SON DAKİKA
reklam
reklam

Vefa, sen nelere kadirsin!

Eklenme Tarihi: 3 Şubat 2018, Cumartesi - 12:00   Okunma Sayısı: 85134

 

Davet almıştık

Gazetemizin yazarı Cengiz Baysu vasıtasıyla bir davet almıştım uzaklardan. Eş ve iş önceliğini, bebek bakımının ivediliğini tayin etmekte zorlandım ilk defa. Davet hafta sonu pazar günü için İstanbul dışında, Adapazarı-Akyazı’dan yapılmıştı. Yazarımızın bana anlattığına göre yaşları 50 civarında olan insanların tertipledikleri üniversite tavla turnuvasıydı. Mutlaka Akyazı’ya gitmemizin istendiğini söylüyor, fazla da bir açıklama yapmıyordu.

Yol molası verileceği, mola sırasında kumda pişirilen kahve ikramı olacağı, Akyazı’ya girişte karşılanmayı müteakip yöre yemeklerinin sunulacağını anlatıyordu. Doğrusu merak etmiştim bu organizasyonu…

İşlerimi planlayıp evden bebeğimi büyüklere emanet edip sonra eşim ve yazarımızla beraber yola koyulduk. Yol boyunca katılımlar başlıyor, konvoyumuz derinlik kazanıyordu. İlk kahve molasında resimler çekildi.

 

Akyazı’ya varış

Akyazı’ya girişte Zekeriya Bey’in lokantasında çorba, balık ızgara, salata ve tatlı sunuldu. Hepsi güler yüzlü Anadolu insanları olan bu “ihtiyar delikanlılar” gazetemizdeki haber, röportaj ve makaleleri severek okuduklarını söylüyorlar, bu organizasyonun da gazeteye yansıtılmasından son derece memnun olacaklarını belirtiyorlardı.

Katılımcılar yaşlı ama olgun insanlardı. Ne işle uğraştıkları, ne için geldikleri ve burada ne yapacakları konusunda sır vermiyorlardı. Merakımdan çatlamaya başlamıştım ki, olayları kendi haline bırakmayı tercih ettim. Buradan kubbemsi bir mekâna geçtik. İçerisi gayet ferah, muntazam dizili masaların üzerinde karşılıklı sıralanmış 12 tavla vardı. Herkes önceden planlandığı şekilde kendi yerlerine oturdu. Yazarımız Cengiz Baysu, yerinden kalktı ve konuşma yapmaya başladı.

 

“Sevgili Arkadaşlar,

2017 yılı Kasım ayında aldığımız kararlardan ilkini bu yıl Ocak ayında uygulamaya koyuyoruz. Bir aktivite yapacaktık, bunu şimdi gerçekleştireceğiz. Gördüğüm kadarıyla katılım oranı çok yüksektir. Özellikle aynı kışladaki diğer birliklerden katılan arkadaşlarımız da bize güç vermişlerdir… Mutlu olduk, onore olduk… Sizler için gelecekte iyi bir hatıra olacak bu aktiviteyi hepimiz bir mutluluk vesilesi olarak kabul etmeli ve öyle de görmeliyiz…”

 

Konuşma biraz daha devam etti. Herkes tebessüm eden çehresiyle konuşmayı dinliyor ve atılacak kurrada ilk sıraları almak için sabırsızlanıyorlardı. İlk kopyayı almıştım yanımdaki yaşlı beyden…

 

Yıllar öncesinden çağrışımlar

Katılımcıların büyük çoğunluğu yazarımız Emekli Yarbay Cengiz Baysu’nun 1984-1987 yıllarında görev yaptığı İskenderun’daki birliğinin askerleriydi. Aradan geçen 30 yıl gibi bir zaman bile koparamamıştı onları birbirinden. 43 kişi olarak belirlenmişti katılımcı sayısı… Vefa denen şey de bu olmalıydı…

Bir an çok duygulandım. Yazarımızın milli hislerinin yüksek olduğunu gazetedeki tüm çalışanlar biliyordu; ama yaptıklarını gördükçe ve yaşadıkça daha bir başka anlaşılıyordu. Dünün Suriyeli yöneticileri Hatay vilâyetimizi kendi haritaları içinde gösteriyorlar, bugün de sınırlarımıza kadar sokulan ve Türkiye topraklarına rastgele atış yaparak insanımızın canını yakan teröristleri teşvik ediyorlardı. Ordumuzun uluslararası hukukun gereklerine uygun şekilde Suriye sınırları içindeki Afrin’e 

Editör: BAŞAK ERTEKİN

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam