Her geçen gün daha fazla pet shop veya veteriner kliniğinin açılıyor olması, insanların daha çok evcil hayvan sahiplenmek istediğinin en güzel kanıtı. Daha çok çocukların istemesi üzerine aileler evcil hayvan sahibi olmak isterler. Onlardaki hayvan sevgisinin erken yaşlarda başlaması, çocukların, kendine öz güveni olan, empati kurabilen, güçlü ve sağlıklı bireylerin yetişmesi açısından oldukça önemlidir. Ayrıca evcil hayvan besleyenler hayata daha da olumlu bir gözle bakabilmektedirler. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki, evcil hayvan sahibi olan kişiler diğer insanlara göre daha fazla spor yapma eğiliminde olmaktadırlar. Aynı zamanda evcil hayvan sahiplerinin daha sosyal oldukları ve yalnızlık, sosyal izolasyon gibi durumları atlatmak konusunda daha yetenekli oldukları görülmüştür. Çocukların duygusal, sosyal, fiziksel ve bilişsel gelişiminde evcil hayvanlar önemli bir role sahiptir. Çocuklar evcil hayvanlarla bağ kurarak duygularını, korkularını, öfkelerini daha rahat ifade edebilmekte, daha rahat sosyalleşebilmekte, yardımlaşma ve bağlılık duyguları ise gelişmektedir.
Koşulsuz sevgi verir
Çocuklar kendilerine karşılıksız bir sevgi ile bağlanılmasını isterler. Evcil hayvanlar da tam olarak bu karşılıksız ve koşulsuz sevgiyi çocuklara verebilirler. Çünkü evcil hayvanlar bir menfaat karşılığında sevmezler. Evcil hayvanların çocukların duygusal, sosyal ve fiziksel hayatlarındaki etkisi ve gelişimi son derece büyüktür. Çocuklar, ergenlik dönemine kadar, hatta bazen ileriki yaşlarda bile oyuncakları aracılığı ile konuşurlar. Onların oyuncakları ile kurdukları bağ, kimi zaman çocukla iletişim kurmanızın da yolu olabilmektedir. Bu oyuncaklar genellikle hayvanlar olmaktadır. Kimi zaman bir kedi, bir köpek, ya da ördek veya dinozor. Bu oyuncaklar genellikle çocukların çok sevdiği hayvanlar olur. Mesela ben çocukken, oyun arkadaşım bir pembe panter oyuncağıydı. Bir evcil hayvan edinene kadar o pembe panteri elimden hiç bırakmadım. Çocuklara bir şeyler öğretmek ya da yaptırmak için kimi zaman bu sevdiği oyuncakları kullanırız. Yemek yedirmek, banyo yaptırmak ya da uyutmak için can dostu oyuncakları devreye girer. Bu oyuncaklar sayesinde çocuklar aynı zamanda sırlarını paylaşabilir, kızgınlığını, duygularını ifade edebilirler. İlerleyen yıllarda bu oyuncakların yerini gerçek evcil hayvanlar alır. Çocuklar evcil hayvanlarını taklit ederek bazı gelişimlerini tamamlarlar. Onlar gibi koşmak, zıplamak, atlamak, hareket etmek çocukların vücut koordinasyonları ve kas gelişiminde de önemli rol oynar.
Korkuları yenmenin belki de tek yolu
İnsanlar hangi yaşta olursa olsunlar, bilmedikleri şeylerden korkarlar. Bu durum çocuklarda çok daha sıklıkla görülür. Çocukların çocuksu dünyasındaki karanlık perdesi aydınlandıkça korkuların yerini sevgi, şefkat gibi duygular alır. Bu duygu bağlarının kurulmasında, çocukların karanlık dünyalarının aydınlanmasında evcil hayvanlar büyük rol oynarlar. Çocuklar onlar sayesinde çeşitli korkularını yenerek hayatta ve ayakta daha sağlam durabilmektedirler. Aynı zamanda evcil hayvanların çocuklara yardımlaşma ve bağlılık duygularını da aşıladığını söylemek mümkündür. Çocuklar, korkularını evcil hayvanlar üzerinden yenebilmektedir. Çocuklar evcil hayvanlarıyla kurdukları bağ sayesinde, insanlarla aralarında oluşacak olan duygusal ilişkilerinde kontrol edebilmektedir. Sevgi, koruma, şefkat, mutluluk, üzüntü, eğlence, heyecan, başarı, gurur, memnuniyet ve utanmak gibi duyguları öğrenme imkanı bulurlar. Evcil hayvanlarla yaşadıklarında, onlarla etkileşim içinde olduklarında empati yetenekleri ve şefkat duyguları da kuvvetlenir.
Sosyalleşmenin en güzel yolu
Çocukların önemli gelişim basamaklarından biri olan sosyalleşme en az diğer gelişim alanları kadar önemlidir. Çocuğun doğduğu günden itibaren çevresindeki kişilerle iletişime geçme çabası, sosyalleşmenin ilk adımları olarak kabul edilebilir. Bebeklik ve ilk çocukluk dönemlerinde çocuk çevresindeki yetişkinlerle iletişime geçerek onların sosyal dünyasını anlar. Böylece çocuk model aldığı yetişkinlerin davranışlarını taklit ederek öğrenmeye de başlar. Çocuğun okula başlaması ile birlikte çocuğun sosyal çevresi de değişir artık akran grupları önem kazanır. Okul öncesi yıllar, çocuğun hızla sosyalleştiği bir dönemdir. Çocuk ilk defa ebeveynden farklı bir ortamda öğrenmeye hazırdır ve bağımsızlaştığını adeta ispatlar.Çocuklar hayvanlarla bağ kurduklarında duygularını, korkularını, öfkelerini daha rahat ifade edebilirler. Hayvanlarla bağ kurmanın kendini ifade etmekte zorlanan, duygularını içinde bastıran, yalnızlaştıran, sosyalleşmekten çekinen, kardeş rekabeti oluşan çocuklara çok büyük fayda sağlar. Bu çocuklar hayvanlarla vakit geçirmekten keyif aldıkları için kendilerini iyi hisseder. Öfke ve saldırganlık davranışlarıyla karşı karşıya kalınan çocuklara da aynı şekilde hayvanlarla bağ kurdurmak empati ve sevginin oluşturulmasında etkili yollardan biridir. Ailelere çocuklarının hayvanlarla iletişiminde fırsat vermesini ve onları desteklemesini öneriyorum. Evde evcil hayvan besleme fikriniz varsa bunu da deneyimleyebilir, çocuğunuzun üzerindeki etkisini olumlu açıdan keşfedebilirsiniz.
Girişken ve dışa dönük çocuklar
Evcil hayvan besleyen kişilerin psikolojik durumları, fiziksel görünümü beslemeyenlere nazaran çok büyük farklılıklar göstermekte. Evcil hayvan besleyenler daha sağlıklı ve daha fit bir görünüme sahip olurken, evcil hayvan beslemeyenler de obezite görülme olasılığı çok daha fazla olmaktadır. Çünkü evcil hayvan besleyenler, her gün evcil hayvanlarını gezdirmekte ya da onlarla oyunlar oynamaktadır. Böylelikle istemeden de olsa spor yapma imkanı bulmuş olurlar. Ayrıca çocuk olsun, yetişkin olsun evcil hayvan besleyenler kendilerini yalnız hissetmezler. Çevremize göz attığımızda da yalnız yaşayan bir çok kişinin mutlaka en az bir evcil hayvanın olduğunu görebiliriz. Evcil hayvan besleyen çocuklar girişken ve dışa dönük bir kişiliğe sahip olurken, aynı zamanda kendi benliğine de daha fazla saygı göstermektedir. Evde evcil hayvanın bakımı ile ilgili görev dağılımı yapıldığında, bu paylaşıma çocukların da dahil edilmesinin çok büyük önemi bulunmaktadır. Çocuklara evcil hayvan bakımı konusunda yaşına uygun görevler verilmesi, o yaşta sorumluluk sahibi olmasını sağlayacaktır.
Kendi kararlarını kendileri verebilir
Evlerinde evcil hayvanı besleyen çocukların sosyal ve duygusal gelişiminde bir diğer önemli nokta ise çocuğun kendi kararlarını kendi verebilen bir birey olma becerisini arttırmasıdır. Özellikle çocukluktan ergenliğe geçiş döneminde evcil hayvanı olan çocukların yaş itibariyle hayvanın bakımı ile ilgili konularda daha fazla sorumluluk alması, onların özerklik kazanımını desteklemektedir.
Sosyal becerileri katlanarak artar
Evcil hayvan beslemek, çocukların sosyal becerilerinde de çok daha olumlu gelişimler gösterebilmektedir. Evde kedi ya da köpekle büyüyen çocukların, daha fazla sosyal yetkinliğe sahip davranışlar gösterdikleri ve yetişkinliklerinde de bunu korudukları görülmektedir. Sosyal yeterlilik çocukların sosyal aktivitelere katılmasını ve dolayısıyla da sosyal hayata girmesini kolaylaştırır. Bu durum sosyal desteğin daha fazla hissedilmesine olanak sağlayarak stres azaltıcı bir etki yapar. Dolayısıyla, evlerinde evcil hayvan besleyenlerin ruhsal sağlığına olumlu bir katkısı bulunmaktadır.
Empati kurmayı öğretir
Empati, sosyal zeka gelişiminin temelini oluşturur. Bu beceri çocukların evcil hayvan beslemesi ile geliştirilebilen bir beceridir. Hayvanla empati kurma ve onun ihtiyaçlarını anlama becerisi, aynı zamanda insanlarla empati kurma yeteneğini de geliştirmektedir. Evcil hayvanı ile doğru bir bağ kuran çocuğun empati yeteneği daha fazla gelişmektedir ve bu çocuklar yardımsever davranışları daha fazla göstermektedir. Çocuklarda empati gelişimi ne çeşit bir evcil hayvan beslendiğine göre de değişebilmektedir. Örneğin köpek besleyen bir çocukta empati çok daha fazla gelişir. Bu nedenle uzmanlar empati yönünün gelişimini istedikleri çocuklara köpek beslemelerini tavsiye etmektedir.
Aile ilişkilerini çok daha fazla güçlendirir
Evde evcil bir hayvan olması, ailenin birlikte geçirdiği zamanın süresini de artırmakta ve dolayısıyla anne ve babaların çocuklarıyla olan iletişimini artmasını, aile bağlarının güçlenmesini sağlamaktadır. Hayvanlar, kardeşlerin de birbirleriyle olan ilişkilerini olumlu yönde etkiler. Çocuklara ortak bir ilgi alanı yaratmakta, işbirliği ve paylaşım davranışlarını sergilemesine zemin hazırlamaktadır. Ebeveynlerin dikkat etmesi gereken en önemli nokta, evcil hayvanın refahı ve bakımından ilk olarak kendilerinin sorumlu olduğunu unutmamak ve çocuklarına örnek bir rol model olarak hayvan sevgisini aşılamaya özen göstermektir.
Kaynak: ÖZEL HABEREditör: MURATİLTER
