SON DAKİKA
reklam
reklam

Parçalı doku

Köşe Yazarı: Cengiz BAYSU   Eklenme Tarihi: 5 Ağustos 2022, Cuma - 10:05   Okunma Sayısı:

Irak’ta yoksulluk varken yolsuzluklar arttı, işsizlik çoğaldı. Tam bir kamu hizmeti alınamaz oldu. Ekonomik değerler ön plana çıkmaya başladı.

Irak’ta ırkçı ve mezhepçi bir anayasa var. Kabile ve aşiret sistemi hükümeti kontrol altında tutuyor. İktidar gücü, ekonomik paylaşımı ileri sürerek ülke siyasetini maniple ediyor. İran, Irak’ın bütün kurumlarında kök salmıştır. Toplumun sosyal dokusunu bozmuş, güvenlik ve ekonomi bürokrasisini kontrol altına almış gibidir. Irak halkı İran’ın boyunduruğu altına girmiştir diyebiliriz.

Suriye sahasında 60-70 bin civarında Şii milis olduğu da bir gerçektir. Suriye, İran tarafından kuşatılmış gibidir. Irak her iki ülkenin arasında olup İran’dan Suriye’ye yapılan lojistik desteğin bir gün başına iş açacağı endişesini de taşımaktadır.

 

Irak’ın kuzeyinde

IKB’nin kontrolünde eskiden 5 kent vardı. Kerkük'ün tekrar Irak merkezi yönetimine geçmesiyle IKB’de dört kent kaldı. Bunların ikisi Irak Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) denetiminde olan Duhok ve başkent Erbil.

KYB’nin hâkimiyetinin olduğu iller ise Halepçe (IKB kent olarak ilan etti ama Bağdat yönetimi onay vermedi) ve Süleymaniye. Özellikle Süleymaniye hem nüfus hem de yüz ölçümü olarak IKB’nin en büyük vilayeti. Süleymaniye, KYB’nin yanı sıra hükümetin 3'üncü koalisyon ortağı Goran Hareketi ve diğer İslami partilerin de güçlü olduğu bir vilayet olarak biliniyor.

 

KDP (Kürdistan Demokrat Partisi) ve KYB (Kürdistan Yurtseverler Birliği)

Kürdistan Demokrat Partisi, Irak’ın kuzeyinde olup Duhok ve Erbil’e hâkimdir. Komşusu Türkiye’dir. Kürdistan Yurtseverler Birliği ise daha güneyde olup Süleymaniye ve Halepçe’yi yönetir. KYB ve Goran Hareketi’nin komşusu ise İran’dır. İran’ın Irak ile sınır uzunluğu 1.450 km’dir. Bu sınırda 11 gümrük kapısı bulunmaktadır. 

İranlılar, bu kapılardan Irak’a geçiş yaparak bölgede ticaretin, Suriye ve Lübnan’daki Şii nüfuzunun ve Suriye’deki İran güçleri için lojistik nakliyatın üzerinde etkili olmaya ve kontrolü Irak güçlerine kaptırmamaya çalışırlar.

ABD Başkanı Donald Trump’ın yürüttüğü siyasetin ve Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin öldürülmesiyle “Şii Hilâl”indeki etkinliği nispeten azalan İran, Irak’taki güzergâhının kapanmasını istememektedir. 


Etkin silahlı gruplar

Şengal’de ise Haşdi Şabi ve PKK’nın silahlı grupları bulunmaktadır. Bu iki grup Irak’ın her konuda aleyhine faaliyetler yürüttüğünden Bağdat ve Erbil yönetimleri Haşdi Şabi ve PKK'nın bölgeden çıkmasını istemektedir. Özellikle PKK unsurları köylere ve insanlara çok zarar vermektedir.

DEAŞ’ın Musul’u ve ilçelerini işgal ettiği dönemde PKK ile Peşmerge birlikte hareket etmiştir. Bu duruma ve PKK’nın bölgede yaptığı tüm faaliyetlere başlangıçta göz yumulmuştur. Fırsattan istifade eden örgüt ise, dağ kadrosundaki elemanlarıyla Ezidileri örgütlemiştir. 

Ezidilere silahlı eğitim verilmiş, şehirden kaçıp Şengal Dağı’nın tepesine yerleşen Ezidilere de okullar açılmıştır. Ezidilerin bir kısmı PKK ile birlikte hareket etmiştir. Şengal’in DEAŞ’tan kurtarılmasından sonra Ezidiler ilçede kalıcı hale gelmişlerdir. 

 

Sonuç

Irak yönetimi, Saddam sonrasında devlet otoritesini bu nedenlerle tam olarak sağlayamamaktadır. İşte son günlerde Irak’ta meydana gelen olayların perde arkasında hem zayıf bir otoritenin varlığı hem de Amerika’nın yıkıcı-bölücü faaliyetleri yatmaktadır.

Irak hükümeti bir kukla yönetimdir. ABD’ye karşı gelemez. Bu kadar parçalı bir dokuyu onarma ve birliği sağlama gücü yoktur.

 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam