SON DAKİKA
reklam
reklam

Çin-Japon anlaşmazlığının sebepleri -I-

Köşe Yazarı: Cengiz BAYSU   Eklenme Tarihi: 12 Ağustos 2022, Cuma - 10:13   Okunma Sayısı:

Tarihsel gelişim

İkinci Dünya Savaşı, Avrupa’yı kasıp kavururken doğuda yaşananlar insanlığın pek dikkatini çekmemiştir. Türk kamuoyu da yeteri kadar bilgilenememiştir. Oysa Japonya’nın Çin üzerinde uyguladığı baskıcı politika ve katliamların Hitler’in yaptıklarından pek farkı yoktur.

Japonya, 1868 yılından itibaren yüzünü Batı’ya dönmüş ve Avrupa’nın Asya’daki sömürücü etkisinden kurtulmayı amaçlamıştır. Tıpkı İskandinav ülkelerindeki gelişmeleri izleyen Ruslar gibi Japonlar da Batı’dan silah ve harp gemileri almış, ülkelerine askeri eğitmenler getirmişlerdir.

Güçlendiklerini hissettikleri andan itibaren gözlerini Çin topraklarına dikmiş ve bu toprakları sömürge alanı ilan etmiştir.

 

Birinci Çin Japon Savaşı

25 Temmuz 1894’te Japon donanmasının iki Çin ticaret gemisini batırması üzerine I. Çin-Japon Savaşı başlamış ve savaş 17 Nisan 1895’te Çin’in yenilgisi ve siyasi ve ekonomik açıdan sömürülmeye açık alan haline gelmesiyle son bulmuştur.

Çin toprakları üzerindeki yabancı vesayeti içeride huzursuzluk ve ayaklanmalara yol açmıştır. Dozu en fazla olanı Boxer Ayaklanması’dır. Boxerler 1900 yılında Pekin’e girerek Alman Büyükelçisi’ni ve birçok yabancıyı öldürmüşlerdir. Ayaklanma, Avrupalı güçlerin de desteğiyle oluşturulan ortak ordu sayesinde kanlı bir şekilde bastırılmıştır. İsyanı ve bastırma müdahalelerini fırsat bile Rusya, Mançurya’yı fiilen işgal etmiştir.

Japonya, Rus askerlerinin Mançurya’dan çekilmesi için Rusya’ya notalar vermişse de cevap alamayınca Rusya’ya savaş ilan etmiş ve savaş 1904-1905 yıllarında Rusya’nın yenilgisiyle sonuçlanmıştır.

Zafer, Japonya’nın gözünü iyice karartmış ve kendisini Asya’nın sömürgeci gücü olarak görmeye başlamıştır. İzlediği yayılmacı politikayla 1910 yılında Kore’yi, 1932 yılında ise Mançurya’yı ilhak etmiştir.

 

İkinci Çin Japon Savaşı

1937 yılında Asya’da Japonya ile Çin arasında İkinci Çin-Japon Savaşı başlamış ve büyük katliamların yaşandığı kanlı bir sonuç doğurmuştur.

7 Temmuz 1937 tarihinde, Çin ile Japonya arasında Pekin yakınlarında Marco Polo Köprüsü etrafında başlayan çatışmalar giderek büyümüş ve Çin üzerinde İkinci Dünya Savaşının sonuna kadar devam edecek bir Japon istilasıyla neticelenmiştir.

Çatışmalardan Çin’i sorumlu tutan Japonya, gerçekleştirilen bir tatbikat sırasında Çin birlikleri tarafından Japon ordusuna ateş açıldığını, tatbikatın sonlandırılmasına rağmen ateşin sona ermediğini bu nedenle de misilleme yapmak zorunda kaldıklarını belirtmiştir (Dışişleri Bakanlığı Türk Diplomatik Arşivi [DBTDA], Yer: 515/7525-39465- 1, s. 1).

Milletler Cemiyetine başvuran Çin, toprak bütünlüğünün garanti altına alınması için bir anlaşmaya evet diyeceğini belirtmiştir. 1937 yılında dokuz devletin katılımıyla yapılan görüşmelerde Çin, Japon halkının varlığına karşı olmadığını, Japon yönetimin baskı ve yayılmacılığından müşteki olduğunu belirtmiş, süreç uzayıp gitmeye başlamıştır.

 

Nanking saldırısı

10 Aralık 1937 tarihine gelindiğinde Japonlar Nanking kapılarından içlere doğru girmeye ve şehrin dış mahallelerini uçaklarla bombalamaya başlamışlardır. Çin tarafından yapılan açıklamalarda, “Teslim olmayacakları, bugüne kadar bütün cephelerde toplam 300.000’i aşkın ölü ve yaralı verdikleri ve mücadeleye devam edecekleri…” belirtilmiştir. Şanghay’da bulunan Japon karargâhından yapılan resmi bir açıklamada ise, Nanking’de Çin ordusunun 90.000 civarında kayıp verdiği açıklanmıştır.

 

Nanking’in işgalinin ardından Japonya, Çin hükümetine barış şartlarını bildirirken,

**Çin’in komünizm karşıtı pakta katılması,

**Japon garnizonlarının sürekli olarak Çin’de bulundurulması,

**Çin tarafından Japonya’ya harp tazminatı verilmesi gibi ağır şartların yer aldığı bu barış teklifi ertesi gün Çin hükümeti tarafından reddedilmiştir…

Bir fikir vermesi bakımından yaptığım araştırmada iki ülke arasındaki çekişme ve savaşlara burada son veriyor ve yeni bir başlık açıyorum: (Devam edecek)

 

 

 

 

 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam