SON DAKİKA
reklam
reklam

Expo Ovidius Intermedia (Sürgünden Sürgün)

Eklenme Tarihi: 20 Eylül 2017, Çarşamba - 10:00   Okunma Sayısı: 88609

Taksim’deki Romen Kültür Merkezi küçük ama şirin bir yerdir. 12 Eylül günü davet edilmiştim. Yazın son günlerinin ıssızlığı ve havanın sıcaklığı, insanları kültür faaliyetlerinden alıkoyamıyor. Kültür Merkezinde yine her zamanki gibi güleryüzle karşılandık. 
Yine alışık olduğum simalar her zamanki gibi gelmişlerdi. Onlarla kısa görüşmeyi müteakip panolara asılmış olan eserlerin resimlerini çektim. Birazdan konuşmacıların sunumları başlayacaktı. 
Herkes yerini almış yapılan konuşmaları dinlemeye başlamıştı. Önce sanatçılardan Daniela Turcanu sunumunu yapmış daha sonra Sanat Eleştirmeni Mihai Hurezeanu mikrofonu eline almıştı. Konuşmanın sonunda bir de “Oidivius” ile ilgili film izledik. 
Kısa açıklama
Uluslararası "Ovidius" yılı nedeniyle "EXPO OVIDIUS INTERMEDIA - EXIL FROM EXIL" sergisi Glycon Derneği, Köstence’deki "Ovidius" Üniversitesi’nin Bilim, Kültür ve Maneviyat Enstitüsü’nün yanı sıra Sulmona Belediye Başkanlığı ile ortaklaşa düzenlenmiştir. 
"EXPO OVIDIUS INTERMEDIA - EXIL FROM EXIL" projesi, Latin şairi Publius Ovidius Naso’nun güncel görsel dilleri kullanarak ve estetik-sembolist-mecazi bir ihtiyaca hitap eden sanatların çağdaş alanına tercüme edilmiş yenilikçi bir sanatsal konsepttir .
Resim sergisi, Romen görsel sanatlar dünyasının önemli isimleri sayılan Silvia Radu (Bükreş), Marilea Preda Sânc (Bükreş), Daniela Ţurcanu (Köstence), Gheorghe Caruţiu (Köstence) tarafından hazırlanmıştır.
İzlenen film ise, diasporadaki Romen kültürünü temsil eden Mihai Hurezeanu ile iş birliği yapan Köstence’deki Neptun TV tarafından gerçekleştirilmiştir. Sergilerdeki sanat eleştirilerinin yanı sıra video müdahaleleri sanatsal konsepti, Prof. Dr. Liviu Franga ve Dr. Radu George Serapim gibi uluslararası düzeyde tanınmış önemli kültür ve televizyon şahsiyetlerinin imzasını taşımaktadır.
Ovidius filminden
... Publius Ovidius Naso 43 M.Ö. 20 Mart'ta, Sulmona asil bir ailenin çocuğu olarak doğmuştur. Edebiyata meraklı olan bu asilzade, hukuk kariyerinden vazgeçip yazmaya başlar. Aşk şiirleriyle ünlenir. 
Roma kökenli asker bir aileden gelen Ovidius, gölge yapan çam ağaçları, heykelleri ve sütunlarla egzotik bir parkın ortasında bulunan, Roma’da Capitol’e yakın güzel bir villada yaşamaktadır. 
Edebiyat ve sanat koruyucusu olan İmparator Octavian Augustus döneminde, sanat ve edebiyat gelişme göstermesine rağmen ahlakın bozulmasıyla tuhaf bir tezatlık yaşanır. İmparator çevresindeki çöküşü görerek katı kanunlar önerir. Bekârlığı önlemek için kanun, lükse karşı bir kanun, zinaya karşı bir kanun... 
Ovidius ise, tam aksine, insanların iç dünyaları ile çalışmaya, sağgörülerini geliştirmeye yeni bir düşünce biçiminin daha yararlı olacağını düşünür. O yüzden kendince asil duyguları uyandırabilmek için ruhunu yücelten şiirler yazmaya başlar. “Öncelikle, insanları birbirlerine sevdirip saygı duymalarına sağlamamız gerek, o asil duyguya vardıklarında da ruhlarının derinliklerinde saklı ahlaki değerlere uyandırmayı öğrenirler” demektedir… Film devam eder gider.
Ovidius filminden mısralar
... Sadece görmüş değil; ama donmuş suyun üzerinde yürüdüm,
Ayaklarımın ıslandığını hissetmedim.
Bükülü yunuslarda havada uçuramazlar beni;
İsteseler bile, buzlar onları durdurur.
        Poyrazın suyun üzerinde yarasa misali kanatlarını açsa bile…
Uçurumun üzerinde zincirlenmiş dalgaları göremiyoruz.
Soğuktan donakalacak mırıldayan tekne
Çünkü donan dev dalganın içine kürek dalamaz
   Buz katmanında sıkışmış balıklardır gördüğüm…
Filmin sonraki sahnelerinde yeni bir şiirle karşılaşıyoruz. Buradan da kıs alıntıları yazmak gerekirse;
“Bugün yaşlı bir adam gibi kılıcımı donandım, sola döndüm.
Kalkanımı ve kır saçlarımı, beni koruyan bir kask altında koruyorum.
Çünkü Kuledeki bekçi alarmı çalar çalmaz,
   Soğuk ellerimle silahlarımı kapıyorum…”
Filmdeki anlatımlardan
… Ovidius, maneviyatın dikey, çok somut bir yükseliş olarak tanımlanmadığı bir vahadan geldi. Sürgünlüğü aynı zamanda, kendisinin de anlattığı gibi o tapınılan çok tanrıları anlamadığı için gerçekleşti. Acı çekerek Tomis’e geldi ve orada da farklı bir acı ve sert bir iklim buldu. Zaman içinde bu acı sevince dönüştü…
Şair, çok sevdiği Roma’sının özlemi kalbinde sönmeden M.S. 17’de ölür. Mezarı, Tomis’in en büyük sırlarından biridir. Bir tapınağın mermerinde gömülü bir inci gibi, Ovidius’un çalışmaları da ulusal tarihimiz için paha biçilemez bir hazinedir. 
Şair, Dacia ve Tomis sakinlerinden bahsederken güneyden gelen İskitlerin ve ötekilerin çoğunun Getlerden (Yunanlıların Trakyalılara verdikleri isim) oluşan bir halk olduğunu söylüyor…
Yapımda katkılar
… Şairin dramı ve çalkantılarını şiirinin sözlerinde bulabiliyoruz. Bütün bu duyguları, Pontus Euxin’nin hikâyeleri ve öyküleri ile ilgilenen ulusal ve uluslararası prestijli sanatçılar Daniela Ţurcanu, Marilena Preda Sânc, Silvia Radu ve Gheorghe Caruţiu gibi sanatçıların gözünden EXPO OVIDIUS INTERMEDIA SÜRGÜN'DEN SÜRGÜN projesi ile sunmayı amaçladık. 15 yıl Amerika’da sürgünde yaşamış, kültür gazetecisi Mihai Hurezeanu’nun bu projede katkıda bulunması ile adı "Sürgün’den Sürgün" olarak konuldu.
Gezilmesi değer eserleri ve görülmesi yararlı filmi izlemeniz için henüz zamanınız var. Teşekkürler sanatçılara…

Editör: BAŞAK ERTEKİN

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam