Almanya, Ukrayna’ya tank verilmesi konusunda tereddüt içinde ve kararsızdı. ABD, Ukrayna’ya tank vereceğini açıklayınca muhtemelen Almanya’yı da uyarmış olacak ki, Almanya Polonya’nın tank verme isteğine olumlu bakmaya başladı. Berlin yönetimi üzerindeki baskı artıyor. Peki, bu safhaya hangi düşüncelerden gelindi?
Alman desteğinin gecikmesi
Uzmanlar, II. Dünya Savaşı’nın ardından günümüze kadar Alman ordusunun gelişmesi için yeterli bir yatırım yapılmadığını, mevcut silah, araç, gereç ve mühimmatın değiştirilmediğini dile getiriyorlardı. 1990’da Sovyetler Birliği’nin yıkılması sırasında Alman ordusunun personel mevcudunun 500 bin civarında olduğu, bugün ise 180 bine indiği belirtiliyordu.
Silah imalatının ise Rusya-Ukrayna Savaşı öncesinde çok sıkıntılı olduğu ve Kiev’e destek sağlayamadıkları aşikârdı. Hatırlarsınız, Almanya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Ebehard Zorn, geçen yıl mühimmat depolarını yeniden doldurmak için 20 milyar avroya ihtiyaç duyduklarını belirtmişti.
Alman basınında füze kalkanı, insansız hava aracı, F-35 savaş uçakları, helikopter, telsiz gibi malzeme alınmasının planlandığı, ancak Alman ordusunun belirtilen görevleri ile kaynakları arasındaki uçurumun hiç bu kadar büyük olmadığı dile getiriliyordu.
Alman askerlerinin Aralık 2022’de 18 Puma tipi zırhlı muharebe aracıyla yaptığı bir tatbikatın ardından araçlarda ciddi teknik sorunlar meydana geldiği, bu zırhlı muharebe araçlarının NATO'nun Acil Müdahale Birliği'nden (VJTF) çekildiği ve eskileriyle değiştirildiği açıklanıyordu.
Planlamalar
Alman hükümetinin, yeni askeri teçhizat için 100 milyar avroluk fona bel bağlarken 2023'ün savunma bütçesinin 300 milyon avro azalmasını dikkate alması gerekiyor. Alman basınında, Avrupa'daki insansız hava araçları gibi savunma teknolojilerinde kapasite eksikliği bulunduğu ve ABD olmak üzere başka ülkelere bağımlı kalınacağı görülüyor.
Sıkıntılı durum ve ABD’nin Almanya’yı eleştirmesi, Rusya’nın Ukrayna sınırında asker sayısını yükseltmesine karşı Batılı ülkeler silah sevkiyatı yaparken Almanya çelişkili silah politikası izliyor, tepkileri azaltmak için de Ukrayna'ya askeri hastane ve miğferlerle destek vereceğini açıklamıştı. Almanya, aynı zamanda başta doğal gazla ilgili süreçler olmak üzere, Ukrayna'ya silah teslimatları veya Rusya'ya karşı enerji ambargosu Avrupa Birliği'nin Moskova'ya karşı tutarlı adımlar atmasını da engelliyordu.
İngiltere'nin Ukrayna'ya Challenger-2 tankları göndereceğini açıklamasıyla ilk defa Batılı bir ülkenin en güçlü ağır zırhlısını Kiev’e göndereceğine söz vermesi, Berlin üzerindeki baskıyı iyice arttırmış, bu durum karşısında Berlin, tanksavar füzeleri ile "Stinger" uçaksavar sistemini Ukrayna’ya teslim etmek zorunda kalmış, ancak ölümcül silah sevkiyatını reddetmişti.
Düşünceler
Almanya, Ukrayna’ya tank desteği sağlayacağını da açıklamıştır. Bu açıklamada dikkat çekecek hususlar;
--Almanya’nın Leopard 2 tankları konusunda ince eleyip sık dokuyacağı,
--Ukrayna’nın bir karar vermeden önce söz konusu tanklarla nihai olarak neler yapabileceğini bilmek istediği,
--Alman ordusunda kullanıma hazır Leopard tankı mevcudunun çıkarılacağı, depo mevcutlarının inceleneceği ve tamir edilmesi gerekenlerin belirlenmesi, gibi hususlarda daha etraflı görüşmeler yapmak istediği bilinmekteydi.
Bu düşüncelere Rusya’nın savaşı kazanması veya kaybetmesi halinde Avrupa’nın durumunun ne olacağı meselesini de eklemek gerekir.
Sonuç olarak
Düz ovaların ülkesinde en kolay harekât zırhlı birlik harekâtıdır. Bir kara harekâtında tank, yapı itibariyle piyade ile işbirliği gerektirir. Alman tanklarının çelik kütle olarak diğer tanklardan birkaç ayrıntı dışında pek önemli bir farkı yoktur. Önemli fark ise ateşleme sistemleri, elektronik algı, uzaktan yakalama ve takip ile daha seri hareket olabilir.
Burada dikkat çeken husus “Düşünceler” bölümünde yazdığım depodaki tankların tamir edilip bakımlarının yapıldıktan sonra Ukrayna’ya verilmek istenmesidir. Yani kullanım dışındaki araçları kullanıma sokmak suretiyle yapılan destek veya yardımdır. Bunların da sonuçlarını hep birlikte göreceğiz.
Almanya gibi zengin bir ülkenin ordusunun bu kadar atıl kalmasının baş sebebi olarak II. Dünya Savaşı’ndaki yenilgisinin suçluluk duygusuyla birleşmesi sonucu pasif hale gelmesi, savunma alanını uzun süredir ihmal etmiş olması ve güvenliğini de büyük ölçüde ABD’ye ihaleye vermiş olmasıdır.
