SON DAKİKA
reklam
reklam

Görüşler

Köşe Yazarı: Cengiz BAYSU   Eklenme Tarihi: 22 Eylül 2022, Perşembe - 22:09   Okunma Sayısı:

Vahdettin tartışması

 

Son günlerde Padişah Vahdettin ile ilgili olarak tartışmalar çıktı. Biz de sokakta vatandaşlarımıza ve öğrencilere sorduk. Siz Vahdettin’i ne kadar tanıyorsunuz?

 

1.Vahdettin kaçıncı Osmanlı padişahıdır?

  1. Hangi padişahtan sonra saltanata geçmiştir?

2.Kaç yıl saltanatta kalmıştır?

3.Katıldığı savaşlar var mıdır, hatırlıyor musunuz?

 

Katılımcıların büyük bir kısmının konu hakkında pek de bilgi sahibi olmadığını, söylediklerinin kulaktan dolma bilgilerden oluştuğunu gördük. Özellikle lise seviyesindeki öğrencilerimiz oldukça zayıftı. Halkın yaşlı kesiminden olanlar ise, Vahdettin tartışmasını daha ziyade din ve hilâfet açısından ele alıyordu.

 

Vahdettin’in katıldığı savaşlar konusunda ilginç cevaplar aldık. Bu cevaplar Padişah’ın şahsından ziyade padişahların Osmanlı ordusunun başında sefere gittiği şeklindeydi. Üç vatandaşımız da Vahdettin’in Balkan Savaşı’na katıldığını ifade etmiştir.

 

Yüksekokul seviyesindeki öğrencilerin çoğu, Vahdettin’in zayıf duruma düşmüş bir devletin son zamanında yönetime geldiğini, aslında yapabileceği pek fazla bir şey olmadığını ancak hain demek yerine daha çok incelemenin bizi daha doğru hükme götüreceğini söylemiştir. Basit bir anketten çıkan sonuç bu şekildedir.

 

***                            ***                               ***

İdam cezası

Pınar Gültekin davası sonuçlandı ve gerekçeli karar açıklandı. Kamuoyundan tepkiler gecikmedi. Tenkitler, hoşnutsuzluklar ve karşı görüşler aradı ardına sıralanmaya başladı. Hatta öyle bir boyuta taşındı ki, idam cezası yeniden gündeme getirildi. Oysa daha üst mahkemeler safhası var. Bundan sonrası hukukun takip edeceği iş ve yöntemlerdir.

 

İdam cezasının yeniden getirilirse suçsuz olduğu anlaşılan kişiyi geri getirme olacağı var mıdır? Kaldı ki, Osmanlı devlet adamlarından bile -en başta sadrazamlar- nice insanın boynu vurulmuştur. Cumhuriyet dönemimizde bile bir başbakan asılmıştır. Bu kişiler devleti mi satmıştır, ihanet mi etmiştir? Tam bir ilkellik göstergesi olan bu tutum günümüze bir daha taşınmamalıdır.

 

Bir de idam cezası yeniden getirilse bile biz daima suçluyu koruruz. . Suçlunun yedi sülâlesi ile 4-5 avukat mahkemeye gelir, ağlar sızlarlar… Hatta 1-2 de yalancı tanık bulur, adamı ipten kurtarırlar.

 

Ben idam cezasına kesinlikle karşıyım. Bu ülkenin yasaları vardır ve yeterlidir. Sadece yasalar herkese ve âdil şekilde uygulansın. Gerek duruşmadaki gerekse cezaevindeki iyi hal kavramı dikkate alınmasın.

 

Hayvan hakları

 

Şimdi diyeceksiniz ki, bu ülkede insan hakları gözetiliyor mu ki, hayvan haklarından söz ediyoruz? Haklısınız tabii ki…

Öldürülen kadınların daha kanı kurumadan, ikincisi, üçüncüsü sıraya giriyor. Trafikte en küçük sözlü sataşma veya ters bakış atma kapışmaya hatta öldürmeye varıyor. Evlât, anaya babaya asi olmuş; öldürüp yaralayabiliyor. Bu kişiler hayatta kaldılar ise haklarını kendileri, yakınları, avukatları ve devletin ilgili makamları arayabilir.

 

Hayvana eziyet eden adama verilen cezalar genellikle para cezası oluyor. Geçen hafta Adana’da bir atı yumruklayan hatta defalarca vurulan adama verilen ceza da böyle bir ceza olacaktır. Peki o adama birisi o şekilde vursa alacağı ceza ne olabilir?

 

Be hey adam! O hayvan da bir canlıdır. Arabaya yüklemişsin yükü, vurmuşsun bayıra. Hiç mi düşünemiyorsun, hayvanın bayırda o yükü çekemeyeceğini? O da bir canlı sonuçta. Senin gibi halsiz olacağı gün olabilir, susuz kalmış, arpasını yememiş olabilir. Ayağında nal’dan kaynaklanan bir sorun olabilir. Neden anlayışsız davranıyorsun?

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Ata yumruk atan adam

 

Eylenmek mi eğlenmek mi?

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam