SON DAKİKA
reklam
reklam

Ne oldu Vahdettin Hain miymiş?

Köşe Yazarı: YASİN KOÇ   Eklenme Tarihi: 18 Eylül 2022, Pazar - 11:37   Okunma Sayısı:

1992 yılında Atatürk'ün Samsun'a çıkışı ile ilgili belgeleri yayınlayan Sami Çelik, Vahdeddin'in hain olmadığını söyledi. SABAH TV'de o belgeleri gösteren Sami Çelik, "Saray'ın mührü ve İngilizlerin onay mührü burada. Atatürk, Saray tarafından Samsun'a yanındaki 23 kişilik heyet ile birlikte İngilizlere bildirilerek gönderiliyor." dedi. Çelik, tarih bilmeyenlerin ecdadı karaladığını belirterek tepki gösterdi.

İtirazım var kardeşim.

Atatürk İstanbul da işgal kuvvetleri ne isyan bayrağını açıp sanki saklanırken düşmandan İngiliz den, Vahdettin sanki onu gönderdi Samsuna oğlum kurtar vatanı demiş gibi konuşuyorsunuz..

Öğrendiğimiz tarih gerçek milli Türk tarihidir, böyle yalan saçma kaynaksız mesnetsiz hatıratlardan uydurma şeyler ingilizler in içimize sokmak istedikleri tarihtir, ne yazıki tıpkı fetö gibi Müslümanlık kisvesi altında ingiliz in içimize ektiği fitne tohumlarıdır bunlar. İngilize bu toprakları satan, sonra ingilize kaçan Vahdettin vatan hainidir. Atatürk bir Osmanlı subayı olarak samsuna gidişinin görevlendirmesinde buraya gidişi için ingiliz karakolundan vize alıp gitmiştir. Yahu siz ne anlatıyorsunuz. İstanbul un işgal altında olmasından, toprakların bir bir düşman eline geçmesinden, kendi toprağında aldığı tayin yerine bile giderken ingiliz vizesi alan Atatürk, bunlara tahammül edemediği için ve kendi gibi buna tahammül edemeyen Türk halkının isyanına ortak olarak Osmanlı için eşkiyalığa, Türk milleti için bir diriliş hikayesinin önderliğinde bulmuştur kendini.

İdam Fermanı veren Vahdettin emrini yerine getirecek bir paşa bulabilseydi. Bugün Ürdün gibi Osmanlı krallığında çocukları bugünlerde hüküm sürüyor olacaktı, Atatürk ise tarihin tozlu sayfalarında bir hain olarak yazılacaktı, adını bile bilmeyecektik. İngiliz ona bir isim lakap takacaktı, sen onu öyle bilecektin. Mesela cehaletin babası diyecekti.

Ama olmadı.

Mustafa Kemal e ismini İngiliz vermedi, Türk milleti verdi canım. Sizin sıkıntınız burada.

Türkün babası denildi yani Ata Türk. Ama ingiliz işin peşini bırakmadı, şeyhlerle şıhlarla fetö gibi lerle İngiliz intikamını sana aldırıyor, Sami Çelik bey.

İngiliz dini kullanarak senin beynine yerleşiyor, beyazı bile siyah görüyorsun. Tıpkı ingilizin yanına kaçan Vahdettini yüceler yücesi gördüğün gibi. Osmanlı da benim atamdır, ejdadımdır, geçmişimdir, tarihimdir, kutsalımdır. Burada mesele Osmanlı değil, Osmanlı yı kötü yönetmiş bir kaç kişidir. Fatih Sultan Mehmet nasıl başımızın tacıdır. Tıpkı Murad Hüdavendigar gibi, tıpkı Yavuz gibi, tıpkı Yıldırım Beyazid gibi, tıpkı Osman Han gibi, Tıpkı Orhan gibi ve Sultan Süleyman gibi hepsinin mekanı cennet olsun, ama Vahdettin zavallı, aciz bir adamdır. Çok hatalar yapmıştır. İngiliz dostudur, ellerinden giden toprakların yönetiminin en iyi İngilizler idaresinde olabileceğine inandığını etrafına söylemiş fikrini beyan etmiştir. Çok hatalar yapmıştır bunun sonucunda Vahdettin HAİN dir.

Çünkü; Kuvâ-i İnzibâtiyye (Osmanlıca: قوا انضباطيّه; Hilafet Ordusu olarak da bilinir), Kurtuluş Savaşı'nda İstanbul Hükûmeti'nin Kuvâ-yi Milliye'ye karşı kurduğu askeri örgüttür. Birleşik Krallık, Vahdettin imzasıyla Damat Ferit hükûmetine 7 Nisan 1920 tarihinde Hilafet Ordusu'nun kurulması için izin verdi. 18 Nisan tarihinde kuruldu.

Sadrazam Damat Ferit hükûmeti kurduktan 2 gün sonra 7 Nisan 1920 tarihinde Britanya Yüksek Komiseri Amiral John de Robeck ile milliyetçilere karşı alınacak tedbirleri görüştü. 11 Nisan'da Kuvâ-yi Milliyecilerin eşkıya olduğu ve öldürülmelerinin sevap ve vatani bir yükümlülük olduğuna dair Dürrizade Abdullah Beyefendi'nin bir fetva çıkarması sağlandı. Robbeck Damat Ferit'e Birleşik Krallık'ın aktif bir iş birliği yapamayacağını ama silah ve mühimmat konusunda destek olacağını bildirdi. Birleşik Krallık Hilafet Ordusu'nun erlerine 30, teğmenlerine 60 ve alay komutanlarına 150 lira maaş bağladı. Lojistik ihtiyaçlarını silah, araç ve gereçlerini temin etti. Hilafet Ordusu birlikleri Nisan ve Mayıs aylarında İzmit bölgesinde yığınaklanmalarını bitirdiler. Britanya birlikleri de Hilafet Ordusu'nun arkasında konuşlandı. İzmit limanına demirleyen Britanya savaş gemileri mevzileri top ateşi ile destekleyebilecek bir konum aldılar.

Garp Cephesi Umum Kumandanı Ali Fuat (Cebesoy) Paşa, Kuvâ-yi Milliye kuvvetlerine komuta ediyordu.

Burada yenilen Hilafet ordusu birlikleri silahları ve mühimmatları İngilizlere teslim ederek dağıldılar.

Ne oldu Vahdettin Hain miymiş?

 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam