SON DAKİKA
reklam
reklam

İsveç… Uluslararası teröre karşı bir ülkenin terör seviciliği

Köşe Yazarı: Cengiz BAYSU   Eklenme Tarihi: 27 Mayıs 2022, Cuma - 22:42   Okunma Sayısı:

 

Osmanlı-İsveç Münasebetleri

Osmanlı Devleti ve İsveç arasındaki siyasi ilişkiler 16’ncı yüzyıl sonlarında başlarsa da asıl siyasi temaslar Güstav Adolf (1611-1632) zamanında önem kazanmıştır. İlk siyasi ilişkiler de 1632 yılında İsveç Kralı tarafından İnternons yani sefir vekili veya maslahatgüzar olarak İstanbul’a gönderilen Paul Strassburg ile başlar.

17’nci yüzyılın Avrupa’nın kuzeyindeki büyük krallığı… Baltık ülkelerinin korkulu rüyası… Büyük Kuzey Savaşı 1700-1721 arasında cereyan etmiştir. İsveç’in Kuzey, Orta ve Doğu Avrupa’daki üstünlüğü Büyük Kuzey Savaşı sonunda kırılmıştır. İsveç Kralı XII. Charles, 27 Haziran 1709’da Ruslara karşı açtığı Poltava Muharebesini Çar I. Petro kazanmış, Demirbaş Charles yenilmiştir.  Mağlup Kral Osmanlı topraklarına (Bender Kalesi) sığınmıştır.

Bu sonuç, İsveç’i büyük devletler statüsünden çıkararak kuzey Avrupa’nın Rus hâkimiyetine girmesi ve aynı zamanda Rusya’nın İmparatorluk statüsüne ulaşması sonuçlarını doğurmuştur. XII. Charles, Osmanlı ülkesinde Bender kentinde beş yıl kalmış ve ülkesinin yönetimine buradan etkili olmaya çalışmıştır.  Ruslardan ilk korku ve Osmanlı’ya sığınma böyle başlamıştır.

 

Teröre karşı bir başbakan

Olof Palme… İsveç’in uluslararası platformlarda da etkili bir siyaset adamıydı. ABD’yi ve Sovyetler Birliği’ni eleştirmekten asla geri kalmıyordu. SSCB’nin 1968’de Çekoslovakya’yı işgalini kınamış, 1972’de Amerikalıların Kuzey Vietnam’a yönelik bombardımanını İkinci Dünya Savaşı’ndaki Nazi uygulamalarına benzetmişti. Bu yorumlar, Washington, Moskova, Berlin ve Stockholm arasında ilişkilerin bir süre dondurulmasına sebep olmuştu.

Güney Afrika’daki ırk ayırımcılığına hep karşı çıkmış, siyahların siyasi örgütü Afrika Ulusal Kongresi ANC’ye mali destek vermiştir.

Başbakan Olof Palme, General Franco liderliğinde İspanya’da yürütülen diktatör rejiminin aleyhinde olmuş ve nükleer silahsızlanma için kampanya yürütmüş, 1980’lerde devam eden İran-Irak Savaşı’nda da arabuluculuk yapmıştı. 28 Şubat 1986 gecesi öldürüldü.

 

Terörseviciliğe adım adım

1980’li yıllarda PKK yandaşı Kürt liderler, Sorani ve Kurmançi dergiler çıkararak daha fazla yandaş kazanmak amacıyla İsveç’i seçtiler. İsveç de insan hak ve özgürlükleri başlığı altında siyasi sığınmacılara büyük destekler vermeye başladı.

1997’de İsveç’te Kürt Medya Vakfı kuruldu. Dolayısıyla PKK’nın medya yapılanması kapsamında Aryen Tv ve Rohani Tv kuruldu. Daha başka yayın organlarına da imkân tanındı.

2001 yılında İsveç’te sekiz şirketin Kürt İşadamları Derneği’ne bağlı olarak PKK faaliyetlerini sürdürdükleri bilinmektedir. Avrupa kentlerinden PKK’ya devşirme militan toplayıp göndermişlerdir. PKK bunun için okulları hedef almış, bu konu çocukları koruma programları düzenleyen Radda Barnen Vakfı’nın raporlarında da yer almıştır.

2005 yılından başlayarak 2017 yılına kadar İsveç’teki medya kanallarında çalışanların maaşlarından yapılan kesintilerin 3,5 milyon auro’ya yakın para elde edildiği belirlenmiştir.

 

Şimdiye kadar İsveç’in sağladığı destek

İsveç’in şimdiye kadar PKK’ya 210 milyon dolar destek verdiği ve bu desteğini 2023’e kadar 376 milyon dolara çıkarmasının planlandığı açıklanmıştır. Türkiye, Irak ve Suriye’de bulunan örgüt uzantılarına maddi kaynak bulmakla görevlendirilen sözde Kürdistan Kızılayı, İsveç’te de faaliyet gösteriyor ve Avrupa ülkelerinde bağış adı altında yıllık 30 milyon avro para topladığı hesaplanıyor.

İsveç’in terör örgütüne verdiği silahlar

PKK terör örgütünün en çok kullandığı silahlar;

**SAAB firmasının ürettiği 84 mm’lik AT-4 tanksavar füzeleri,

**Dron desteği,

**İsveç’in İadesi istenen teröristleri (PKK ve FETÖ) vermek istememesi,

**İsveç DİB’nın terör örgütü YPG’nin temsilcileriyle görüşmesi,

 

Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı

18’inci yüzyılda Rus baskısından zor belâ kurtulan ve Osmanlı’ya sığınan İsveç, üç asır sonra Ukrayna’ya saldıran Ruslardan yine tırsmış, NATO’ya girmek için yine Türkiye’nin kucağına düşmüştür.

Tarihin ve talihin garip cilvesi… İnanıyorum ki, bize yine aldatma taktikleri uygularlar ve İsveç NATO’ya kabul edilir. Örnek mi? Danimarka Başbakanı Rasmussen…

2005 yılında Danimarka’da Hz. Muhammet ile ilgili karikatürlerin Danimarka gazetelerinde yayınlanması üzerine karikatürleri savunmaya geçmişti. NATO Genel Sekreterliğine Türkiye tarafından karşı çıkıldı.

Türkiye'de terör saldırıları düzenleyen Kürdistan İşçi Partisi (PKK)'nın yayın organı Roj TV'ye hoşgörülü olmasıydı. Sonunda Türkiye, ABD Başkanı Barack Obama’nın Türk yetkililerin NATO’nun üç yüksek görevine atanacağı güvencesi üzerine Rasmussen’e koyduğu vetoyu geri almış ve Rasmussen 1 Ağustos 2009 günü NATO Genel Sekreteri olarak seçilmişti...

 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam