SON DAKİKA
reklam
reklam

Bilinçli güzelliğe geçiş

Eklenme Tarihi: 6 Aralık 2021, Pazartesi - 10:59   Okunma Sayısı: 86605
Kozmetik sektörünün önde gelen temsilcilerini bir araya getiren 5. Uluslararası Kozmetik Kongresi'ne krem ve parfüm yapımı uygulamaları renk katarken, bilinçli güzellik anlayışına geçişe vurgu yapıldı

 

Kongre, uluslararası katılımcıların yoğun ilgisiyle başlarken, sektör stratejileri ve değerlendirmeleri paralel oturumlara ev sahipliği yaptı. 5. Uluslararası Kozmetik Kongresi’nde krem ve parfüm yapımı uygulamaları yapılırken, katılımcılar keyifli bir deneyim yaşama fırsatı buldular. Kişisel bakım ürünleri üzerine çalışmalar yapan Pazarlama Müdürü Helene Hine, “Günümüzde tüketicinin temize ve yeşile olan güveni azaldı bu sebeple artık bilinçli güzellik anlayışına geçiş yaşanıyor. Bu kapsamda, tüketici artık 360 derece görüntü görmek istiyor. Yani artık sadece ürünü satın almak yeterli değil bunun yanında insan sağlığı ve çevre dostu olması bekleniyor” dedi. Kongreye, Prof. Dr. Murat Akova, Dr. Yiğit Kulabaş, Pazarlama Müdürü Helene Hine, Prof. Dr. Sudesh Kumar, T.C. Ticaret Bakanlığı Ticaret Uzmanı Medine Merve Tokay ve Uzm. Ecz. Pelin Kılınç Gök gibi alanında uzman isimler katılım gösterdi. Kongre kapsamında, uluslararası paralel konuşmalar, kozmetik müzesi sergisinin yanı sıra kendi krem ve parfümünü oluşturma imkanı sunan uygılamalara yer verildi. Katılımcılar kendi istekleri doğrultusunda kendi esanslarını ortaya çıkarırken ketifli dakikalar yaşama şansı buldu.

Sürdürülebilir ambalaj kullanımı talebi arttırıyor

Kişisel bakım ürünleri üzerine çalışmalar yapan Pazarlama Müdürü Helene Hine, “Günümüzde tüketicinin temize ve yeşile olan güveni azaldı bu sebeple artık bilinçli güzellik bilincine geçiş yaşanıyor. Bu kapsamda, tüketici artık 360 derece görüntü görmek istiyor. Yani artık sadece ürünü satın almak yeterli değil bunun yanında çevre ve insan sağlığı dostu olması bekleniyor. Bu bilincin sonucunda da sürdürülebilir ambalaj kullanımı sektörde talebi ciddi bir artışa yöneltiyor. Pandemi sürecinde yapılan araştırmalara göre sürdürülebilir ürünlere ve kaynaklara daha fazla ilgi gösterilmeye başlandığı ortaya çıktı. Süreç ile birlikte, sürdürülebilirlik yalnızca marka mottosu olmak yerine gerçek sürdürülebilir faaliyetlere yönlendirdi” diye konuştu.

Plastiklerini yerini bioçözülebilir ürünler almalı

Sürdürülebilir kozmetikler için biyotabanlı polimerler üzerine açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Sudesh Kumar, “Sürdürülebilirlik kavramında en büyük sorunu plastik kullanımı oluşturuyor. Her alanda karşımıza çıkan plastik kullanımı kozmetikte de karşımıza çıkıyor. Her türlü kozmetik üründe kullanılan kutular ambalajlar tamamen tek kullanımlık plastiklerle üretiliyor. Bu da çevreye dönüşü olmayan zararları beraberinde getiriyor. Bu noktada, biyotabanlı ürünler üretilmeli. Gün içerisinde kullandığımız eşyaların plastiklerin yerini biyoçözünebilir ürünler almalı. Bu tür uygulamalar için maliyet azaltma çalışması gerekiyor. Biyoçözünebilir ürünler çok daha uygun maliyetlerle plastiklerin yerini alabilir” dedi.

 

 

Pandemi döneminde tüketici davranışları değişti

Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi, T.C. Ticaret Bakanlığı Ticaret Uzmanı Medine Merve Tokay, “Pandemi sürecinde tüketici davranışlarında değişimler gözledi. Süreç içerisinde e-ticarete ve hijyen ürünlerine yönelim arttı. Bu artışın en önemli sebeplerinden birini de dijital reklamlar oluşturuyor. Bu noktada, sunulan reklamların denetleniyor ve mevzuata uygun olması gerekiyor. Kozmetik reklamlarında karşılaşılan problemler arasında ürün tanıtımında hastalıklara iyi gelmesi gibi sağlık beyanları kozmetik ürünlerde kullanılamaz. Kullanılması halinde bilimsel geçerliliği olan ispatları da olmalı. Burada, tüketicilerin bilinç geliştirmesi ve çok dikkatli olması gerekiyor” dedi.

Tüketici ürünlerin güvenilir olmasını istiyor

Kozmetik ürün denetimleri üzerine çalışan Uzm. Ecz. Pelin Kılınç Gök, “Tüketiciler kozmetik üründen güvenilir olmasını, faydası olduğuna dair iddiası bulunuyorsa bunu ispat etmesini, ambalaj ve içeriğin uyumlu olmasını bekliyor. Bu noktada, tüketicilerin kendi denetimlerini yapabiliyor olmaları gerekiyor. Üreticilerin de ürünleri için ürün bilgi dosyaları bulunması gerekiyor. bu dosyalar ürünün güvenilirliği bakımından oldukça önemli. ürün bilgi dosyası bulunmadığı takdirde maddi yaptırımlarla karşılaşılacaktır” diye konuştu.

Dünyada aşı dağılımı adaletsizliği yaşanıyor

Covid-19 pandemisinde güncel durumlar hakkında konuşma yapan Prof. Dr. Murat Akova “Güncel raporlar doğrultusunda tüm dünya genelinde şu an itibarıyla 7 buçuk milyar doz civarında aşı uygulanmış durumda. Son 28 günden itibaren en fazla olgu sayısı ABD’de Avrupa’da özellikle Hollanda ve Almanya Bölgesi’nde ciddi sayılarında önemli ölçüde artış var. Sıralamayı İngiltere takip ederken Türkiye bu sıralamada 5. sırada yer alıyor. Covid-19 aşılaması açısından dünya nüfusunun yarıdan biraz fazlasının en az bir doz aşılandığı görülüyor. Ancak dünyada büyük bir aşı dağılımı adaletsizliği de yaşanıyor. Örneğin, düşük gelirli ülkelerde nüfusun sadece yüzde 5,5’ine en az bir doz aşı yapılmış durumda kaldı ki bir doz aşının koruyucu olmadığı herkes tarafından biliniyor” diye konuştu. Akova, “Aşı üretimleri ve aşılanmalar devam ediyor ama bundan sonrasında neler yaşanacak konusunda yakın gelecekte Covid’19’un tamamen ortadan kalkması mümkün görünmüyor. Grip formunda hayatımızda kalacağını ve belli aralıklarla aşıların yaptırılmaya devam edileceğini öngörüyorum” diye ekledi.

Kozmetikte inovasyon çalışmalarının önemi arttı

Günümüzde kozmetik ürünler, günlük yaşamın olmazsa olmaz ihtiyaçları olarak önemli bir güce sahip. Kozmetik endüstrisi, AR-GE çalışmaları yoluyla sürekli yenilik ve ürün geliştirmeye dayalı, bilimsel olarak yönlendirilen bir endüstri olma yolunda ilerliyor. Pazarın ihtiyaçlarını karşılamak için titizlikle yürütülen AR-GE çalışmalarına önem veren işletmeler, bu konuda sorumlu ve öncü olarak kabul ediliyor. Bu doğrultuda, kozmetik sektöründe artan rekabet, firmaları AR-GE çalışmalarına yöneltiyor. Bu çalışmalarla beraber inovasyon yatırımlarına ağırlık veren firmalar ise bu yarışta öne çıkıyor. Ayrıca yatırımlar istihdam sağlayabilmek ve ülkenin dış bağımlılığını azaltmak açısından da önemini koruyor. Dinamik ve rekabetçi kozmetik sektöründe inovasyon çalışmalarının giderek önem kazandığına vurgu yapan Laber Organik Genel Müdürü Levent Kahrıman, marka olarak 2 milyon TL’yi aşan AR-GE yatırımları olduğunu belirtti.

 

Yatırımlar sektöre fayda sağlayacak

Kozmetik endüstrisinin Dünya’da önemli bir güce sahip olduğuna dikkat çeken Laber Organik Genel Müdürü Levent Kahrıman, “Sektörün yapısı gereği marka olarak biz de AR-GE çalışmalarına son derece önemle yaklaşıyoruz. İnovatif bakış açısıyla üretmiş olduğumuz organik sertifikalı ürünlerle var olduğumuz sektörde, bu nitelikteki ürünler formülasyon ve yoğun AR-GE süreçleri gerektiriyor. Bu çalışmalara ek olarak atık yönetimi, sürdürülebilir enerji kaynakları üzerine yaptığımız çalışmalar ile yıl içerisinde 2 milyon TL’yi aşan AR-GE yatırımlarımız oldu. 2022 yılı hedefimiz ise, yıllık gelirin yüzde 10’una tekabül edecek şekilde AR-GE çalışmalarını yürütmek olacak. Belirlediğimiz bu yüksek rakam hedefinin uzun vadede markamıza çok büyük katkılar sağlayacağını öngörüyoruz” dedi.

 

 

Kaynak: ÖZEL HABER
Editör: MURAT İLTER, UĞUR FARUK YILDIZ

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam