SON DAKİKA
reklam
reklam

Miletos'tan Didyma'ya dini ritüeller

Eklenme Tarihi: 1 Ekim 2022, Cumartesi - 23:16   Okunma Sayısı: 93810
Ege bölgesinin incisi Aydın'daki Antik Kent'leri tanımaya devam ediyoruz. Antik Çağ’ın kültür merkezi, felsefenin ve bilimin başladığı yer olan Miletos’ta tarihe tanıklık ettikten sonra, günlük yaşamdan çok dini ritüellerin ön plana çıktığı Didyma ile Antik Kentler rotamızın 5.gününü geride bırakıyoruz.

Aydın ve çevresindeki Antik Kentlerin gizemini çözmeye devam ediyoruz. Ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarının başında gelen Aydın, Aphrodisias ve Priene'den sonra Miletos ve Didyma Antik kentlerine de ev sahipliği yapıyor. Antik Kentler Ege rotamızda bu dört Antik kenti aynı gün gezmeyi planlamıştık. Ancak gezi programımızın uzaması ve Karacasu'dan Söke'ye ulaşmamın planladığımızdan uzun sürmesi üzerine, Miletos ve Didyma Antik kentleri için rotamıza bir gün daha eklemeye karar verdik. Bu nedenle geceyi Söke'de geçirdikten sonra sabahın ilk ışıklarıyla birlikte Didim'e doğru yola çıktık. 22 kilometrelik kısa bir yolculuktan sonra yarım saatte hedefimize ulaşınca, Didim'i de gezmek için de bize zaman kalmış oldu. Çünkü Miletos ile Didyma arası da sadece 23 kilometre. Milet’te geçmişin izlerini taşıyan birçok yapı tüm ihtişamıyla günümüze kadar gelmeyi başarmış durumda. Bir din merkez olan Didyma'daki Apollon’un tapınağı ve ilginç mitolojik öyküsü ile Medusa görülmeye değer yerler arasında.

Miletos Antik Kenti

Aydın İli, Didim İlçesi'ne bağlı Balat Köyü sınırları içinde kalan Miletos Antik kenti, Büyük Menderes Nehri'nin denize döküldüğü yerde bulunuyor. Miken ve Aka kolonilerinden sonra kentte Arkaik, Klasik, Helenistik, Roma, Doğu Roma, Menteşe Beyliği ve Osmanlı Dönemleri yaşandı. Arkaik Çağ'da önemli bir yerleşim merkezi ve liman kenti durumunda olan Miletos, İonia Konfederasyonu'na başkentlik yaptı. Kentin itibarı Helenistik, Roma ve Doğu Roma dönemlerinde de devam etti. İlerleyen zamanlarda deniz suyunun çekilmesi sonucu Ege denizi ile bağlantısı kesilen kent liman özelliğini yitirince zamanla itibarlı konumunu da kaybetti. Antik Çağ’ın geometri, astronomi, felsefe ve bilim merkezi olmuş Milet, Didim’e 22 kilometre mesafede yer alıyor. Tarihe damgasını vurmuş filozofların yetiştiği Miletos Antik kentindeki yapılar geçmişin izlerini günümüze kadar tüm ihtişamıyla taşımayı başarmış. Bu muhteşem yapıların en görkemlisi ise 19 bin kişilik Miletos Antik tiyatrosu. Coşkulu kalabalığı heyecanlandıran bir çok oyunun sergilendiği bu görkemli yapı Yunan-Roma mimari tipinin en güzel örneklerinden birisi. Sahnenin ayakta kalan parçaları ve katlar arasındaki galeriler, tiyatro atmosferini  hala canlı tutuyor. Athena Tapınağı, Faustina Hamamı, Serapis Tapınağı kentin en önemli eseri arasında. Kentin agora kapısı günümüzde Berlin Pergamon Müzesinde sergileniyor.
***
Milet'e ismini veren Miletus, Apollon ile Minos’un kızı Akakallis’in oğlu. Akakallis babasının gazabından korunmak için oğlunu ormanda saklar. Dişikurt tarafından büyütülen Miletus, yetişkin olduğunda Girit’i terk ederek Anadolu'ya ulaşır. Burada Menderes nehri tanrısı Maiandros'un kızı Kyane ile evlenir ve Miletos’u kurar. Roma imparatorluğu döneminde metropol düzeyine ulaşan Miletos çok geniş bir alana kuruldu. Kentin 4 büyük limanından ilk ikisi, iki aslan heykeli arasına bağlanan zincir ile kapatabilen Aslanlı limandır. Üçüncü liman Athena tapınağının yakınlığından dolayı Athena limanı olarak anılır. Kentin doğusundaki kumsal kıyı ise dördüncü liman olarak kullanıldı.
***
Yine tiyatronun biraz ilerisinde bulunan Senato binası ve karşısında kente su dağıtımını sağlayan heykellerle bezenmiş halk çeşmesi olan Nymphaion var. Yapının arkasında yer alan su kemerleri vasıtasıyla ulaşan sular, depolarda biriktirip hem Nymphaion çeşmesin, hem de kanalları beslemekte kullanıldı. Ören  yerine girişte ilk anda fark edilen yapılardan biri de Marcus Aurelius’un teyzesi, Antoninus Pius’un karısı Faustina adına yaptırılmış Faustina hamamı. Anadolu’daki en büyük Roma hamamlarından biri olan bu antik hamam, soğuk, sıcak ve ılık havuz kısımları, soyunma odaları ve dinlenme odalarından oluşuyor. Havuzun kenarında nehir tanrısı Meandros heykeli ve aslan figürlerinin birer kopyası bulunuyor. Aslan figürlü heykelinin orjinalleri ise Paris Louvre müzesinde sergileniyor.

Didyma Antik Kenti

Aydın İli’nin Didim İlçesi’nde bulunan bu antik kente 21 kilometrelik kısa bir yolculukla ulaşıyoruz. İonia’nın en önemli iki şehrinden biri olan Miletlilerin tanrı Apollon’a adadığı Didim, adını yunanca “ikiz kardeş” anlamına gelen “Didyma” kelimesinden almakta. Ephesos’ta Artemis Tapınağı, Didyma’da ise Artemis’in ikiz kardeşi Apollon’un tapınağı bulunmakta. Dini bir merkez halini alan Didyma, günlük yaşamdan çok dini ritüellerin yaşanabilmesi adına, kentlerden uzağa kurulmuş. Kutsal yolun iki yanında da son iki kilometre boyunca erkek ve kadınların oturur pozda heykelleri bulunuyor. Limandan inenler bu yolu izleyerek tapınağa ulaşırlarmış. Devasa yapı, süslemeleri ve ilginç bir mitolojik öyküsü bulunan Medusa'ya sahip. Didyma Antik Kenti,  Büyük İskender’in Perslere karşı kazandığı zaferden sonra kuruldu.
***
Dini açıdan önemli olan kentten her yıl Nisan ve Mayıs aylarında Miletos’tan gelenleri ağırlardı. Didyma’ya dört günde ulaşan hacılar, çeşitli dini törenlere katılıyorlardı. Kent hala o mistik havasını büyüleyici gizemini koruyor. Didyma tarih boyunca kehanet merkezi olarak her zaman saygı gördü. Kentin Apollon'a adanmasının bir nedeni de, kendisinin bilici kudreti olan tanrı olmasından geliyor. Müziği, şiirin, güzel sanatların, ateşin ve güneşin de tanrısı olan Apollon’un asıl öne çıkan özelliği ise kahin yönüydü. Bu da bu bölgenin pek çok efsane ile zenginleşmesini sağladı. Bir kehanet merkezi olan Didyma’da yaklaşık üç bin yıl önce bugünkü tapınağın inşa edildiği yerde defne ağaçlarıyla dolu bir koruluk yer alıyordu. Olympia tanrısı Zeus, bu koruda gök titanları Koios ve Phoebe'nin kızı Latona ile evlenir. İkiz çocukları Apollon ve Artemis dünyaya gelir. Kahin tanrı Apollon’a adanan tapınak, döneminin görkemli görüntüsünden izleri günümüzde de taşıyor. Apollon Tapınağı’nın göz dolduran sütunlarının ayakta kalan kısımları, mitolojik hikayeleri yeniden yaşatıyor.
***
Didim’in en önemli sembolü haline gelen ve taşa oyulmuş Medusa başı kabartması Apollo Tapınağı’nın bahçesinde sergileniyor. Yunan Mitolojisine göre denizler tanrısı Poseidon'un aşk olduğu güzeller güzeli Medusa'yı kıskanan  Zeus'un kızı Athena kendisini lanetler. Önce çirkin bir kadına dönüştürdüğü Medusa'yı ardından da kendisine bakan herkesi taşa dönüştüreceği bir lanetle cezalandırır. Hırsını alamayan Athena, Zeus'un yarı tanrı oğlu Perseus'a Medusa'nın başı kesme görevi verir. Perseus, Medusa'nın başını keserek öldürür. Bu mitolojik hikayenin etkisiyle, Didim’de hatta Efes’te bir çok önemli yapıda Medusa’nın başı kabartma olarak oyulmuş. Bunun bir nedeni de Didymalılar, Medusa kabartması ve tasvirlerinin kendilerini tüm kem gözlerden koruyacağına inanmalarından kaynaklanmakta. Didyma haricinde Efes’te Celsus kütüphanesinde ve Hadrian Tapınağında mermere oyulmuş Medusa başı kabartmaları bulunuyor. Antik döneme ve Roma dönemine ait birçok Medusa başı kabartması ayrıca Milet şehrinde ve İstanbul’daki Yerebatan sarnıcında da yer alıyor.

Kaynak: ÖZEL HABER
Editör: MURAT İLTER

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam