SON DAKİKA
reklam
reklam

Âşık Mustafa Ruhani

Köşe Yazarı: Cengiz BAYSU   Eklenme Tarihi: 3 Şubat 2023, Cuma - 23:05   Okunma Sayısı:

Âşık edebiyatının kökleri, dini ve milli bir geçmişe uzanır. Sözlü ve yazılı ortamda değişim ve dönüşüme uğramıştır. Âşık, kendisinin veya başkalarının şiirlerini saz eşliğinde çalıp okuyan ya da halk hikâyeleri anlatan kişidir…

Âşık edebiyatı 16’ncı yüzyılda ortaya çıkmış, günümüze kadar Türk kültürünün bütün özellikleriyle gelebilmiştir. Bu yazıda sizlere Âşık Ruhani’yi tanıtmak istiyorum:

 

Âşık Mustafa Ruhani

Ruhani, 1931 yılında Erzurum’un Tortum ilçesine bağlı Aşağı Sivri köyünde dünyaya gelmiş olup asıl adı Mustafa Temel’dir. Babası, aynı köyde çiftçilikle uğraşan, nalbantlık, duvar ustalığı, hızarcılık gibi işlerle de uğraşan Ahmet, annesi ise Ayşe Hanım’dır.

İkisi kız, dördü erkek olan altı çocuklu ailenin ikinci çocuğudur. Çocukluk yıllarında köy imamından Kuran dersleri almaya başlayan Mustafa, bir süre soma Kuran’ı ezberlemek için çaba harcamasına rağmen tamamlayamaz.

Köyünde okul olmadığı için ilkokul öğrenimini yapamaz, ancak daha sonra arkadaşlarının yardımıyla yeni harfleri öğrenir. Henüz 10 yaşını idrak etmiş olan küçük Mustafa, 1941 yılının Mayıs ayında eline geçirdiği bir dinamit kapsülü ile oynarken kapsülün patlaması sonucunda sol gözü ile sağ elinin üç parmağının uç kısımlarını kaybeder.

Ulaşım imkânlarının yetersiz olduğu o günlerde kağnı ile Erzurum’a getirilir ve Numune Hastanesi’nde bir süre tedavi gördükten soma köyüne götürülür. 1943 yılında sağ gözünde de rahatsızlık hisseden Mustafa, tedavilerden sonuç alamaz ve sağ gözünün görme yeteneğini de büyük ölçüde kaybeder.

Bu olaydan sonra Mustafa’da belirgin bir biçimde içe kapanma görülür. Organlarından birini kaybetmenin üzüntüsüne hastane kapılarında acılarla geçirilen günlerin sıkıntısı eklenir. Yoksulluk içinde kıvranan bir ailenin çocuğu olarak bunlara katlanmak zorunda kalır.

 

Ruhani’nin şiirlerinden

Ruhani, “Bilmezdim” isimli şiirinde kendisi üzerinden karşısındakilere mesaj vermektedir: 

 

“Halk içinde zannederdim düşmanı

Bana düşman dilim imiş bilmezdim”

 

Ruhani, “Bir Zaman” isimli şiirinde ise hayata ve zamanın şartlarına aldanılmamasını tavsiye eder, zamanı ve zamanın şartlarını şöyle anlatır:

 

Bir kibrit binlerce ormanı yaktı 

Dünyanın kalbine ateş bıraktı 

İtibar sarsıldı itimat kalktı 

Belki görülmemiş böyle bir zaman

 

Devri isimli şiirinde

Zengin isen seni çok olur seven 

Şimdi bir kefede gül ile geven 

Babadan evlada kalmadı güven 

Çoktandır kapandı itimat devri

 

Ruhani’nin “Haberin Olmaz” isimli şiiri

Ruhani, şiirinin ilk kıtasında haram yoldan gelen kazancın bir gün elden çıkacağını, tedbirsiz yapılan işin sonunun da hüsran olacağını ifade etmektedir.

 

Külden tepe yığma, haramdan bina 

Yel alır götürür haberin olmaz 

Bahçe kurma her derenin önüne 

Sel alır götürür haberin olmaz

 

Kendini bilmezden insan ne bekler

Beklenirse boşa çıkar emekler 

Gönül kovanından soysuz sinekler 

Bal alır götürür haberin olmaz

 

Diğer şiirlerinden

Ruhani ortama göre hareket edilmesi konusunda “Desem Kınarlar” isimli şiirinde: “Hırsıza terfıye, sarhoşa cami, sofuya meyhane desem kınarlar”  mısralarıyla herkese ortamına göre muamele edilmesi ve bulundukları ortamın gereklerine göre söz söylenmesi gerektiğini ifade eder.

Ortamda az ve öz konuşmak önemlidir onun için. Mevlana “Uzun sözü, derdini anlatamayan söyler.” demiş. Çok konuşmak halk arasında hoş karşılanan bir durum değildir. Atalarımız da “Çok laf yalansız, çok mal haramsız olmaz.” sözüyle çok konuşmanın hoş karşılanmadığını ve çok sözün içinde yalan bulunacağını söylemektedirler.

Ruhani, söz söylemenin önemi üzerine de “Yok Benim” isimli şiirinde: “Söylemek hünerdir sözü yerinde / Takdir eden olur günün birinde”  mısraları ile dikkat çeker. Sözü yerinde söylemenin bir hüner olduğunu vurgular. Yerinde söz söylemenin her yerde takdir edilmeyeceğini ama sabırlı olunması gerektiğini belirten Ruhani, doğru yerde doğru zamanda söylenen sözün etkisini dile getirmiştir. Umarım ben de sözü uzatmamışımdır.  

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam