Galata Köprüsü
Galata Köprüsü’nün üzerindeyim. Balık tutanları izliyorum. Yakalanmış bir balığı çekiyor. Yaklaşık 7-8 m. yüksekliğe ağzından takılmış bir istavrit geliyor. İncecik ağız derisi tüm vücut ağırlığını üstlenmiş ve oltayla yukarı çekiliyor. Yandaki kovaya baktım, balık dolu.
---Ne kadar zamanda tuttunuz bunu?
---Gece yarısından beri buradayım ve uykusuzum.
---İyi, çoluk çocuğun rızkı çıkmış o zaman
---Yok abi, ben bekârım. Satacam, şarap parası çıksın. Yarısıyla da şarap içeriz.
---Yuh!
---Kaç seneden beri İstanbul’dasın?
---(Yaşı 30 civarında olan bu atmaca cevap verdi) 10 yıldan beri…
---Bir işin var mı? Günlerini nerede ve ne yaparak geçiriyorsun?
---Genellikle burada geçer.
Topkapı Sarayı’na nasıl gidebileceğimi sordum. Hemen karşımızda duran koca saraydan haberi yoktu. Durdu, düşündü.
---Biraz uzakta ama vapurla gidebilirsiniz, dedi.
Anketler
Beyoğlu’nda yürüyoruz. Karşımıza anket düzenleyen birçok kişi çıkıyor. Ellerinde birtakım formatlarla kalıp halinde sorular soruyorlar:
---Türkiye’nin bugünkü durumunu nasıl görüyorsunuz?”
Al sana günlerce sürebilecek ve araştırma gerektirecek çalışma. Birkaç dakikada anlatabilecek yiğit varsa gelsin. Bir seminer veya forum yaptınız, soru yönelttiğiniz adamı davet ettiniz de özet mi istiyorsunuz yoksa kafa mı buluyorsunuz? Ezbere dayalı eğitim sistemi ezbere konuşmaya her zaman müsaittir. Anketin muhatabı,
---Valla siz nasıl görüyorsanız ben de öyle görüyorum” diyor.
---Beyefendi ben size soruyorum, Türkiye’nin bugünkü durumunu nasıl görüyorsunuz?”
---Dedim ya!
---Soruyu bir daha soracak olursak?
---Türkiye’nin ekonomisi bozuk… (Ne zaman düzeldi ki?)
---Neye göre karar veriyorsunuz? Adam bu noktadan itibaren işi şamataya vardırıyor.
---Ben eskiden kuş yumurtası (!) yerdim. Şimdi alamıyorum.
---Koca Türkiye’nin ekonomisini bununla mı ölçüyorsunuz?
Abuklaşma başlıyor
Bundan sonrası iyice abuklaşıyor. Dolayısıyla soruların pek de bilimsel olmadığı anlaşılıyor. Peki; ama kimdir bu soruları hazırlayanlar? Bu ülkede iletişim fakülteleri var. Yüzlerce okuyan öğrenci ve bir o kadar da mezun var… Öğretim üyeleri, öğretmenler, bilim adamları var…
Bugüne kadar yapılan seçimlerde katılmayanlar üzerinde bir çalışma yapıldığını zannetmiyorum. Yapıldıysa da sadece yüzde oranını bulmak için yapılmıştır. İletişim fakülteleri katılmayanları katılır hale getirmek için önceden bir çalışma yapabilir. Konu iletişim olduğuna göre etkileşim sağlanabilir. Hem seçim öncesinde hem de seçim sonrasında kısa ve makul sorular hazırlanabilir.
Yeni siyasi durum
Türkiye’de siyasi durum kısa zamanda farklı şekiller almaktadır. Çevresel, bölgesel ve küresel bazdaki ilişkilerde durulma ve düzelme yaşanacağı beklenmelidir. Özellikle iktisadi durumda, yeni hukuki düzenlemeler yapılması ve AB kriterlerinin işlerlik kazanmasıyla rahatlama gözlemlenecektir.
Hadi bu kuvvetli ihtimali hep birlikte dileyelim. Yeni vekillerimizin tehdit, şantaj, üfürme ve boşa el kaldırma şeklinde görüntü vermemelerini, sokak ağzının yeni versiyonlarını Meclis’e taşımamalarını ve didişmeden uzak kalmalarını temenni edelim.