Köşe yazısı için çok kıymetli şair ve yazar Durmuş Türker hocamıza teşekkürlerimizi iletiyoruz.
Türkülerimiz var ya türkülerimiz…bize bizi anlatırlar ya…hiçbirimiz o yüzden kopamayız onlardan, nereye gitsek içindeyiz. Yani biz türküleriz, türküler ise biz. Biz ki severiz türkülerimizi ve hiçbir kaygı taşımadan içimize çeker, içeriz, çünkü onlar Bedri Rahmi’nin dediği gibidir: “Ana sütü gibi temiz.”
Türkülerimiz içinde acıyı taşırlar ya…hani biz onlara “ağıt” deriz. İşte o türküler içimizdeki zehri atmak içindir, o yüzden ağıt deriz ve öylesine çığlık çığlığadır sesimiz. Bu topraklar çok mu acı çekmiş ne…her yerinden ağıtlar yükselir, kısacası yanıktır içimiz. Dertliyiz ya…ağlarız ya…bakın bunu türkülerde nasıl dillendiririz:
“Ben bülbülüm gül dalında öterim
Ağlama sevdiğim senden beterim
Eğer içinizde dertli yok ise
Ben dertliyim hepinize yeterim”
Bir Arguvan türküsündendir bu dörtlük. Öyle dertlenir ki bizim insanımız dertlendiğinde…derdini herkese yetirir. İçindeki yangın sönecek gibi değildir ya onu da şöyle seslendirir:
“Yine havalandı gönlümün guşu
Olmuyu bir dala gonduramıyım
İçerime ateş düştü yanarım
Fıratı bağlasam söndüremiyim”
Bu dörtlük de yine o türkünün içinden. İnsanın derdini ve de içindeki acıyı dilinde bu denli damıtabilmesi yürek işidir ya…tam da bu nedenle türküler yürek ister. O yüzden işi zordur ünleyenin de, dinleyenin de.
Hep de acı taşımaz ya türkülerimiz, ağlatmak için yakılanları yanında, oynatmak için yakılanları da çoktur. İçinde damıtılmış sevgiyi taşırlar bir de. Şöyle diyor bir türkü de:
“Armut dalda bir iki
Saydın baktım on iki
On ikinin içinde
En güzeli benimki”
Bu kadarı yeter mi? Devamını da şöyle getiriyor:
“Ben armudu dişledim
Sapını gümüşledim
Sevdiğimin adını
Mendilime işledim”
Doğrudan söylense bilinmez nelere yolaçacak sözler, türkülerde öylesine incelirler ki hiç kimsenin bir diyeceği olmaz. Başta da söyledik ya…türkü denilen şey yürek işidir yürek! Daha bir dokunaklıdır şiiri de türküsü de eğer yazılmışsa yürekten gelerek.
Sözü yine bir Arguvan türküsünün sözleriyle sonlandırmak isterim:
“Aşağıdan bir yel esti
Irgaladı dallarımı
Ne dedim de niye küstün
Kırdın yine kollarımı
Irgalyı ırgalıyı
Ben gidersem yar galıyı”
Sözüm size: Siz gidersiniz yar kalır da aklınız onda kalmaz, yüreğiniz parçalanmaz mı? Feryadınız, fiğanınız göğe ağmaz mı? Hele bir de gidenler yiğitlerimiz, insanlık iyiye gitsin diye mücadele verenlerimiz ise içinizde ateşler yanmaz mı?
O yüzdendir türküler biz, biz ise türküleriz demekliğim ve türkülerle birlikteliğim. Hepinize türkülerimizce iyilikler dilerim.