SON DAKİKA
reklam
reklam

Geçmişten Günümüze İstanbul'un Korkutan Depremleri (III)

Köşe Yazarı: Mert CiGERLİ   Eklenme Tarihi: 7 Ekim 2019, Pazartesi - 10:58   Okunma Sayısı:

 

Bundan sonraki deprem 1010 yılında, daha sonra da 1032 ve 1037 yıllarında gerçekleşiyor.  

1063 veya 1064 yılında ve sonrasında adaların güneyinden geçen o meşhur fay hattının bir sonraki tetiklemesi ile 1296'da, yani bir önceki depremden 307 yıl sonra yaşanıyor. 1323 yılında da, fay hattının geri kalanı da kırılıyor ve İstanbul'da bir yıkıcı deprem daha gerçekleşiyor. 

1384 yılında Çanakkale yakınlarındaki Lesbos Adasında gerçekleşen ve adadaki tüm binaları yıkan şiddetli deprem İstanbul'da da hissedildi ama fazla bir zarar vermedi. 1400 yılında Bursa'da tahribat yapan başka bir deprem yine İstanbul'da hissedildi. 

1419'da Bursa'da çok büyük yıkım yapan bir başka deprem gerçekleşti. Depremden sonra dağlardan kopan kayalar şehirlere yuvarlanırken çok sayıda can kaybı yaşandı. Kayıtlara göre deprem sırasında Bursa'da olup da en azından kısmi zarar görmeyen tek bir bina bile kalmamış. Yine depremin oluşturduğu çukurlar ve yarıklarda yeni akarsuların meydana geldiği söyleniyordu ama bunun ne kadarının gerçek ne kadarının abartma olduğunu bilemiyoruz.  

1489'da İstanbul yakınlarında gerçeklesen bir depremde İstanbul'daki bazı cami minareleri yıkıldı. 

1509'da İstanbul tarihinin en büyük depremlerinden biri gerçekleşti. Bu depremin sorumlusu yukarıda bahsettiğim adaların güneyinden geçen ve büyük İstanbul depremine sebep olması beklenen fay hattıydı. 

Eski İstanbul depremlerine baktığımızda 1509'daki deprem hakkında en fazla bilgiye sahip olduğumuz depremlerden biridir. Bu depreme aynı zamanda "küçük kıyamet" adı verilmiştir. 10 Eylül tarihinde gerçeklesen depremin büyüklüğü 7.2-7.3 olarak tahmin edilmektedir ve depremin tsunamiye sebep olduğu bilinmektedir. Depremde İstanbul'da yaşayan 160 bin kişiden 13 bini hayatını kaybetmiştir.  

Depremden sonra yıkılan yerleri yeniden inşa edebilmek için 60 bin isçi tutulacaktı ve yıllarca süren bir çalışma gerçekleşecekti. Depremin hemen ertesi günü başlayan tamir işlemleri olmasaydı büyük ihtimalle artçı şoklar daha fazla zarara yol açabilirdi. 

12 Haziran 1542'de Trakya'da gerçeklesen bir deprem İstanbul'da da şiddetli bir şekilde hissedilmişti. Çanakkale'nin Avrupa yakası, Edirne ve İstanbul'da toplam 5 bine yakın insanın hayatını kaybettiği depremde binden fazla bina yıkılmış, çok daha fazlası tahrip olmuştu. 

10 Mayıs 1556'da gerçeklesen bir başka depremin merkezi Erdek yakınlarıydı.  

28 Haziran 1648 tarihinde büyük ihtimalle merkezi Türkiye dışında (Bulgaristan veya Romanya) olan büyük bir deprem İstanbul'da çok katlı evlerin, kulelerin ve cami minarelerinin önemli bir kısmını tahrip ederken küçük bir kısmını tamamen yıkmayı başardı. 

25 Mayıs 1719 tarihinde Marmara Denizi`nin doğusunda, İzmit civarında büyük bir deprem meydana geldi. Depremde İzmit Körfezinin her iki tarafındaki şehir ve kasabalar neredeyse tamamen tahrip oldu.  

2 Eylül 1754'te yani bir önceki depremden 35 yıl sonra İzmit körfezindeki fayın geri kalan kısmı da kırıldı ve yeni bir deprem oluştu. Bu depremden YAKLAŞIK 265 yıl sonra aynı bölgede Gölcük depremi yaşandı. 

557'den 1766'ya kadar bu fay hattında gerçeklesen toplam 6 deprem vardı. İki deprem arasındaki en kısa zaman dilimi 199 yıl, en uzun zaman dilimi 307 yıl ve ortalama zaman dilimi 242 yıldı. 1766'dan itibaren 242 yıl sayarsak 2008 yılına denk geliyor. Yani depremler arasındaki ortalama zaman farkını tuttursaydık bir sonraki deprem 2008'de olacaktı. Önümüzdeki 15-20 yıl içinde depremin olmaması istatistiksel olarak büyük bir sürpriz olacaktır. 

 1877'de Marmara denizinde gerçeklesen depremde İstanbul'un adaları ve sahil kesimi zarar görecekti. Adaların neredeyse tamamen yıkıldığı depremin etkisi uzun süre devam etti. 

1894'te İzmit'te bir yıkıcı deprem daha gerçekleşti.  

Bunlardan başka bir de 1999'daki Gölcük depremi var ama bu zaten herkesin bildiği bir deprem olduğu için ayrıntılarıyla bahsetmeye gerek yok. 

Bir sonraki BÜYÜK İstanbul depreminin ne zaman olacağını bilmiyoruz. 1999'daki deprem sayesinde Kuzey Anadolu fay hattının Marmara Denizine kadar olan kısmi kırılmış durumda. Bundan sonra bu fay hattının kırılacak bir sonraki yerinin adaların güneyinden geçen kısım olduğu artık kimsenin tartışmadığı bir şey. Depremin tam olarak vaktini tahmin etmek zor ama tüm etkenleri sabit tutarsak deprem ne kadar erken olursa şiddeti o kadar az olacaktır. 

Uzmanlarca ifade edilen fay hattının kırılma ihtimali 2017'ye kadar olan dönemde %65, 2022'ye kadar olan dönemde %75, 2027'ye kadar olan dönemde %82, 2032'ye kadar olan dönemde %87 olarak belirtilmiş ve depreme hazırlıklı olmamızın üzerine basa basa uyarısı yapılmıştır.. 

Günümüzde olması muhtemel İstanbul'un Depremlerine bilinçlenerek hazır olalım... 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam