SON DAKİKA
reklam
reklam

Taşa Kazınan İhanet (Kitap tanıtımı)

Köşe Yazarı: Cengiz BAYSU   Eklenme Tarihi: 26 Şubat 2021, Cuma - 09:34   Okunma Sayısı:

 

Bu kitap, Fransa’da Ermeni propagandasıyla beyinleri yıkanmış Fransızlarla yapılan heyecanlı tartışmayı içermektedir. Yılmaz Güney ve Ahmet Kaya’nın da yattığı Paris’in Peder Laşez (Père Lachaise) mezarlığındaki Ermeni Anıtı’nda taşa kazınmış ihanet belgesinden söz edilmektedir.

Oysa Osmanlı Devleti 600 yıl bütün din ve ırklara hor bakmadan kucak açmıştır. Bu yaşam sürecinde Maliye ve Dışişleri Bakanlıklarına bile Ermeni nazırlar lâyık görülmüştür. Her yandan maksatlı yayınlarla soykırım yalanını işleyen Ermeni ve Batı kaynakları tarihle yüzleşmekten kaçınmaktadırlar.

 

Taşa kazınan ihanet

1914-1918'deki savaş yıllarında çok sayıda Ermeni’nin Fransız ordusunda Türkiye’ye karşı savaştığının belgesi Paris'teki bir anıtın kitabesinde yer almaktadır. "Taşa Kazınan İhanet" adıyla yayınlanan kitapta, Paris’in Peder Laşez adlı ünlüler mezarlığında Ermenilerin Osmanlı’ya ihanet ettiklerinin taşa kazınmış belgesi resim ve yazılarla okurlara sunulmuştur.

Söz konusu mezarlıktaki Ermeni Anıtı’nda, Ermeni ihanetini ispatlayan ve Ermenilerin Fransız ordusunda Osmanlı'ya karşı savaştıklarını gösteren açık ve net ifadeler yer almaktadır. Kitabesinde “Fransız ordusu saflarında Fransa için Çanakkale’de Gaziantep’te, Adana’da Çukurova’da, Ağrı’da ve daha pek çok Türk şehrinde 1914-1918 yılları arasında ölen Ermeniler"e teşekkür edilmektedir.

Ayrıca kitapta, bazı ülkelerin parlamentolarında gündeme getirilen "Ermeni Soykırımı" iddia ve propagandasının, akıl almaz bir yalan ve korkunç bir iftira olduğu delilleriyle ortaya konulmuştur.

 

Cevap verilemeyen noktalar

Eserde, iftiracı Ermeni tarihçilerin, Türk tarihçilerinin "Hodri meydan!" teklifine cevap veremedikleri ve kendi tarihleriyle yüzleşmekten kaçındıkları da kaydedilmiştir. “Ermeni İhanetinin Paris'teki Belgesi"  "Taşa Kazınan İhanet" ana başlığı ve "Ermeni İhanetinin Paris'teki Belgesi" alt başlığını taşıyan eserde, pek çok güvenilir yerli ve yabancı yazar ve tarihçinin "Soykırım" iftirasıyla ilgili çarpıcı görüşlerine de yer verilmiştir.

Dünyanın hiçbir şerefli ve namuslu tarihçisinin Ermenilerin soykırım iddiasını kabul etmediğine, tam aksine reddettiğine dikkat çekilmektedir. Cemal Aydın tarafından kaleme alınan kitapta, beyinleri Ermeni propagandasıyla yıkanmış Fransızlar ile yazarın Paris’te yaptığı heyecanlı tartışma geniş bir şekilde anlatılmış, Pierre Loti, Robert Mantran, Bernard Lewis ile Batı’nın haysiyetli tarihçi ve aydınlarının "Ermeni soykırımı olmamıştır!" şeklindeki tarihî sözlerine yer verilmiştir.

 

Türk Edebiyat Vakfı Yayınları

Türk Edebiyatı Vakfı Yayınları arasında çıkan "Taşa Kazınan İhanet" kitabında, "1915’te Osmanlı topraklarındaki Ermeni nüfusu en güvenilir kaynaklara göre toplam 1 milyon 150 bin ve en şişirme rakamlara göre de en fazla 1 milyon 400 bin iken, nasıl olup da Türkler 1,5 milyon Ermeni'yi öldürdü?" sorusu soruluyor.

Tarihî hakikatleri gün yüzüne çıkaran bu çalışmada, "Osmanlı'nın neden dünyanın tek süper gücü olduğu dönemlerde değil de, en zayıf olduğu bir dönemde onca Ermeni'yi öldürmeye yeltendiğinin" cevabının verilmesi isteniyor.

İz'ân ve insaf sahibi bir İngiliz yazarı olan Marmaduke Pickthall’un şu unutulmaz sözü de aktarılıyor: "Osmanlı Devleti'nin çökertilmesi için gerçekleştirilen iğrenç çalışmalara benzer bir çalışmaya tarihte rastlanabileceğinden kuşkuluyum."

"Taşa Kazınan İhanet" kitabı, üç kıtaya 600 yıl hükmetmiş Osmanlı Cihan Devleti'nin nasıl insan sever bir anlayışa sahip olduğu, içinde çeşitli ırk ve din mensuplarını nasıl barış ve huzur içinde yaşattığı örnekleriyle sergiliyor.

Eserde, Osmanlı Devleti’nin Batı’nın emperyalist devletleriyle hiçbir benzerliğinin olmadığı tarihî delillerle ispatlanıyor.

 

Eserden çarpıcı bir pasaj

Prof. Dr. İsmet Giritli bir kongre için İtalya’ya gidiyor. Orada kendisine bir Yunan ve bir Ermeni profesör musallat oluyor. Her öğle yemeğinde "Siz bizi 400 yıl-800 yıl sömürdünüz. Bizi ezdiniz" diye Prof. Dr. Giritli’yi tâciz ediyorlar. Sonunda Giritli dayanamıyor ve kongre düzenleyicisi İtalyan profesöre durumu anlatıyor.

İtalyan profesör, "Bugün öğle yemeğini beraber yiyelim" diyor. Yemekte Yunan ve Ermeni profesörler İsmet Giritli’ye yine taarruza başlıyorlar. İtalyan profesör Yunanlı’ya soruyor:

 

   ---Siz kaç yıl Türk hâkimiyetinde kaldınız?

   ---400 yıl.

   ---Hangi dili konuşuyorsunuz?

   ---Yunanca.

   ---Dininiz nedir?

   ---Ortodoks Hristiyan.

Sonra Ermeni profesöre dönüyor:

   ---Siz kaç yıl Türk hâkimiyetinde kaldınız?

   ---800 yıl.

   ---Hangi dili konuşuyorsunuz?

   ---Ermenice.

   ---Dininiz nedir?

   ---Gregoryen Hristiyan.

 

"Beni iyi dinleyin!" diyor İtalyan profesör… "Eğer siz 200 yıl İtalyan hâkimiyetinde kalsaydınız, şimdi ikiniz de İtalyanca konuşuyordunuz ve ikiniz de Katolik’tiniz. O yüzden, kültürünüzü muhafaza ettikleri için siz Türklere teşekkür etmelisiniz, teşekkür."  

 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam