Maltepe-Kadıköy
Neredeyse her gün gidip geldiğim bu güzergâhta o kadar çok davranış bozukluğu ve kaba hareket görüyorum ki, aslında biraz da bu şehirde sahipsiz yaşadığımıza inanmaya başladım. Ne olacak suç işleyen cezasını görür, diyebilirsiniz. Efendim, konu ceza görmek değil kişiyi suç işlemekten men edici tedbirlerin ağırlığını hissetmesi olmalıdır.
Sabahın köründe Maltepe’den Kadıköy’e giden iki hanım ve 18 yaş civarında iri yapılı bir kız. Kadınların ayaklarında parmak arası tokyo, saçlar bakımsız ve dağınık… Yüksek sesle ve gayet bozuk bir aksan ile Almanca konuşuyorlar ve gülüşüyorlar.
Aslında hepsi Türk; ama özenti peşinde ve kendilerine süs veriyorlar. Kollarına taktıkları altın bilezikler bilekten dirseğe kadar… Görgüsüzlüklerini tescil ediyor. Aile kavgacı yapıda… Kızın kollarında jilet kesikleri var.
Vagonda herkes rahatsız; ama bir kişi bile uyarma cesaretini gösteremiyor. Vagonların içi kamerayla izlendiğine göre dahili anons uygun olur mu?
**Eminönü tren istasyonu…
Eminönü’nde vapur iskeleleriyle tren istasyonu arasında trafik ışıkları var. Ne yazık ki burada kurallara hiç riayet eden yok. Sürücüler kornayla protesto ederken yayalar el kol hareketleriyle cevap veriyor ve aracın üzerine yürüyor. Bir görevli konabilir mi?
**Bostancı-Kavacık
Bu iki noktayı bir bağlantı yolu birleştirir. Yolun her iki yanı dikeye yakın yüzeylerle çimlendirilmiş ve rengârenk çiçeklerle figürler oluşturulmuştur. Bu güzelim yolda emniyet şeridini kullanma hastalığı var. İleride polis aracını gören kendisini normal şerite atıyor. Dürüst sürücülerin yol vermek istememesi diye bir şey yok. Kavga her an çıkar, trafik kilitlenir. Dövme, yaralama ve hatta ölüm olayı işin cabası…
Trafiğin yoğun olduğu saatlerde iki nokta arasında süre 45 dakikaya kadar uzayabiliyor. Tuvalet ihtiyacı gelen yaşlı insanlar, hamile hanımlar ve çocuklar için çileli dakikalar başlar. Ya araçlarında kıvranırlar ya da emniyet şeridinde durup ağaçlık alana koşarlar. Edep yoksunu magandalar ise yol kenarına şarlatırlar. Uygun bir duraklama alanı yapılamaz mı?
**İstanbul-Pendik
Hatırlarsanız, hâmile eşiyle arabalarında giden gencecik bir kocanın aracının önü kesilmiş, kendilerine tehditler edilmişti. Hatta bu tehditleri savuran kişi, aracın üstüne çıkıp hasara yol açmış ve aracın aynasını kırmıştı. Çevreden hiç kimsenin yardıma gelmemesi, bu magandayı iyice cesaretlendirmiş ve sonunda çekip gitmişti.
Yakalandıktan sonra ifade vermesi bile olay olan bu maganda zenginmiş. Neyse ki ifadesi alınmıştı. Tutuksuz yargılanmak üzere bırakılacağı, mahkeme açılana kadar bir sürenin geçeceği, Takım Elbise + Kravat + ‘Efendim’li konuşma kombinezonuyla az ceza alacağını düşünmüştük. Sonuç ne oldu bilmiyorum. Bizler bu ülkede adaletten söz etmeye devam edeceğiz.
**Karaköy’den Galatasaray’a
Arap ülkelerinden gelen misafirler genellikle kendi kültürlerinin gereklerine göre hareket ediyorlar. Yüksek sesle konuşma, yayılmış şekilde oturma, trafik kurallarına riayet etmeme gibi hallerini hep tenkit ederim.
Tünel vasıtasıyla Galatasaray’a çıkacağım. Karaköy’e gelen vagon boşaldı. Bekleyenlerin tarafındaki kapı açılır açılmaz insanları yararcasına içeriye 65 yaş civarında kara gözlüklü bir insan müsveddesi (!) girdi. Tekli koltuklara oturarak yer kapmış oldu…
Ben ona göz ucuyla bakarken bir bey de beni süzüyormuş. Yanıma geldi ve gülerek,
---Bu hareketler yabancıların daha fazla dikkatini çekiyor, biliyor musunuz? Arap ülkeleri vatandaşları garip gördüğü davranış bozukluklarının en çok Türklerde olduğunu bana söylüyorlar” dedi.
Ben ne düşünürken neyle karşılaştım. Bir magandayı Arap ülkeleri vatandaşlarının gözünden bana anlatan bey, inanın günümü kararttı. Ne yapalım şimdi, yine eğitim eksikliği mi diyeceğiz? İstanbul gibi iki imparatorluğa başkentlik yapmış bir kentin ana caddesinde hamile eşinin yanında aracın yolunu kesen, üstüne çıkıp tepinen, tehdit eden iki adama göre bu adamın (!) yaptığı ayılık normal değil mi?
