SON DAKİKA
reklam
reklam

Barbaros Hayreddin Paşa (Anıtı ve Türbesi)

Köşe Yazarı: Başak Ertekin   Eklenme Tarihi: 4 Ağustos 2022, Perşembe - 09:16   Okunma Sayısı:

Barbaros Hayreddin Paşa kimdir?

   Barbaros Hayreddin Paşa, Osmanlı Devleti tarihinin ünlü denizcilerinden, kaptan-ı derya olarak Osmanlı Devleti’nin ilk kaptan paşasıdır. Babası aslen ocakzade yani tımarlı sipahi olan bir Türk ailesinden olup Selanik ile Manastır arasındaki Yenice-i Vardar kasabasından Sipahi Yakup’un oğludur. Diğer kardeşleri İshak, Oruç ve İlyas’tır.

   Asıl adı Hızır olan Hayreddin’e, kızıl renkte olan saçından dolayı Avrupalılar, Barbaros adını yakıştırmışlardır. Denizciliğe üç kardeşiyle başlamış, önceleri Midilli, Saros ve Selanik Körfezleri dolaylarında ticaret yapmıştır. Tüm kardeşlerin zamanla gemi sayısı çoğalınca adları Doğu Akdeniz’de duyulmaya başlamıştır. Ağabeyi Oruç Reis’in Rodos şövalyelerine esir düşmesi üzerine Barbaros, ticarete bir süre ara vermiştir.

   Oruç’u kurtarmak amacıyla Bodrum’a yerleşen, ağabeyinin serbest bırakılmasıyla da tekrar Midilli’ye dönen Barbaros, bu Ada’yı uzun yıllar üs olarak kullanmıştır. Tunus Sultanına kazancından belirli bir payı Tunus Sultanına vererek Tunus limanı ağzındaki kaleyi kullanma hakkını elde etmiştir.

   Akdeniz’de korsanlığa başladıktan sonra 1515’te çok sayıda korsan reisini buyruğu altına almayı başarmıştır. Osmanlılar kendisiyle irtibata geçerler. 1516’da Cecel (Şeşel) Yavuz’a armağanlar göndermiş ve ondan armağanlar almıştır. 1519’da Yavuz, kendisine hilât ve armağanlar göndererek onu Cezayir Beylerbeyliğine yükseltmiştir. Bu sayede on binlerce Endülüslü Müslümanı Kuzey Afrika’ya taşımıştır.

   Kanuni Sultan Süleyman’ın Alman seferi sırasında Andrea Doria’nın Mora kıyılarına saldırması Osmanlıları güç duruma düşürünce Kanuni, Hızır Reis’i İstanbul’a çağırmış ve 1533’te “Hayreddin” adını verdiği Hızır Reis’i Osmanlı donanmasının başına kaptan-ı derya olarak atamıştır.

   Hayreddin Paşa 1534'te Akdeniz’e açılarak İtalya kıyılarına seferler düzenlemiş ve Tunus’u ele geçirmiştir. Ancak Andrea Doria komutasındaki Haçlı donanması karşısında Tunus'u bırakmak zorunda kalmıştır. İstanbul’a dönen Hayreddin, 1536'da daha güçlü bir donanmayla yeniden Akdeniz’e açılmış, İtalya kıyılarını vurarak Ege Denizi'ndeki Venedik adalarını Osmanlı topraklarına katmıştır.

   21 Eylül 1534 yılında bizzat kendisi tarafından yazdırılmış Barbaros Vakfiyesinde Beşiktaş’taki medrese yanına yaptırdığı türbeye defnedilmesini ve kabrinin üzerinde kandil yakılmasını vasiyet etmiştir. Barbaros Hızır Hayrettin Paşa 1546 yılında vefat etmiştir.

 

 

Barbaros Hayreddin Paşa Türbesi

   Beşiktaş’ta Sinan Paşa Camii karşısında bulunur. Türbe Mimar Sinan tarafından 16’ncı yüzyıl Osmanlı klasik mimarisine uygun olarak taştan yapılmıştır. Sekiz köşeli, tek kubbeli ve alt üst pencerelidir. Sandukanın üstüne yukardan asılmış ve üzerinde Zülfikar resmi bulunan yeşil zemin ipekli kumaştan yapılmış bir sancak bulunmaktadır.

   Kapı önündeki revak, mermer iki sütunla taşınan sivri kemer üzerine çapraz tonozun oturtulmasıyla oluşturulmuştur. Türbenin yedi cephesinde iki sıra halinde toplam 14 pencere bulunur. Pencere üstü ve kubbesi kalem işleriyle bezelidir.

   Kapı girişinde “Allahümme iftah lehu ebvabel Cenne” (Allah’ım ona cennetin kapılarını aç) yazan sülüs bir levha vardır. Ayrıca giriş kapısı üzerindeki kitabede “Hâzâ Türbe-i Fatih-i Cezâyir ve Tunus, Merhum Gazi Kapudan Hayreddin Paşa Rahmetullahi Aleyh, Sene 948” yazmaktadır. Türbenin içinde Kaptan-ı Derya Cafer Paşa, Barbaros'un oğlu ve eşinin mezarları da yer alır.

   Türbe özellikle Osmanlı döneminde denizcilerden büyük saygı görmüştür. Donanma personeli sefere çıkmadan önce Barbaros'un türbesini ziyaret eder ve adaklar adarmış. Türbe Cuma günleri ziyarete açık tutulmaktadır.

Barbaros Hayreddin Paşa Anıtı

   Bugün aynı meydanda türbesinin yakınında Hayrettin Paşa’nın çok güzel bir anıtı bulunmaktadır.  Bu anıt, Barbaros Hayreddin Paşa’nın anısına 1943’te ünlü heykelciler Ali Hadi Bara ile Zühtü Müridoğlu tarafından yapılmıştır. Heykelin arkasında Yahya Kemal Beyatlı’nın şu dizeleri yazılıdır:

Deniz ufkunda bu top sesleri nerden geliyor?

Barbaros, belki, donanmayla seferden geliyor!

Adalar`dan mı? Tunus`dan mı, Cezayir`den mi?

Hür ufuklarda donanmış iki yüz pare gemi

Yeni doğmuş aya baktıkları yerden geliyor;

O mübarek gemiler hangi seherden geliyor?

 

Biz bu hafta sonunda Türbe’yi gezerken bazı olumsuzluklar gözümüze çarptı.

*Deniz tarafındaki ağaçların diplerinde örtü, naylon ve kâğıtlar vardı,

*Mezar taşlarının bazılarında plaketler eksikti,

*Çiçek ve ağaç yaprakları çürümeye ve dibine dökülmeye başlamış,

4.Aydınlatma fenerlerinin camları kirlenmiş,

5.Türbe girişinde tavana asılı metal aydınlatma sistemi parlaklığını yitirmiş,

6.Eski yazıyla yazılmış olan türbe kitabesinin yanına Türkçeleştirilmiş hali yazılmalıdır. Yabancılar yazının anlamını soruyor, insanımız eski yazıyı ve edebiyatını bilmediği için anlatamıyor veya tercüme tercüme edilemiyor.)

 

 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam