SON DAKİKA
reklam
reklam

Değişen ne var?

Köşe Yazarı: Cengiz BAYSU   Eklenme Tarihi: 25 Ekim 2020, Pazar - 00:01   Okunma Sayısı:

I.Dünya Savaşı’nda Ermeni Ayaklanmaları

Londra’da yayınlanan Times gazetesinin 13 Haziran 1917 tarihli sayısında Dr. Heinrich Pudor, Ermeni günü nedeniyle yazdığı yazıda şöyle diyor:[i]

  1. Kısa bir süre önce merkezi Berlin’de bulunan bir Alman-Ermeni derneği kuruldu.
  2. Almanların, Ermenilerin yaşadığı belgeler üzerinde ve özellikle Güneybatı Anadolu

(Kilikya ve Irak bölgesi)’da ekonomik girişimleri vardı. Anadolu Bağdat demiryolu hattı ve bununla ilgili diğer yerlerde Alman sermayesi bulunuyordu.

  1. Rusların amacı Kafkasya’dan Anadolu kıyılarını izleyerek İstanbul’a ve Boğazlara

yaklaşmaktı. Trabzon bölgesi bugün Karadeniz’in Küçük Asya kıyısında deniz ve kara ulaştırması bakımından önemli bir yerdir.

  1. Roma konsül ve kayzerlerinin Ermeni krallarına karşı açtıkları savaşlara dikkat

Edilirse Ermenilerin yaşadığı Karadeniz ile Hazar Denizi arasındaki dağlık bölgelerin ele geçirilmesi için yapıldığı görülür. Eski Romalıların Pontus Kralı Mitridat’a ve Milat’tan 20 yıl önce Tiberyus’un Ermeni Kralı Tigran’a karşı taarruz bu sette kırılmıştır.

  1. Rusya’yı bu bölgeden geçerek İran’a ve Basra Körfezi’ne yahut Akdeniz’e bırakmak

İngilizlerin işine gelmezdi. Bu bakımdan İngilizler Ermenileri kışkırtıyorlar ve pek çok karışıklığın çıkmasına neden oluyorlardı.

 

General Kâzım Karabekir’in açıklamaları

“… Ermenileri önce İngilizler desteklediler. Doğu’da Rusya’nın Anadolu’ya ve Irak’a inmesi tehlikesine karşı bir tampon devlet kurmak istediler. Bu durum Rusya’nın işine gelmediği için Osmanlı Devleti’nin tarafını tutmuştur. İstatistikler yaparak ve eserler üreterek Doğu Anadolu bölgesinde devlet kuracak bir Ermeni çoğunluğu bulunmadığını savundu.

Daha sonra Rusya İngilizlerle anlaşınca ve özellikle 1911’de İran’daki nüfuz bölgelerini ele geçirince Ermenileri kendisi kışkırtmaya ve Doğu Anadolu vilayetlerinde bir Ermeni özerkliğini kurmak için İstanbul hükümetini kurmaya başladı. Türklerle yapılacak bir savaşta Ermeniler yararlılık gösterirse Ermenilere bağımsızlık vereceğini söyleyerek onları kendisine çekti.

Bu sayede bir taraftan Rus ordusu içerisinde ve diğer taraftan Türk ordusu gerilerinde istediği hareketleri yaptırmaya muvaffak oldu. Rusya’da Bolşeviklik ilan edilip Rus askerleri cepheyi terk edince Ermeniler yine eski koruyucuları İngilizlere dönerek Türklere karşı pek zalimce harekete geçtiler.

Mütarekede Fransızlar Suriye’yi işgal edince bu defa Fransa koruyucu oldu. Ermenilere Büyük Ermenistan vaat ederek onları aldattı. En sonunda Ermenilerin bir kısmı Bolşevik olarak Ermenistan’da Sovyet Rusya elinde, bir kısmı da Taşnak olarak Suriye’de Fransızların elinde kaldı.

Türk vatandaşı olarak kalanlar ise, en mutlu yaşayanlar olmuştur. Ruslar, Kafkasya’daki Ermenilerden bağımsız birlikler kuruyor, kurmay subay ve komutan yetiştiriyorlardı…

… Devletler birbirlerini sevmezler ve gerçeği söylemezler. Çıkarları gerektirdikçe sever görünürler ve politika yaparlar. Sırası gelince çıkarları neyi gerektiriyorsa onu söylerler ve yaparlar. Sorun, büyük devletlerin siyasi çıkar ve hedeflerinin yönünün iyi kavranması ve onların daima ve ani olarak değişmek eğiliminde olan siyasetlerine samimi bir şekilde seyirci olmaktır…”  

 

Tespitlerin doğruluğu

Yaklaşık bir asır önce Doğu Anadolu’da kolordu komutanı olarak görev yapmış olan Kâzım Karabekir Paşa’nın tespitleri ne kadar doğru. Bugünleri o zamandan mı gördün be Paşam? Evet, tespitler içinde Rusya, Fransa ve İngiltere’nin adları geçiyor. Bugün Dağlık Karabağ’da her şeye maydanoz olanlar kimlerdir ve dolayısıyla dün ile bugün arasında ne fark vardır? Rusya, Karabağ’da kuvvet bulundurma isteğini dile getirince ABD, hemen devreye girdi. “Çok ebe sakat doğuma neden olur” derler. Yani şimdiye kadar otuz yıl sürüncemede kalmış bir konunun MİNSK Grubu’nun yeniden toplanıp çözüm bulacağını mı sanıyorsunuz?

Hadi hayırlısı…

 

 

 

 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam