İSTANBUL
Anne yüce bir imgeyle empoze edildiği için kadının tutunacağı bir tek annelik görevi kalıyor çünkü diğer alanda kadın güçsüz ve kendi ayakları üzerinde duramayacak pozisyonda. Bu durumda kadın aile içindeki ilişkilere daha çok sarılmakta çocuklarıyla daha yakın iletişim kurmakta. Baba faktörü ise anneye oranla geri planda kalmaktadır.
Toplumda baba statüsündeki erkekler kendi konforlu hayatını bozmak istemiyor. İşten eve gelen baba görevinin çalışmakla sınırlı olduğuna kendine inandırmış çocukla ilgili hiçbir görevi üstlenmemekte ısrarcı davranıyor. Oysaki babalar çocuklarının hayatında önemli olduklarının farkında değiller. Farkında olan azınlık kısım ise çocuğuna nasıl davranacağını nasıl iletişim kuracağını bilmiyor. Bunda kadın dili ile erkek dilinin çok farklı olmasının etkisi de büyük.
Biçilmiş roller çocuğun karakterini olumsuz etkiliyor
Eşitlik dediğimiz kavram toplumumuzda değişime uğramış durumda. Aile içindeki kadın "Ben çocuklarıma bakmalıyım evimi çekip çevirmeliyim. Benim iş alanım evim." diyerek kendini çalışma alanından soyutluyor. Baba ise "ben para kazanmalı ve güçlü olmalıyım." diyerek aile içindeki sorumluluklardan kaçıyor. Bu tutumların çocuklar üzerinde çok büyük bir yansıması var. Karakterinin inşa döneminde bulunan çocuk ailesinden gördüğü bu rol paylaşımını benimsiyor. Bu durumda kız çocukları büyüyünce görevinin ev içinde olduğu kanısına varırken erkek çocukları babalarından gördüğü şekilde aile yaşantısından uzak dışa bağımlı bireyler haline geliyor. Doğumdan itibaren hastane kapılarına asılan mavi ve pembe renkler gibi çocuklar belirli kalıplara sokuluyor. Bu baskı çocukların çocuğun fiziksel sağlığından sosyal düzenine kadar etki gösteriyor. Peki aile içinde eşitlik dediğimiz olgu tam olarak nedir? Neden babalar aileden bu kadar uzak? İlgi babalığın kuralları neler?
Bu soruların cevaplarını Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) Aile Eğitimleri Koordinatörü Ahmet Çetin ile cevaplacağız. Sabancı Üniversitesi Toplumsal Duyarlılık Projeleri kapsamında Kadıköy işbirliği ile düzenlenen III. Ulusal duyarlılık konferansında ebeveynlerle bir araya gelen Ahmet Çetin 'Bilinçli Ebeveynlik' konulu bir konferans verdi. Çocuğun bakım, beslenme ve gelişiminde sorumluluk alma, ortam ve fırsat sunma, ev içi sorumlulukları eş ile paylaşma, katılımcı ve demokratik davranma gibi 'ilgili babalık' davranışları, toplumsal cinsiyet babanın çevreden aldığı sosyal destek gibi değişkenler tarafından etkilendiğine vurgu yapan Ahmet Çetin İlgili Basalığın 9 kuralını dinleyicileriyle paylaştı.
Öyle bir dönemdeyiz ki babalar artık eskiye nazaran çocuklarıyla daha yakın olmak daha çok iletişim kurmak istiyor. Fakat nasıl iletişim kuracağını bilmiyor. Türkiye'de Babalık Durum Araştırması verilerine göre bir babanın evden çıkıp dönmesi ortalama 11 saat sürüyor. Bu durumda baba çocuğuyla oynayacak vakit bulamıyor. Böylece bu görevi anne üstleniyor. Baba arta kalan zamanlarda çocuğuyla vakit geçirmek istese de birlikte tv izliyor. Bu da geçirilen zamanın kalitesini düşürüyor. Oysa ki kısa zaman içerisinde çocukla kaliteli zaman geçirmek çok basit. Örneğin çocukların en çok sevdiği şey eşyaları oyuncağa dönüştürmek. Evde herhangi bir objeyle yaratılan kurmaca oyunlar ile çocukların unutamayacağı zamanlar geçirmek çok kolay. Yorgunluğun ve ne yapacağını bilememenin stresi ile çocuklarına kendisinin de istemediği şekilde davranan baba, çocuklarının gelişimlerinde olumlu etki yaratacak 9 altın kural şöyle:
1-) ZAMAN AYIRIN
Elinizdeki işi bırakıp, sadece çocuğunuzla geçirdiğiniz zamana odaklanın. Bir kitabı birlikte okuyup oradaki sahneleri canlandırın. Birlikte gezerken ağaçlar, yaprakları ve tüyleri üzerinden bir oyun kurgulayın. Yolda giderken gördünüz araç plakalarından kelimeler üretin. Birlikte bir film veya oyun izledikten sonra hikayesi ve kahramanları hakkında bol bol sohbet edin. Çocuğun bakımı, beslenmesi, giyinmesi gibi konularda sorumluluk üstlenin.
2-) SORUMLULUK ALIN
Çocuğunuzun bakımında ve ev işlerinde anneyle eşit sorumluluk alın. Çocuğun yıkanmasına destek olun. Çocuğunuzla mutfağa girip küçükte olsa bir şeyler hazırlamaya çalışın. Kız çocuğunuzla birlikte arabayı yıkayıp tamir işleri yapmayı deneyin.
3-) DİNLEYİN
Çocuğunuzun dediklerine kulak verin. Ona fikirlerini sorun, seçme hakkı tanıyın. Çocuğunuzu dinlerken onun gözlerine bakın, can kuluğıyla dinlediğinizi hissettirin. Eve alacağınız bir eşyayla ilgili çocuğunuzun harika bir fikri olabiliceğini unutmayın. Ona son günlerde okulda neler olduğunu sorun.
4-) SEVGİ GÖSTERİN
İster konuşun ister sarılın ilişki kurayı ve iletişimi hiç ihmal etmeyin. Çocuğunuz bir hata yaptığında ' sen ne yaparsan yap seni çok seviyorum' demeyi ihmal etmeyin. Onunla birlikte bir hayvanla ya da çicekle ilgilinmenin, vakit geçirmenin mutluluğunu yaşayın.
5-) ŞİDDETİ UZAK TUTUN
Ne fiziksel ne psikolojik şiddetin hiçbir türünün yakınında olmasına izin vermeyin. Zorbalığa maruz kaldığı durumda, çocuğunuza ne yapması gerektiğini anlatın. Şiddete tanık olmanın onun üzerinde yaratabileceği olumsuz etkileri aklınızdan çıkarmayın. Televizyon ve diğer teknolojik araçlardaki şiddetin varlığından çocuğunuuzu koruyun. 155 ya da 183'ü arayarak şiddeti önleyebileceğini anlatın.
6-) İLETİŞİM KURUN
Duygularınızı ifade etmekten çekinmeyin ona da aynı fırsatı tanıyın. Çocuğunuzun yaşadıklarını anlatması, hem rahatlamasına hem de önemli ve değerli hissetmesine yardımcı olur. Çocuğunuza anlatın ki o da size anlatsın. Çocuğunuzun sizi rahatsız eden davranışını ona açık bir şekilde anlatın.
7-) EŞİT DAVRANIN
Çocuklarınızı birbirinden ayırmayın. Her birine aynı vakti ayırın, aynı dili kullanın. Evdeki işlerin cinsiyete göre ayrılmayacağını gösterin. Oğlunuzla birlikte güzel yapmaya çalışın. Kızınızla birlikte ampül sıkıp vida değiştirerek pratik beceriler kazanmasına yardımcı olun.
8-) FIRSAT YARATIN
Çocuğun kendini ifade etmesi için orteqam yaratın. Çocuğunuz yeni denemeler yaptığında onu takdir edin. Yeni yerler ve yeni ortamlar tanıması için olanak sağlayın. Birlikte çamurdan harika şeyler yaparak yaratıcılığının gelişmesine yardımcı olun. En az ayda bir kez daha önce hiç yapmadığınız yeni aktiviteler geliştirin. Sevdiği sporu veya sanat faaliyetini yapması için fırsat yaratın.
9-) BİRLİKTE ÖĞRENİN
Büyürken ihtiyaç duyduğu bilgilere uluşubiliciği bir ortam yaratın, okuluyla ilgili bütün süreçleri takip edin destek gerektiğinde yardımcı olun. Onun sevdiği değer verdiği arkadaşlarının isimlerini öğrenin onları tanıyın. Akşamları okuma saatleri yapıp birlikte kitap, gazete veya dergi okuyun. Onunla sevdiği ve sevmediği dersler hakkında sohbet edin. Çocuğunuzu okuldan almaya bugün siz gidin.
Kaynak: ÖZEL HABER
Editör: KÜBRA ÇELEPİ
