SON DAKİKA
reklam
reklam

TANRIÇALARDAN EFSANELER: KİBELE ÖYKÜLERİ

Eklenme Tarihi: 31 Mart 2019, Pazar - 18:25   Okunma Sayısı: 133534
 Ana Tanrıça Kibele, Hattilerin "Vuruşemu" ve Geç Hititlerin "Kupaba"nın müzeda geçen bu keyifli sohbetini çok seveceksiniz.

Eskiçağ tarihini konu alan tüm literatürde genel olarak “ana tanrıça” olarak anılan kybele ve özellikle anadolu’nun neolitik döneminden itibaren görülmeye başlanan tanrıça kültü; anadolu, hellas ve roma’nın din tarihinde son derece önemli ve etkili bir inanç olmuştur.ilk izleri anadolu’nun en eski dönemlerinde görülen Kibele, daha sonra hitit kültüründe ilk kez “kupaba” olarak ortaya çıkmış, phrygler aracılığıyla buradan hellenler’e, oradan roma’ya geçerek antik çağın en çok tapınılan tanrıçalarından biri olmuştur. Kibele, hellen, roma veya eski yakındoğu’nun diğer tanrıçalarına nazaran çok daha önemli ve farklı bir tanrıçadır. Zira o, bir “ana tanrıça”, “tanrıça ve tanrıların anası” kabul edilen ve istisnasız saygı ve hürmet gören bir ilahtır. Şüphesiz bu, hitit kültüründe kupaba, hellen ve roma’da Kibele, insanların neolitik çağ ve öncesindeki ana-erkil, ana soylu kültürlerinin bir yansıması olan yaratıcı ana tanrıça düşüncesinin bir devamı, bu kültürlerdeki tezahürüdür.

Prehistorik dönemlerde, özellikle neolitik anadolu’da, Kibele gibi ana tanrıça olarak tanımlayabileceğimiz bir kült vardı. Bunu en iyi örnekleri çatalhöyük ve hacılar yerleşim yerlerinden çıkartılan kadın figürinlerinden anlayabiliyoruz. Bunlar, şişman, çıplak, organları belirgin şekilde görünen ve bereketi, üremeyi, bolluğu temsil ettiği açık olan ana tanrıça tasvirleridir. Bu idoller ve figürinler şüphesiz anadolu’da varlığını gördüğümüz "büyük ana", "ana tanrıça", "doğanın tanrıçası", "vahşi hayvanların egemeni (potnia theron)" gibi kutsal kuvvet ve kişilikleri temsil ediyordu. Bunların temsil ettiği tanrısal güç, doğanın, kadının şahsında beliren doğurucu kuvvetini ve bereketini sembolize etmektedir. böylece, birazdan bahsedeceğimiz gibi hitit kültüründe de yerine bulan ana tanrıça kültünün aslen anadolu’nun neolitik dönemine dayandığını söyleyebiliriz.
Dr. Önder Kayhan’ın Kibele Öyküleri serisi 2 kitaptan oluşuyor. Bu kitap uygarlığımızı ve onu yaratan anadolu insanlarının Tanrılarla olan ilişkilerini ve ayinlerini, yerleşik düzenlerini, yemeklerini, salgın ve köy yaşamını bir öykü havasında okurlara sunuyor.

Ana Tanrıça Kibele, Hattilerin "Vuruşemu" ve Geç Hititlerin "Kupaba"nın müzeda geçen bu keyifli sohbetini çok seveceksiniz.
Arka Kapak Yazısı: Bundan 9000 yıl önce tarihin en büyük devrimi, yani 'Neolitik Devrim', bu topraklarda bizim eski yurttaşlarımız tarafından başarıldı. Toprağı ilk işleyen, ilk evleri yapan, hayvanları ilk ehlileştirenler Anadolu sakinleri idi. Ana Tanrıça'nın deyişiyle: Herşeyin başladığı yer o yer, zaman o zamandı.

Kaynak: ÖZEL HABER
Editör: KÜBRA ÇELEPİ

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam