SON DAKİKA
reklam
reklam

Ahmed Arif

Köşe Yazarı: Sinan ERDOĞDU   Eklenme Tarihi: 9 Haziran 2017, Cuma - 09:00   Okunma Sayısı:

“terketmedi sevdan beni,
aç kaldım, susuz kaldım,
hayin, karanlıktı gece,
can garip, can suskun,
can paramparça...
ve ellerim, kelepçede,
tütünsüz uykusuz kaldım,
terketmedi sevdan beni...” 

Geçenlerde Orhan kardeşimle karşılaştık. Mahallede çocukluktan beridir diyalog kurduğum Orhancığım yaklaşık 1.5 senedir yurt dışında ve başarılı bir İnşaat Mühendisi. Kendinse iş  yaşamına başarılar dilerim.Bu arada yirmi günlüğüne de olsa ülkeye döndü .Ailesiyle birlikte geçirdiği  iftar sonrası bir yarım saatliğine dışarı çıktık .Tabi ben de her gün evde olamıyorum. 
Neticede hem köşe yazarı olmak,hem tez yazmak, hem de muhabirlik yapmak kolay olmuyor ama sizlerle de duygularımı ve düşüncelerimi paylaşmaya çalışyorum.Bu vesileyle Tünaydın Gazetesinin çok değerli ailesine çok teşekkür ederim. Orhan kardeşim meğerse bir Ahmed Arif hayranıymış. Ölüm yıl dönümü vesileyle benim için kısa bir yazı hazırladı. Ben de sizlerle bu yazıyı paylaşayım diyorum 
“Toplumcu gerçekçi şiir anlayışının hem ustalarındandır  Ahmed Arif hem de duygularını samimi bir şekilde ortaya koyar. Öyle ya; bir halk şairdir. Hasretinden prangalar eskitmiştir. Kürt,Zaza hatta Arap diye bilinen bu ünlü şairimizin  ailesinin Rumeli’den Kerkük’e göç eden Türkmen  bir ailenin mensubu olduğu kendisine rivayet edilmiştir. O Türk-Kürt ayırt etmez ve  halkıyla övünebileceğini belirtmiştir. Bir de sevgilisiyle övünebileceğini belirmiştir. Peki Ahmed Arif sevgiliden yana yüzü gülmüş müdür derseniz evet evlenmiştir. Lakin büyük aşkı da yine ünlü edebiyatçılarımızdan olan  Leyla Erbil’dir. Orta halli bir ailenin çocuğu olan  Erbil henüz 23 yaşındadır ve İstanbul’da yaşamaktadır. Lise yıllarında şiir yazarak edebiyata başlayan  Erbil İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi İngiliz Filolojisi Bölümü’nde öğrenime başlıyor ancak ;1951’de kısa süren ilk evliliğini yapıp üniversiteyi bırakıyor. 1953 sonunda hayranı olduğu Sait Faik’le tanışıyor. Lisede Seçme Şiirler Dergisi'ne şiirini yollayan Ahmed Arif telif olarak 10 lira alırken; ünlü şairlerimizden  ve ney üstadı Neyzen Tevfik ile birlikte aynı dergide şiirleri yayımlanıyor. Erbil’in ilk öyküsü “Uğraşsız”  ise Ahmed Arif’in  teşvikleri ,Metin Eloğlu’nun da  yönlendirmesi ile 1956’da Seçilmiş Hikâyeler dergisinde yayınlanıyor. Tabi bu dönemde tanışıyorlar. Araya üçüncü kişilerin neden oldukları yanlış anlamalar ve uzaklaşmalar yüzünden mesafeli başlayan bu ilişki daha sonra daha sıkı hale gelse de  Leyla Erbil eşi Mehmet ile tanışıyor ve evleniyorlar. Bu durumu sessizce kabullenen Arif ise ünlü “Suskun” şiirini gönendiriyor düğün hediyesi olarak “. Sus, kimseler duymasın.Duymasın ölürüm ha. Aydım yarı gecede. Yeşil bir yağmur sonra. Yağıyor yeşil.” Diye başlayan ünlü şiirin  öyküsü de bu. Şiirde mertliği ve yürekliliği şiar edinen Ahmed Arif Spartaküs’ü bir abisi olarak görmüş .Öyle ya; “Ben şimdi boşuna Spartaküs demiyorum. Spartaküs’ü bir ağabey gibi, benden önceki kuşaktan biri gibi, canım ciğerim gibi seviyorum. Onur duyuyorum onu tanımakla… Onu alıp bugüne getiriyorum.” Diye ünlü bir dizesi var. “Ben çocukluğumdan beri gece rüyamda şiir okurum, mısra söylerim.” Diyen Ahmed Arif’in en ünlü şiirlerini gece yazdığı da fazla bilinmiyordu. Ta ki; Ahmet Oktay’ın inceleme kitabı olan “Ahmed Arif'in Şiiri Üzerine Eleştirel Bir Çalışma: Karanfil ve Pranga” da yer alan bazı anıları ortaya çıkana dek. Yine ; bir çok anısını da röportajlarda anlatır. Birinde en çok sevdiği kitapları ve yazarları şöyle anlatıyor. “Benim çok sevdiğim sarhoş olduğum kitaplar var. En başta Andre Malraux’nun İnsanlığın Hali… Bana kişilik veren, beni biraz çocukluktan, cahillikten kurtaran, dünyanın kaç bucak olduğunu gösteren bir kitaptır bu… Ben bu kitabı ilk okuduğumda devlet basmıştı. Nasuhi Esat, sonradan Nasuhi Baydar, o çevirmişti. Demek ki o zamanlar daha soyadı yokmuş… Okuduğumda tüylerim ürperdi. Bir şiir kitabı okur gibi okudum. Emile Zola, fakat özellikle Dostoyevski ve Tolstoy doyamadığım yazarlar."
Ahmed Arif şiirlerine ilgi o kadar büyüktür ki, bir öğretmen nikahında şeker yerine satın aldığı Ahmed Arif şiirlerinin olduğu  500 adet şiir kitabı dağıtır. Bunu öğrenen şair utançla karışık bir mahcubiyet yaşamıştır.
Benim Ahmed Arif’le Maltepe Anadolu Lisesinde Edebiyat derslerinde tanıştım ve tanıştıkça beni etkiledi.Tüm hocalarımın  ellerinden öpüyorum .Bu yazıyı yayınlama fırsatı verdiğin içinde Sinan Erdoğdu kardeşime çok ama çok teşekkür ediyorum.”
Ben de kısa ve öz yazısından ötürü Orhan kardeşimize çok teşekkür ederim. Çocukluğumuzda farklı okullarda okusak da ben de Orhan ve birkaç arkadaşımla taso oynadığımız günleri yad ederiz halen .Kendisi şu sıralar Ahmet Oktay şiirlerine de merak salmış durumda. Bence  edebiyata olan ilgisini korumalı.

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam