan Zafer Mektebinde öğretmenliğe başlayan 24 yaşındaki Kubilay, Menemen'de Kışla'da kalıyor, hafta sonları ise Karşıyaka'daki annesini ziyaret ediyordu. Arkadaşlarıyla İzmir'deki futbol maçlarını hiç kaçırmayan Kubilay, gazete ve kitap okumayı çok seviyordu.

 

Soğuk bir Aralık sabahı

 

Tarihler 23 Aralık'ı gösterdiğinde isyancılar, camiden aldıkları ve üzerinde ''İnna fetahnaleke'' suresi yazılı bayrak ile Hükümet Meydanı'na ilerlediler. Destek istedikleri Yanyalı Saffet Hoca'dan umdukları yardımı alamadılar. İsyancılarla ilk karşılaşan jandarma yazıcısı Ali Efendi ve Yüzbaşı Fahri Bey oldular. Her ikisi de gruba dağılmalarını söyledilerse de başarılı olamadılar. Garnizon Komutan yardımcısı Albay Nihat Bey, kışlada talimde olan 24 yaşındaki Asteğmen Kubilay’ı görevlendirdi. 1902’de Girit’ten gelmiş muhacir bir ailenin evladı olan Kubilay, silahsız olarak grubun karşısına çıktı.

 

Sahte Mehdi'ye şamar

 

Cumhuriyeti yıkmayı kafalarına koyanlara karşı tek başına dikilen Kubilay, sahte mehdi Derviş Mehmet'i bir tokatla yere serdi. Ancak gruptan açılan ateşle ayağından yaralandı. Bu esnada Kubilay ile birlikte gelen 26 mermisiz acemi asker korkudan kaçtılar. Silah seslerini duyan Bekçiler Hasan ve Şevki Bey'ler hemen yardıma koşsalar da, meydanda şehit edildiler. Kubilay yaralı olarak Hükümet Konağı'na sığınmak istediyse de kapının kitli olması nedeniyle içeri giremedi ve cami avlusunda şehit edildi.

 

Haberi gazeteden öğrendiler

 

Asteğmen Kubilay'ın şehit edilmesi, gazetelerde birinci haber olarak yayınlandı. Kubilay'ın abisi Ali şehit edilen askerin Fehmi Kubilay olduğunu okudu. Oysa kardeşinin adı Mustafa'ydı. Yine de içini bir kuşku kapladı ve Menemen'e telgraf çektiyse de cevap alamadı. İkinci gün çıkan detaylı haberlerden şehit askerin kardeşi olduğunu öğrendi. Kız kardeşine olayı anlatırken de hafta sonu ziyareti için oğluna yemek yapmakta olan annesi Zeynep Hanım öğrendi. Kubilay'ın eski eşi Vedide Hanım da haberi görev yaptığı Gönen'de gazeteden öğrendi. Ertesi gün cenaze namazı kılındı ve askeri tören düzenlendi. Naşı toprağa verilmeden önce kesilen başı, Menemen Hükümet Tabibi Abdülbahri bey tarafından bedenine dikildi.

 

Vilmodit ilan edildi

 

Bir Türk askerinin şehit edilişine, Menemen halkının seyirci kalmasına, hatta bazı kaynaklara göre alkışlamasına çok sinirlenen Atatürk, Menemen ilçesi ile ilgili olarak Vilmodit kararı verir. Cezalandırılmış şehir anlamına gelen bu kararla, şehir boşaltılacak, yaşayanlar sürgün edilecek ve şehrin meydanın utanç anıtı dikilecekti. Ancak Meclis Başkanı Kazım Özalp, Ata'nın bu kararını uygulamaz. Atatürk'ün bu emirle ilgili bir daha bir şey sormaması üzerine konu kapatılır. Eğer o gün Meclis Başkanı Özalp, kararı uygulasaydı, bugün Menemen ilçesi olmayacaktı.

 

 

Akıllarda kalan sorular

 

Kubilay olayının üzerinden 90 yıl geçmesine rağmen, bazı sorular hala cevap arıyor. Kubilay neden acemi birliği ile mermisiz gönderildi? İsyanı ilk öğrenen Jandarma Komutanı neden olayı bildirdikten sonra ortadan kayboldu? Haberi alan Menemen Kaymakamı neden olay yerine gitmedi? Hükümet Konağı'nın kapısı neden kitliydi? Halk neden vahşice işlenen cinayete seyirci kaldı? Söylendiği gibi halktan bazıları gerçekten olayı alkışladı mı? İsyancıların geldiği Manisa'nın Valisi tekklerin gizli bir çalışma içinde olduğunu bildiği halde neden önlem almadı? İsyanı başlatan 7 kişinin de Girit göçmeni olması ne anlama geliyor? Kubilay'ın kayıp mezarının sırrı ne?

 

 

Kaynak: ÖZEL HABER
Editör: MURAT İLTER

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam