Küresel piyasalarda yaşanan çalkantıların yarattığı tedirginlik nedeniyle Euro’nun güvenli bir para birimi olarak değerinin daha da yükselmesi muhtemel.
Euro son dönemde küresel piyasalardaki çalkantıların ortasında güvenli liman para birimi olarak görüldüğü için yükselişe geçti.
Euro ve dolar arasındaki döviz kurunun, pazartesi günü, ocak ayından bu yana en yüksek seviye olan 1,1'e yükselmesinin ardından salı günü 1,09'a geriledi.
Bu hareketler küresel duyarlılığı yansıtıyor. Riskten kaçış ortamı borsalardaki çöküş sırasında Euro’yu desteklerken, riskten kaçış duyarlılığı ise piyasalarda yaşanan rahatlamanın ardından tek para birimi üzerinde aşağı yönlü baskı yaratıyor. Ancak, mevcut küresel eğilim göz önüne alındığında Euro daha fazla yukarı yönlü baskı ile karşı karşıya kalabilir.
Euro, statüsünü geri kazanıyor
Tarihsel olarak Euro, yüksek likiditesi, önemli bir rezerv para birimi olması, Euro Bölgesi'nin büyük ekonomisi ve Avrupa Merkez Bankası'nın (European Central Bank- ECB) istikrarlı politikaları nedeniyle yatırımcılar tarafından güvenli olarak değerlendiriliyordu. Ancak bu güvenli algısı; Ukrayna savaşı, durgun ekonomik görünüm ve son siyasi çalkantılar nedeniyle biraz zayıflamıştı. Buna rağmen Euro Bölgesi, küresel ekonominin önemli bir parçası olmaya devam ediyor.
Geçtiğimiz günlerde Euro, Japon yenindeki yükseliş ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) borsalarındaki keskin düşüşün etkisiyle piyasalarda yaşanan çalkantıların ortasında güvenli liman olma özelliğini yeniden kazandı.
Piyasalardaki dalgalanma devam edecek
Küresel hisse senedi piyasalarındaki geniş çaplı toparlanmaya rağmen, temel koşullar değişmediği için dalgalanma devam edebilir. Bu durum, güvenli liman varlığı olarak Euro’yu daha da destekleyebilir.
Yatırımcılar, ABD ekonomisinin sarsılmasından endişeli: Korkmakta haklılar mı?
Hisse senedi piyasalarında son dönemde yaşanan yoğun satış dalgası, Japonya Merkez Bankası'nın (BOJ) geçen hafta faiz artırımına gitmesinin ardından Japon yeninin keskin bir şekilde güçlenmesi ile tetiklendi.
Döviz tüccarları "carry trade" işlemlerini gevşeterek, yende tersine dönüşe ve yüksek getirili dolarda düşüşe yol açtı.
Döviz carry trade'i, düşük faizli bir para biriminden borçlanıp daha yüksek faizli bir para birimine yatırım yaparak faiz oranı farkından kar elde etmeyi amaçlıyor.
Yatırımcılar, hisse senedi yatırımlarını finanse etmek için daha düşük oranlarda yen borçlanıyorlardı, bu nedenle yenin son zamanlarda tersine dönmesi küresel hisse senedi piyasasındaki satışlara katkıda bulundu.
Dalgalanmanın sona erdiği sonucuna varmak için henüz çok erken.
BOJ'un sadece faiz oranlarını yükselterek değil, aynı zamanda tahvil alımlarını azaltarak parasal sıkılaştırmaya devam etmesi bekleniyor. Bu durum, yüksek borç yükü altındaki çok sayıda Japon işletmesinin kredilerini geri ödemesi gerekeceğinden, muhtemelen yenin daha fazla geri dönüşüne yol açacak gibi görünüyor. Bu eğilim, ABD dolarını baskı altında tutmaya ve Euro’nun yanı sıra Avustralya ve Yeni Zelanda doları gibi küresel eğilimlerden daha az etkilenen para birimlerini desteklemeye devam edebilir.
Gözler, ECB'nin bir sonraki toplantısında
Yalnızca küresel eğilimler değil, aynı zamanda ECB'nin faiz oranı patikası da Euro’nun hareketini etkileyen kilit faktörler. Euro Bölgesi enflasyonu, temmuz ayında beklenmedik bir şekilde hızlanarak bir önceki ayki yüzde 2,5 seviyesinden yüzde 2,6'ya yükseldi. Bu durum da ECB'nin eylül ayında ikinci bir faiz indirimine gideceği beklentilerini azalttı. Euro Bölgesi'nde ekonomik toparlanmaya dair işaretler, yatırımcıların piyasalarda süregelen dalgalanmanın ortasında istikrar arayışına girmesi nedeniyle sermaye girişlerini de çekebilir.
Buna karşılık, ABD Merkez Bankası'nın (FED), ülkede son dönemde yumuşayan ekonomik veriler nedeniyle resesyon korkuları artarken, eylül ayında faiz oranlarını düşürmeye başlaması bekleniyor. Piyasa katılımcıları, son dönemde piyasalarda yaşanan çalkantıların FED'i bu yıl üç faiz indirimi uygulamaya sevk edeceğini ve bunun da doların daha da düşmesine yol açacağını düşünüyor.
Sonuç olarak, doların yumuşaması ve ABD borsasının gerilemesi, Euro’nun güvenli liman para birimi statüsünü daha da sağlamlaştırabilir. Küresel belirsizlik dönemlerinde Euro’nun istikrarlı bir varlık olarak cazibesi, diğer para birimlerine kıyasla nispeten güçlü performansıyla pekiştirilebilir.
(Yukarıdaki yazı Euronews sitesinden alınmıştır.)
ZAFER ÖZCİVAN
Ekonomist-Yazar