SON DAKİKA
reklam
reklam

Yaşamak istediğiniz dönem

Köşe Yazarı: Cengiz BAYSU   Eklenme Tarihi: 6 Aralık 2024, Cuma - 14:38   Okunma Sayısı:

  Bireylerin refah seviyesinin düşüklüğü, gelirlerindeki darlık ve bütünsel anlamda iktisadi krizler, terör eylemleri ve adaletsizlikler hayatın tadına varmanın ötesinde yaşamanın bile ne kadar zor olduğunu ortaya koymaktadır.

Bu bağlamda konumuza dönecek olursak; “... yaşamak istediğiniz dönem...” şeklinde yöneltilen sorunun haklılığını ve isabet payını daha iyi anlayabilmemiz için şöyle düşünebiliriz.

Ben, her konuya ilgi gösterdim ve düşünmek için zaman ayırdım. İçinden çıkılmazların çoğaldığı günümüzden bir an olsun sıyrılmak için hayallere dalmak, başka âlemlere gitmek ve rüya görmeyi istemek sanırım hepimizin temennisi ve beklentisidir.

   İnsanın yaradılışından günümüze kadar kaygılar, sevinçler, üzüntüler, beklentiler ve mutluluklar hep var olmuştur. O insanlar da umutsuz ve sevimsiz durumlardan uzaklaşmak istemişlerdir elbette. Görebilselerdi bugünün teknolojik nimetlerinden, kolaylıklardan ve sağlık imkanlarından tabii ki tatmak isterlerdi. Ancak çevrelerindeki doğallığı göremeyecekleri ve paranın kirli yüzüne  bu kadar bakamayacakları ve onun esiri olamayacakları da kesindi.

 

Tercihim hangi inceleme konusu

    Bu olumsuzluklar tarihin her döneminde az da olsa görülmüştür. Görülemeyenler de vardır elbette... Bir de iyi olanlar ve imrendiklerimiz... İşte bu nedenlerle tarihin belli dönemlerine gitmek istedim.

Dünya devi bir ülkenin padişahı da olsa halktan bir kişinin kendisiyle görüşme isteğini kabul eden Kanuni Sultan Süleyman dönemini kısa süreli yaşamak isterdim. Devletle olan işi nedeniyle olumsuz davranışlara maruz kalıp sürüncemeye uğrayan yaşlı kadın, Kanuni’nin otağına gelmiş ve kendisiyle görüşmek istemiştir.  Talebi kabul eden padişah yaşlı kadına neden geldiğini sorar. Kadın da “Balık baştan kokar, demişlerdi de onun için bir göreyim dedim” şeklinde cevap verir. Bizzat padişaha karşı yapılan yüksek dozdaki bu eleştiriye tahammül dönemini yaşamak isterdim.

     Ayasofya Camiinin kubbesinden yüksek kubbeli bir camii gayrimüslim mimara yaptıran Fatih, caminin açılacağı gün kubbenin istediği şekilde yapılmadığını görünce mimarın elini kestirir. Mimar da Fatih’i kadı’ya şiâayet eder. Mahkeme günü Fatih kadı’nın karşısındaır. Kadı tarafları dinler ve Fatih’i haksız bularak padişahın elinin kesilmesine karar verir. Elinin kesilmesi yönünde hüküm veren kadıya müdahale etmeyen Fatih Sultan Mehmet’in adaletli dönemini yaşamak isterdim

  1. Murad’ın ünlü “Bugün borç alan yarın buyruk alır” sözünün haklılığını giriş bölümünde sözünü ettiğim darlık ve borç batağına düştüğümüz zamanlarda haykırmak isterdim. Divan toplantısında IV. Murad’a Venedik elçisinin geldiği ve görüşme talep ettiğini söylemişler. Padişah, “Beklesin” yanıtını vermiştir. Bir süre sonra elçiyi huzuruna çağırttırmış. Niçin geldiğini sormuş. Elçi, Venedik Kralının yardım talebini arz edince IV. Murad, “Verin kefereye istediğini. Bugün borç alan yarın buyruk alır” der...

 

Nedenini bulmakta zorlandığım bir arayış

    İnanıyorum ki, bütün arkadaşlarım yoğun bir düşünce evresinden geçerek hislerini satırlara dökmüşlerdir. Ben de bu kuşağın bir mensubu ve onlardan biriyim. Öğretmenlerimizden gördüğümüz ilgi, sevgi ve anlayışı meslek yaşantımızda göremeyeceğimizin bilincindeyiz.

Çalışmalarımı bir arayış olarak görüyorum; ama nedenini bulmakta da zorlanıyorum. Şimdi hayal olan düşüncelerim gerçekleşir mi?

Bunları yapmak üzere kolları sıvadığımızda karşımıza eski mevzuat, kemikleşmiş kafalar, isteksiz güruhlar çıkacak ve belki de çok öteye gitmeden bugünleri yaşamak, bugünlere dönmek isteyeceğiz...

    İnsan varsa sorun var olacak, geriye dönük özlemler, yaşamak istediğimiz dönemler, beklentiler hiç bitmeyecektir. Böylesi konularla yönlendirilmek istenmemiz biraz daha ufuk ötesine bakmamıza, geniş açıyla olayları değerlendirmemize olanak sağlamıştır...

Tüm arkadaşlarımla daha adaletli, hakça bölüşümlü, yurt sevgisiyle dopdolu bir gelecek dilerim

 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam