Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı
Rusya, Ukrayna’ya saldırıyor, Rusların attığı füzelerin mesafesi, vurulan hedefler, Rus konvoyları, esirler, yıkılan binalar, göçmenler ekranlara getiriliyor. Rusların kısa sürede Ukrayna’yı veya bir bölümünü alacağı yorumları yapılıyor.
Rus donanmasının en güçlü gemisi Ukrayna tarafından vurulup denizin dibine gönderilince, Rus tankları peşpeşe tahrip edilince, Rus uçak ve helikopterleri düşürülünce Ukrayna’nın direndiği anlatılıyor. Bazı kesimler Batı’nın Ukrayna’ya büyük destek sağladığını, bu yüzden Rus ilerlemesinin yavaşladığını söylüyor.
Bu sorular neden sorulmuyor?
Hiç kimse kar kış kıyamette insanları evlerinden eden, hayatlarını bitiren Ukraynalıların haklarını nasıl arayacaklarından, askerlerini Ukrayna topraklarında korumasız bırakan kişi veya komuta heyetinin ne şekilde sorumlu olduğundan veya yargılanıp yargılanmayacağından söz etmiyor.
NATO kandırmacası altında Okyanus ötesindeki ABD’nin niçin bölgeye geldiğini, Yunanistan’da yığınak yaptığını ama bunları Rusların karşısında kullanmadığını sorgulamıyor.
*Harekât oluyor gündem günlerce emekli askerler ve akademisyenler tarafından ekranlarda anlatılıyor. Maşallah yazar ve akademisyenlerimiz de askeri tabir ve taktikleri öğrenmiş vaziyetteler. İHA, SİHA, mühimmat çeşitleri, S-400, F-35, F16 uçak alımları, parça imalâtı gibi konuları günlerce ele alıyorlar. Hava taarruzundan sonra kara harekâtı yapılmasının zorunlu olduğu dile getiriliyor.
Soru
Hangi üniversite veya üniversitelerimizden seçilenler ABD’ye gidip duruma aydınlık getirici görüşme veya çalışma yapıyor?
Kütle halinde Yunan uçaklarının hava sahamızı delerek geldiğini varsayalım: Sivil halkın sığınaklara nasıl gireceği, sığınak kabul edilen yerlerin varlığı (veya yokluğu), su ikmalinin nasıl yapılacağı anlatılıyor mu?
*İktisadi krizler oluyor iktisatçılar ve yazarlar günlerce USD/TL hesapları yapıyor, maliyenin açıklarını anlatıyor, enflasyon, hayat pahalılığı ve asgari ücretlinin pazardan neler alabileceğini, neleri alamayacağını anlatmaya çalışıyor.
*Türkiye, petrol ve doğalgaz aramalarına karar veriyor, Lozan Antlaşması, BM Deniz Hukuku Sözleşmesi, kıta sahanlığı, münhasır ekonomik bölge, kara platformu, Navtex konusunda görüşler ve düzeltmeler ortaya çıkıyor.
Soru
Belli bir kesimde Lozan’ın gizli maddeleri, İsmet Paşa’nın kayıtsız kaldığı, Türkiye’nin Ege Adalarından vaz geçtiği inancı hâlâ hâkimdir. Gayet basit anlatılarla lise seviyesinden itibaren bu konular anlatılıyor mu?
*Kömür havzasında göçük oluyor, denetimler, havalandırma, görev talimatları, kurtarma zafiyetleri defalarca ekrana geliyor. Herkes bir öğrenci gibi derslerini çalışmış olarak icra-ı sanat ediyor.
*Deprem oluyor, bütün yoğunlaşma fay hatları, depremin önceki yıllarda hangi yolları izlediği, şiddeti, derinliği, alınan veya alınmayan tedbirler, muhtemel deprem bölgeleri ve muhtemel tarihleri üzerinde fikir yürütülüyor. Jeolog, petrol mühendisleri, yer bilimciler boy gösteriyor ekranlarda.
Soru
Bir deprem tatbikatı yapıldı. Kim veya kimler neyi denetledi? Sağlaması yapılmadı. Bu faaliyetin sonunda her birey kendi hatalarını dile getirmeliydi. Kaldı ki, uygulama çok basitti ve Düzce depreminde hiç de uygulama alanı bulamamıştı.
