SON DAKİKA
reklam
reklam

Aşı Savaşlarıyla 2021’e Girdik

Köşe Yazarı: Utku ERYILMAZ   Eklenme Tarihi: 15 Ocak 2021, Cuma - 01:41   Okunma Sayısı:

Kıymetli okurlarım, küresel salgın fenomenin tesiri altındaki bir seneye ve umutlara ‘’Merhaba’’ diyoruz. Dünya genelinde ciddi kayıplara sebep olan Kovid-19 salgını ile özdeşleşen 2020 yılını üzüntü ve ortak acıyla geride bırakarak, umutla yeni bir yıla başladık. Hepimiz, 2021’in sağlık ve mutluluk getirmesini; kaybettiğimiz umutları geri kazandırmasını bekliyoruz fakat gerçekten bunun nasıl olacağını tahmin edemiyoruz. Sorularımıza cevap bulamıyoruz. Ve sadece belirsiz bir bekleyişin girdabında insanlık olarak savruluyoruz saygıdeğer okurlar. Veba, kızıl, kızamık, çiçek gibi salgın hastalıklar ve kıtlık, kuraklık gibi felaketler tarih boyunca milyonlarca insanın ölümüne sebep olmuş, yenilmez sanılan orduları ve ülkeleri durdurmuş, toplumsal ilişkilerimize, yakınlarımıza ailemize karşı davranışlarımızı biçimlendirmiştir. Ne var ki bu kitlesel ölümler durduk yerde kendiliğinden başlamamış, salgın hastalıklar davetsiz misafir gibi aramıza girmemiştir; mikropların kitlesel ve küresel ölümlere yol açan iflah olmaz bir canavar rolünü üstlenmeleri için insanlar ellerinden geleni yapmışlar, ölümler başladıktan sonra ise ellerinden hiçbir şey gelmemiştir. Sorunları çözmek yerine ertelemek veya denemeler yapmak ne kadar doğru olacak bu yıl içerisinde bunu da göreceğiz.

 

Koronavirüs: küresel kamu sağlığı tehdidi olarak karşımızda. Güvenli ve etkili bir aşı kuşkusuz Kovid-19 salgının azalmasında ve önlenmesinde hayati bir role sahip olabilir.

Dünya bu sene de Koronavirüsle mücadele halinde. Gündemleri, yaşantıları meşgul eden siyasi entrikaları geri plana iten kontrolden çıkmış sürekli mutasyona uğrayan fazlasıyla medya kirliliğine sebebiyet veren bir canavara karşı topyekûn bir mücadelenin tam ortasındayız. Son yıllarda görülmemiş çapta bir küresel kamu sağlığı tehdidi olarak bangır bangır geliyor. Tüm dünya olarak aynı fikirde olduğumuz tek bir nokta var. Bu canavardan nasıl kurtulacağız. Aşı bizi kurtaracak mı? Güvenli ve etkili bir aşı kuşkusuz Kovid-19 salgının azalmasında ve önlenmesinde hayati bir role sahip olabilir, fakat geçmiş tarihlerde yaşandığı gibi aşılar ve uluslararası ilişkiler ve politika her daim birbiriyle bağlantılı olmuştur. Emin olun bu süreçte bunu yaşayarak göreceğiz. Ve bu savaş çok şiddetli olacak komplo teorisyenleri ve kahinlerin dediği 3. Dünya savaşı bir salgın yüzünden çıkarsa şaşırmayalım. Kovid-19 virüsünün kalıcı bir şekilde sona erdirilmesi için gerekli olan aşı geliştirme ve uygulama çalışmaları bağlamında, uluslararası savaş psikolojisinin ağır bastığı artık 2021’in ilk günlerinde daha net görülüyor. Küresel sistemin post hegemonik yapısı ve rekabetçi modeli artık net bir şekilde daha iyi gözlenmektedir.

2016 yılında Amerikan Ulusal Tıp Akademisi’ne bağlı Küresel Sağlık Risk Sistemi tarafından hazırlanan bir rapor olası bir pandemiye hazırlık için ülkelerin yıllık yaklaşık 4 milyar dolar bütçe ayırmaları ve ayrılan bu bütçenin sağlık hizmetleri yönetimi, laboratuvarlar ve sağlık izleme sistemlerine yönelik yatırımlar için harcanması ihtiyacını vurgulamıştı. Bunu bir bilgi notu olarak bu yazıma eklemek istiyorum. Sanki her şey önceden planlanmış gibi gerçekleşiyor. Koronavirüse karşı mücadelede devletler ilk olarak iki temel strateji etrafında mücadele gösterdiler. Yatıştırma ve durgunlaştırma stratejileri olarak adlandırılan bu iki strateji devletlerin kriz yönetim stratejilerindeki farklılıkları da ortaya koymuştur. Her iki stratejinin uzun ve kısa vadede getireceği avantaj ve dezavantajlar bulunmaktadır. 7,5 milyarlık dünya nüfusunun yaklaşık 5,5 milyarının aşı olması gerekiyor. İşte tam da bu sırada aşı savaşları başlıyor. Putin’in iddialarının küresel bilim çevrelerinde çok ciddi şüphelerle karşılanmasına yol açtı.

 

Biyolojik Emperyalizm

Koronavirüs sürecinde karşılarına şiddetli bir şekilde çıkmış ve geliştirilen sistemleri etkisiz hale getirmiştir. Milyarlarca dolar akıtılan ilaç devleri rekor hıza etkili bir aşı sunmak için yarışırken, on binlerce gönüllü de büyük ölçekli denemelere katıldı. ABD ilaç şirketi Pfizer ve Alman ortağı BioNTech COVID-19 aşısının 3. Aşama denemesinin sonuçlarını açıkladı ve aşının yüzde 95 etkili olduğunu müjdeledi. Bu son aşama denemelerinde şimdiye kadarki en büyük başarı olarak listede yerini aldı. Bu durum milyonlarca insan için bir ölüm kalım meselesi haline geldi. Medyanın bilgi kirliliği insanları umutsuzluğa sevk ediyor. Belirsizlik bazen cazip bir hal alabilir. Fakat konu sağlık olunca hassas bir çizgide olduğumuz gerçeğini tüm benliğiyle yüzümüze çarpmaktadır.

Dünya Sağlık Örgütü DSÖ verilerine göre 12 Kasım’dan bu yana toplam 48 aşı adayı insanlar üzerinde denemelere başlamışken, 164 aşı adayı da klinik öncesi geliştirme çalışmalarına devam ediyor. Akıllara gelen ilk soru, Kovid-19’a kesin çözüm üretecek sonuca en yakın firmaların hangileri olduğu. Diğer kritik sorular ise, salgının son bulmasına yardımcı olacak aşıların fiyatlarının neler olacağı ve başta ABD ve Çin olmak üzere diğer gelişmiş ülkeler için tünelin sonunda ışık görünürken, aşıyı geliştiren ülkeler dışında kalanların aşıları kolaylıkla temin edip edemeyecekleri. Aşıların gelişinde yaşanacak aksaklıklar türlü türlü senaryoları beraberinde getiriyor. Soğuk savaş tüm hızıyla devam ediyor.

Senaryo aynı oyuncular farklı sadece; Ünlü Rus doktor ve televizyon sunucusu Aleksandr Myasnikov, Rusya'nın yeni tip koronavirüs Kovid-19 salgınını önlemek için geliştirdiği Sputnik V aşısının denenmediğini öne süren Batılı meslektaşlarını ateş püskürdü. Rus aşısı ile Pfizer'in aşısı arasında karşılaştırma yaptı. Myasnikov, "ABD’nin aşısının ne kadar kötü olduğu şeklinde bir tartışmaya girmek istemiyorum. Onlar gibi olmamak lazım. Fakat aynaya bakmalarını önermekten de geri duramayacağım” açıklamasını yapıyor. Küresel salgın bitti aşı pazarlığı ve ürünü satmak için yapılan şiddetli söylemler yerini aldı. Korona aşısı şimdilik sayıca yetersiz. Fakat zengin ekonomiler ülke aşı ihtiyaçlarının 3 katını şimdiden sipariş etti. Koltuğuna yaslandı. Hatta Kanada ihtiyacının beş katını stoklamış durumda. ‘’Ekonomik tetikçilik’’ aşı piyasası bağlamında 2021 yılına girilmesiyle beraber hızlı bir ivme kazanmış durumda. Bill Gates, Amerikan Ulusal TV kanalına çıkıp ‘’ Daha büyük bir virüs geliyor’’ diyerek savaş ve korku çığırtkanlığı yapmaya tüm hızıyla devam ediyor. Aşı savaşları sezonu artık açılmıştır. Soğuk savaş yılları gibi Kovid-19 propaganda savaşları yaşanıyor adeta. Medya kirliliğinin azalması lazım söylemlerin magazin programı gibi çıkıp sürekli açıklama yapılmaması lazım toplumsal uzlaşı ve net bilgi artık kaçınılmaz çıkar yolumuz olmuştur. Umutlarımızı yitirmemiz lazım psikolojik çöküş asıl bizi yıpratacak olan bu süreçte saygıdeğer okurlar.

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam