SON DAKİKA
reklam
reklam

Dadaş Diyarı Erzurum

Eklenme Tarihi: 23 Ocak 2022, Pazar - 23:37   Okunma Sayısı: 94650
Doğu Anadolu’nun kalbi Erzurum, tarihsel önemi, hızla büyüyen kış turizmi ve lezzetli çağ kebabıyla mutlaka gezilip görülmesi gereken bir yer

Denizden yüksekliği yaklaşık bin 900 m olan Erzurum, tarihin ilk dönemlerinden beri önemli bir yerleşim yeri oldu. Şehir, tarihi eserleri ve kış sporları tesisleriyle de biliniyor. Son yıllarda kış turizmi ile anılan Erzurum'un temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılık. Tabiat şartlarının ve coğrafi konumunun uygun ve elverişli olması yanı sıra, önemli uygarlık ve medeniyet merkezi olarak bilinen yerlere yakınlığı, Erzurum'un Anadolu'da en eski yerleşim merkezlerinden birisi olmasını sağladı.  Şehrin tarihi günümüzden 6 bin yıl öncesine kadar dayanıyor. Bizans İmparatorluğu zamanında ise bugünkü Erzurum şehri kuruldu. Türklerin Anadolu’ya gelişinden itibaren Türk-İslam etkileri görülmeye başlayan şehirde bu konuda bir çok eseri ziyaret etmek mümkün. Avrupa Gençlik Olimpik Kış Festivali EYOF’u takip etmek için geldiğimiz Erzurum’u doyasıya gezip görme imkanı bulduk. Şehir sadece tarihi eserleriyle değil, tarihsel önemiyle de ön plana çıkıyor. 1. Dünya Savaşı sırasında Rus hakimiyetine giren şehir milli mücadele tarihimizde de önemli bir yere sahip. Milli mücadelede önemli bir yere sahip olan Erzurum Kongresi kadar Mustafa Kemal Atatürk’ün 23 Nisan 1920’de Erzurum mebusu sıfatıyla Meclis ve Hükümet Başkanlığına seçilmiş olmasıyla da Erzurum yakın tarihimizde önemli bir yere sahiptir.

Şehrin sembollerinden Nene Hatun

Erzurum’un sembollerinden birisi olan Nene Hatun 93 Harbi sırasında genç bir kız olmasına rağmen, Erzurum'da Aziziye savunmasına katılan, Rus işgaline karşı Erzurum’daki halk direnişinin simgesi haline gelmiş Türk kadın kahramanıdır. Rus askerlerin 8 Kasım 1877 gecesi Aziziye Tabyası’nı ele geçirdiği haberinin Erzurum’da sabah ezanında minarelerden duyurulması üzerine Osmanlı askerine yardım için taş ve sopalarla mücadeleye giren şehir halkına katılmış ve gösterdiği yararlılıklar sonucu efsaneleşmiştir. 1955’te Türk Kadınlar Birliği tarafından Yılın Annesi seçilen Nene Hatun, Türkiye’de “Yılın Annesi” unvanı verilmiş ilk kadındır. Ayrıca Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından verilmiş olan “3. Ordunun Nenesi” unvanını taşır.

Üç Kümbetler

Saltukoğulları zamanından kaldığı düşünülen kümbetlerin aslında çok önemli iki özelliği var. Birincisi Anadolu da yapılan ilk Türk-İslam Mimarisi olma özelliği, ikincisi ise bunların tamamının farklı mimari üslup ile yapılmış olması. Şehir merkezinde hemen Çifte Minareli Medrese arkasında kalan Kümbetlerin birinin Emir Saltuk adına yapıldığı düşünülüyor. Kümbetlerin yapılış tarihleri ile ilgili tahminler ise 12. Ve 14 yy aralığı. Kümbet ve türbeler İslam geleneğinde önemli şahıslar için mezar olarak yapılıyor. Günümüzde bu tarihi yapılar ancak dıştan görülebiliyor.

Çifte Minareli Medrese

Erzurum da görülecek bir başka tarihi yapı da bu medrese. Diğer adı Hatuniye Medresesi olan bu tarihi yapı da yaklaşık 8 asırdır ayakta. Gerek çinileri gerekse minare işlemeleri gerçekten görülesi. Selçuklu mimarisi özellikleri taşıyan Medrese iki katlı 37 oda ve içinde bir camiyi barındırıyor. Çinilerle süslü minarelere Allah, Muhammed ve dört halifenin adları işlenmiş. Burası da şehirde ki bir çok yapı gibi restorasyon çalışması içinde. Bu yüzden içini ayrıntılı gezmek mümkün değil.

Erzurum Kalesi

Hemen çifte minareli medrese karşısında yer alan bir tarihi yapı da Erzurum kalesi.  Kalenin ne zaman yapıldığı tam olarak bilinmese de Bizanslılar tarafından M.S 5 yy da burada bir kalenin yapıldığı tahmin ediliyor. Zaten kale içinde gezerken yapılan kazı çalışmaları ile eski dönemlerden kalma temel ve duvar kalıntılarını görmek mümkün. Kale çeşitli restorasyonlar ile günümüzde ziyarete açık. Kale içinde Osmanlı dönemine ait toplar ve top gülleri görmek mümkün. Ayrıca müzeler müdürlüğü tarafından işletilen küçük bir müze de var. Şehre hakim bir noktada yer alan kale manzara severler içinde iyi bir nokta. 

Saat Kulesi

Erzurum kalesi içinde yer alan kule aslında kale içinde yer alan mescide minare olarak yapılmış. Zaman zaman gözetleme kulesi olarak kullanılan kule 1856 Kırım Savaşı’ndan önce kuleye saat yerleştirilmiş ve kule saat kulesi olarak adlandırılmaya başlanmış. Savaştan sonra Ruslar saati söküp götürünce 1877 den İngiltere bugünkü saati armağan etmiş. Alt kısmı kesme taştan, üst kısmı kırmızı tuğladan yapılmış kule üzerinde ki kitabe de Orhan Bayrak’ın ‘’Tarihi Yerler Kılavuzu’’ adlı eserinden öğrendiğime göre şu ifadeler var. ‘’ ikbal dinin ışığı, İslâm’ın kutbu, devletin yardımcısı, milletin zahiri, arkası, meliklerin ve emirlerin güneşi Ebil Kasım oğlu Ebil Muzaffer Gazi İnanç Biygu Alp Tuğrul Bey içindir” yazılıymış.

Erzurum Ulu Cami

Yine Cumhuriyet Caddesi üzerinde Çifte Minareli Medreseye çok yakın olan Erzurum Ulu Cami Saltuklu Emiri Nasreddin Aslan Mehmet tarafından 1179 yılında yaptırılmış. Erken dönem klasik camilerinde olan mimari özellikleri taşıyor. Çok kubbeli yapı kitabesinden de anlaşıldığı gibi beş defa onarım geçirmiş. Sultan 4.Murat zamanında Bağdat seferi sırasında yiyecek deposu olarak kullanılan cami ibadete açık ve gerçekten görülesi bir yapı.

Yakutiye Medresesi

Yine Cumhuriyet Caddesi üzerinde şehri kalbi sayılabilecek bir noktada yer alan Medrese 1310 yılında yapılmış. Kapısında ki kitabede ‘’ İlhanlı Hükümdarı Sultan Olcayto zamanında Gazanhan ve Bolugan Hatun adına, Cemaleddin Hoca Yakut Gazani tarafından yaptırılmıştır’’ yazıyor. Bugün şehrin önemli bir merkezinde yer alan medrese içinde yer alan İslam Eserleri Müzesi ile dikkatleri çekiyor. İşin güzel tarafı müze ücretsiz ziyaret edilebiliyor. Dikdörtgen yapılı medrese Selçuklu Mimarisinin etkilerini görmek mümkün. Ön cephede yer alan geometrik desenler yine dikkat çekici.

Abdurrahman Gazi Türbesi ve Camii

Erzurum da görülmesi gereken bir yerde aynı zamanda mesire alanı olarak da kullanılan şehre hakim bir noktada ve Palandöken eteklerinde yer alan Abdurrahman Gazi Türbesi. Hazreti Muhammedin ashabından olduğuna inanılan Abdurrahman Gazi değerli İslam büyüklerinde kabul edildiği için 1796 yılında Erzurum Valisi Yusuf Ziya Paşa’nın eşi Ayşe Hanım tarafından yaptırılmış. Türbe içinde 4.85 cm uzunluğunda etrafı çevrili bir mezar bulunuyor ve Erzurum da ziyaretçiler tarafından sıkça ziyaret edilen bir nokta. Aynı zamanda yeni evlenen çiftler ve sünnet olan çocuklar buraya getiriliyor.

Çağ Kebabı

Erzurum denilince akla ilk gelen geleneksel tat tabi ki Erzurum Cağ Kebabı. Bu harika lezzeti Erzurum’a gelmişken yemeden olmazdı. Erzurum da hemen her yerde bu eşsiz tadı deneyebileceğiniz bir çok mekan var. Ama aklınızda olsun Erzurumlular çağ kebabını az pişmiş olarak yiyor. O yüzden eğer iyi pişmiş seviyorsanız, bunu siparişi verdiğinizde söylemiz de yarar var.  Çağ kebabı denemek için size tavsiyem eski şehir olarak bilinen bölgedeki mekanlara ilk olarak uğramanızıdır. Erzurum da en çok karşılaşacağınız ikinci yemek türü tavuk döner ve çorbacılar. Bu güzel lezzetleri yedikten sonra tatlı olarak tercih etmeniz gereken en büyük lezzet kadayıf dolması. Ayrıca tahinli tel kadayıfı ve fındık rendelenmiş sütlaç tatlı tercihleriniz arasında olabilir. Erzurum da çay limonla içiliyor. Ayrıca usulü ise kıtlama şeker ile içmek. Erzurum da denemeniz gereken bir başka lezzet kahvaltılar için vazgeçilmez Çeçil Peyniri. Kahvaltı demişken Erzurum ketesini de unutmamak lazım. Süt, tereyağı, su, un ile yoğurt şeker karışımı bu lezzet burada kahvaltıların vazgeçilmezi.

Kaynak: ÖZEL HABER
Editör: MURAT İLTER-UĞUR FARUK YILDIZ

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam