SON DAKİKA
reklam
reklam

Nükleer silahlar

Köşe Yazarı: Cengiz BAYSU   Eklenme Tarihi: 30 Eylül 2022, Cuma - 23:49   Okunma Sayısı:

 

Dünya yüzünde çıkacak savaşların enerji darlığından ve su yokluğundan olacağı kesin gibi. Bu iki hassas konu insanların çeşitli yönlere göç etmeleriyle daha da vahim bir tablo ortaya koyacak. Siber saldırılar, Okyanus dibinde döşenmiş olan hatlar, ekili dikili alanların azalması üstü örtülemeyecek veya ertelenecek meseleler değildir.

 

ABD’nin sebep olduğu ve 1945 yılının 6 ve 9 Ağustos günlerinde Japonya’ya atılan nükleer bombalar, insanlığa büyük acılar yaratmıştır. Bu bombaların kullanılabilmeleri için aylar hatta yıllar öncesinden deneme ve testler yapılmıştır.

 

Nükleer silahlanmanın kronolojisi

 

İçinde bulunduğumuz uygar çağda milletler birbirlerinin kuyusunu kazmaya devam etmektedirler. Kendilerinin vereceği az insan kaybına karşılık hasım tarafın daha fazla insanını yok etmek, onun kaynaklarını ele geçirmek, mağdur ettiği insanları göçe zorlamak gibi düşüncelerle hedefler belirleniyor.

 

Bunun için de nükleer silah yapımına önem veriyorlar. Tabii, her silahın toplu üretimi yapılabilmesi için önceden test atışlarının yapılması gerekir. Bugüne kadar yapılan nükleer testleri şu şekilde sıralayabiliriz:

 

  • ABD tarafından ilk nükleer deneme 16 Temmuz 1945 tarihinde Trinity bölgesinde

yaklaşık 20 kiloton TNT’ye eşit bir güçte patlatılmak suretiyle gerçekleştirilmiştir.

  • İlk termonükleer silah denemesi 1 Kasım 1952’de Marshall Adalarında yapılmıştır.
  • En büyük nükleer deneme ise 30 Ekim 1961’de Sovyetler Birliği tarafından Novaya

Zemlya’da yapılan ve yaklaşık 50-58 megaton güce sahip denemedir.

 

Nükleer denemeler

 

Sovyetler Birliği 1990 yılına kadar, ABD ve İngiltere 1991 yılına kadar, Çin ve Fransa ise 1996 yılına kadar yer altında nükleer denemelerini sürdürdüler. Hindistan ve Pakistan 1998’de, Kuzey Kore 2006, 2009, 2013 ve 2016 yıllarında nükleer denemeler gerçekleştirdiler.

 

Soğuk Savaş döneminde Rusya çok sayıda nükleer bomba denemesinde bulundu. Özellikle Seym Nehri kıyısındaki nükleer poligonda 40 yıl içinde 468 nükleer deneme gerçekleştirdiği tespit edilmiştir. Radyoaktivitenin en yoğun olduğu şehir olarak Kazakistan doğusundaki Kurçatov şehri bilinir.

 

Denemelerin sonucunda

 

Kimisi atmosferde, kimisi satıhta, kimisi toprak altında yürütülen bu denemeler, insanlığı tahrip etmektedir. Bu bölgelerdeki halkın büyük sağlık problemleri yaşamalarına neden olmuştur. Kanser vakaları çok erken yaşlarda görülmüş, yeni doğan çocuklarda genetik bozukluklara yol açmıştır. Bilim insanlarınükleer patlamanın yaban hayatı ve binalar üzerindeki etkilerini incelemişlerdir.

 

Bazı kaynaklarda Kurçatov şehrinde bir milyondan fazla insanın etkilendiği belirtilmektedir. Bu kadar etki yaratan bir bombanın kalıntılarının kısa zamanda silineceğini düşünmek akıl kârı değildir. Ve tabii ki, böyle bir bölgeye yıllar sonra bile olsa Geiger sayacı ve koruyucu elbiselerle girmek uygun bir hareket tarzı olacaktır. Japonya’ya atılan atom bombalarının etkileri bugün bile görülebilmektedir.

 

 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam