Muhabbet edebilen ve latife yapabilen eşler evliliklerinde zorlukları aşabilirler.
Sevgili okurlarım, kötü günler geçirirken, sizlere tavsiyem lütfen muhabbeti bırakmayın. Biz çocukken “latife” vardı. Eşe, latife etmenin öneminden bahsedilirdi.
Bu zorlu günlerde size çelikten sağlam, altından değerli, güneş gibi sıcacık, bal gibi tatlı tavsiyelerde bulunacağım. Haydi sıcak sıcak okuyun!
- Tebessüm edin. Eşinize mutlaka gülümseyin.
- Eşinizin sohbet etmeye ihtiyacı vardır; onunla ekonomik zorluklar ya da toplumsal felaketlerden ziyade güzel bir filmden, yeni çıkan bir kitaptan ya da gözlerinin ne kadar güzel olduğundan da bahsedin.
- Eşinizi dinleyin, bunalımda ya da depresyonda olabilir. Onu uzun uzun ve dikkatli dikkatli dinleyin. Onun fikirlerine saygılı olun ve yanında olduğunuzu hissettirin.
- Gün içinde ayrıl kaldığınız zamanlar da arayın, arayamadığınız zamanlarda da ses kaydı, fotoğraf, şiir, şaka içerikleri ile aranızdaki bağı sıcak ve canlı tutun.
- Eşinize sürekli yakınırsanız bunun bedelini önce siz ödersiniz. Karşılıklı bir denge vardır, sürekli şikayet etmek, dert yanmak ilişkiyi hasta etmektedir. Eşiniz çöp kutusu ya da dert küpü de değildir.
Toprak kuru kalır mı?
Kalır da çatlamaz mı?
Yağmur ister, rüzgâr ister.
Çiçek kışı dinler mi?
Ayaz da üşümez mi?
Su ister, güneş ister.
Gül çölde yaşar mı?
Kokusu heba olmaz mı?
Muhabbet ister, bülbülü bekler.
Yar, yoldaş değil mi?
Her zorlukta sözden geçilir mi?
Söz ister, köz ister.
Yar, paydaş değil mi?
Gönlünün peynir ekmeğini
Al ister, ver ister.
Yar da film değil mi?
Baş rolünde iki kişi
Gör ister, dinle ister.
Dikkat ettiniz mi bilmiyorum yukarıdaki satırlarımda “kadın” ya da “erkek” kelimelerini kullanmadım. Gönlün ayrımı olmaz insan duygusal bir varlıktır. Etin ruhu vardır. Başınıza ne gelirse gelsin eşinize muhabbeti çok görmeyin.