İdamlar
Geçtiğimiz haftalarda İran’da sekiz kişi, Suudi Arabistan’da iki asker kişi (bir yarbay ve bir başçavuş) idam edildi. Dünya yüzünde idam cezaları hangi ülkelerde geçerli?
Uluslararası Af Örgütü, 140 ülkeyi hukuken ya da fiilen idam karşıtı, 58 ülkeyi idam taraftarı olarak sınıflandırmıştır. Genellikle Asya’nın güneyindeki ülkelere, Arap ülkelerinde, Afrika’nın kuzeydoğusunda idam cezası verildiği görülmekte, hatta infazların %90’ı Asya kıtasında gerçekleşmektedir.
Ölüm cezası tartışmalı bir konudur. Ölüm cezasını destekleyenler, kişiyi suç işlemeden caydırdığını ve cinayet gibi bazı suçlarda hak edilen cezanın verildiğini iddia etmektedirler. Ölüm cezası karşıtları, ömür boyu hapis cezası ile caydırıcılık konusunda hiçbir farkı olmadığını, insan haklarını çiğnediğini, yanlış infazlara yol açtığını, ömür boyu hapis cezasının yeterli olduğunu iddia etmektedirler.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu (BMGK)
BMGK, 2007, 2008 ve 2010’da ölüm cezalarının uygulanmaması çağrısı yapan kararlar almıştır. AB ve Avrupa Birliği Temel Haklar Bildirgesi’nin 2. maddesi gereği ölüm cezası kullanımı yasaktır.
Avrupa Birliği’ne ek olarak, Türkiye ve Rusya’nın üyesi olduğu Avrupa Konseyi de üyelerinin ölüm cezasını kullanmasını yasaklamaktadır. Bu doğrultuda Türkiye’de ölüm cezası 1984'ten beri uygulanmamakta, 2004’ten beri hukuk sisteminde mevcut bulunmamaktadır.
Ölüm cezası, uygulandığı çoğu yerde, önceden tasarlanmış cinayet, casusluk, vatana ihanet veya askeri adaletin sağlanması kapsamında kullanılır. Birçok ülkede uyuşturucu kaçakçılığı da kişiyi ölüm cezasına çarptırmaya yetecek bir suç sayılmıştır.
Çin’de, insan kaçakçılığı ve ciddi yolsuzluk davaları ölüm cezası ile sonuçlanabilir. Dünya ordularında askeri mahkemeler düşman karşısında korkaklık, firar, hükümete asilik ve ayaklanma gibi suçlarda ölüm cezasını uygulamıştır.
Gelişmiş ülkeler arasında yalnızca ABD, Japonya, Güney Kore, Tayvan ve Singapur’da ölüm cezası halen yürürlüktedir. Avrupa ve çoğu Latin Amerika devletleri de ölüm cezasını yürürlükten kaldırmıştır. Avrupa kıtasında sadece Belarus ve Rusya’da ölüm cezası vardır. Bunlardan Belarus’ta cezalar infaz edilirken Rusya’da moratoryum nedeniyle cezalar askıya alınmıştır.
Şii liderin idamı
Şeyh Nemr Bakır en-Nemr, Suudi Arabistan’ın doğusundaki Katif kentinde 1958 yılında dünyaya gelmiş, Şiilerce Ayetullah olarak nitelendirilmiştir. Suudi rejimine karşı mücadelede Şiilerin öne çıkan isimlerden olmuş, Krallık yönetimine karşı düzenlenen gösterilerde yer almıştır. Katif’te 2011 yılında düzenlenen gösterilere destek vermiş çıkan olaylar sırasında polis tarafından vurulan Nemr yaralı olarak tutulmuştur.
Nemr, 2012 yılında Suudi Arabistan tarafından idama mahkum edilince Uluslararası Af Örgütü ve Birleşmiş Milletler tepki göstermişti. Arabistan halkının protesto gösteri yürüyüşlerinin şehit vermeler ve yaralanmalarla devam etmesi üzerine çeşitli ülkelerdeki Müslüman kitleler ve uluslararası kuruluşlar Suudi krallık rejiminden baskıcı politikalarına son vermesini istemişlerdi.
Şeyh Nemr'in infazının ardından Şiilerin yoğun olarak bulunduğu Suudi Arabistan’ın doğu bölgelerinde, İran, Irak, Yemen, Bahreyn ve Lübnan gibi ülkelerden tepkiler gösterilmişti.
Suudi makamları, insan hakları siciline yöneltilen eleştirilere karşı çıkarak “Şeriat prensiplerine göre şekillenen hukuk sistemlerine saygı gösterilmesi” gerektiğini söylemişti.
Sorular
1.Suudi Arabistan idamla ilgili kendisine yöneltilen eleştirilere karşı çıkıyor ve şeriat hukuk sistemine göre şekillenen hukuk sistemine saygı gösterilmesini istiyor.
İran ve Suudi Arabistan’ın her ikisi de İslam ülkesidir. Nemr’in infazına İran kendi vatandaşı olduğu gerekçesiyle karşı çıkıyor.
2.Diğer İslam ülkeleri de Nemr’in idamına karşı çıkmışlardır.
3. İsveç ve Danimarka’da Kur’an’a karşı yapılan saygısızlıklara Suudi Arabistan etkili bir tepki göstermemiştir.
4.Suudi kanunlarına göre idam gerektirmeyen bir Suudi vatandaşı, idam cezası uygulanan bir Hristiyan ülkede idama mahkum edilse Arabistan’ın tavrı ne olur?
.
30 bini aşkın masum insanın tutuklanıp işkence edildiği Arabistan’ı 100 yıldan beri sultası altında tutan Vehhabi krallık rejimi, önce İngiltere krallık rejiminin koruması altına girmiştir.
Yer altı zenginliklerini Amerika, İngiltere ve diğer batılı sömürgeci güçlere yağmalatırken, binlerce Sünni Müslümanı katliamdan geçirmiş ve ülkede gayri meşru iktidarını sürdürmüş ve bugün de devam ettirmektedir.
Petrol gelirlerinden yüzlerce milyar dolarını batılı bankalarında yatıran ve yüz milyarlarca dolarını de silah satın almaya tahsis eden Kraliyet ailesi, buna karşılık Arabistan halkının, özellikle doğu bölgelerinde petrol kuyularının üzerinde yaşadığı halde yoksulluk içinde kıvranan bölge halkını görmezden gelmektedir.
İran ve Rusya
İran Şii liderin idamına şiddetle karşı çıkmış ve bahane aramaktadır. İttifak halindeki bu iki ülkenin istihbarat örgütleri bu zafiyeti biraz kurcalamaya kalkarlar ve Kraliyet aleyhine kullanırlarsa deprem yaratabilirler. Bölge yeniden ve başka cephelerden kaynatılmaktadır. Yeni silahlanma programları ortaya konacak, belki de nice cana mal olacaktır. Allah korusun!