Törende, Atatürk Anıtına çelenk sunuldu, saygı duruşunda bulunuldu ve ardından İstiklal Marşımız okundu. Çok sayıda partilinin katıldığı törende basın açıklamasını Parti adına CHP Kartal Başkan Yardımcısı Av. Şengül Tarhan yaptı.
Törene CHP Kartal Örgütüyle, Kent Kültürü ve Demokrasi Derneği Başkanı Metin Ağırman, CHP Önceki Dönem Kartal İlçe Başkanı Kamer Gök, Atatürkçü Düşünce Derneği Kartal Şube, Başkanı Kemal Aslan, Kartal Belediye Başkan yardımcılarından Hüseyin Tozkoparan, Cengiz Türkmen ile çok sayıda davetli ve basın mensubu katıldılar.
CHP Kartal İlçe Sekreteri Süleyman Ülger “CHP Kurucusu ve ilk Genel Başkanı Atatürk’ün önderliğinde ulusal bağımsızlığı kazanan, Cumhuriyeti kuran, saltanatı kaldıran, hilafete son veren ve Ulusal Birliği sağlayan Partidir. Hukuk, eğitim, kadın hakları, insan hak ve özgürlükleri gibi toplumsal alanlarda gerçekleştirdiği reformlarla çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’ni biçimlendirmiştir. Ulusal sanayinin ve ekonominin gelişmesine öncülük etmiştir. İkinci Dünya Savaşı sonrasında tek parti olmanın tüm avantajlarına karşın, çok partili rejime geçişi sağlayarak Türkiye’nin demokratikleşme sürecine öncülük etmiş aydınlanma yolculuğunu korkmadan sürdürmüştür.”
Basın açıklaması öncesinde CHP Kartal İlçe Sekreteri Süleyman Ülger günün anlam ve önemine değinen konuşma yaparak şu ifadelere yer verdi ;
“Değerli Halkımız ve Değerli Cumhuriyet Halk Partililer;
TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN BÜYÜK ÇINARI 96 yıldır var olan, CHP, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk öncülüğünde 9 Eylül 1923’te önce “Halk Fırkası” adıyla kurulmuş, 1924 yılında “Cumhuriyet Halk Fırkası”, 1935 yılında ise “Cumhuriyet Halk Partisi” adını almıştır.
CHP Kurucusu ve ilk Genel Başkanı Atatürk’ün önderliğinde ulusal bağımsızlığı kazanan, Cumhuriyeti kuran, saltanatı kaldıran, hilafete son veren ve Ulusal Birliği sağlayan Partidir. Hukuk, eğitim, kadın hakları, insan hak ve özgürlükleri gibi toplumsal alanlarda gerçekleştirdiği reformlarla çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’ni biçimlendirmiştir. Ulusal sanayinin ve ekonominin gelişmesine öncülük etmiştir. İkinci Dünya Savaşı sonrasında tek parti olmanın tüm avantajlarına karşın, çok partili rejime geçişi sağlayarak Türkiye’nin demokratikleşme sürecine öncülük etmiş aydınlanma yolculuğunu korkmadan sürdürmüştür. CHP’ni eleştirenler unutmasın ki çok partili çoğulcu demokrasi için attığı bu cesur ve büyük adım sayesinde varlar.
1950’li yıllarda üstlendiği muhalefet göreviyle demokratik bir rejimde muhalefetin kurumsallaşmasına da öncülük etmiştir. Bu kapsamda parlamenter demokratik rejimin kurumsallaşmasına dönük değişimleri gerçekleştirme ve temel hak ve özgürlükleri yerleştirmek ve geliştirmek için mücadelesi vermiştir. 1960’lı yıllarda Türkiye’nin yaşadığı modernleşme sürecinin yansımaları olarak ortaya çıkan göç, kentleşme, sanayileşme gibi dinamikler çerçevesinde toplumsal sınıfların olgunlaşmasıyla birlikte sola açılarak kendisini siyaset yelpazesinde “ortanın solu”nda konumlandırmıştır
Türkiye Cumhuriyeti’ni kurma ve ülkemizin en köklü partisi olma gibi sahip olduğu ayrıcalıklı tarihsel mirasının yanı sıra sosyal demokrasinin evrensel ilkelerini de benimseyen CHP bu çerçevede Uluslararası ölçekte faaliyetlerini sürdüren Sosyalist Enternasyonal ve Avrupa Sosyalistler Partisine de katılım sağlamıştır. Çağdaş sosyal demokrasinin evrensel değerleri olan “özgürlük, eşitlik,kadın hakları, dayanışma, emeğin üstünlüğü, gelişmenin bütünlüğü ve etkinliği ile demokratikleşme , barış,hukukun üstünlüğü,laiklik ,kuvvetler ayrılığı ” kavramları partimizin önemle vurguladığı ve sahip çıktığı başlıca ilkeler arasında yer almaya devam etmektedir.
CHP zor günlerin partisidir. Ülkemizin yine bu zor günlerinde CHP ihtiyacı olduğunu biliyor bu bilinçle ülkemizin ve halkımızın hizmetinde olmaktan gurur duyuyoruz. Bu bilinçle 31 Mart ve 23 Haziran seçimlerinde birlikten ve biz olmaktan aldığımız güçle başardık. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu ile başlatmış olduğumuz aydınlanma yolcuğunu halkımıza ve tüm dünya haklarına umut ve öncülük ederek sürdüreceğiz.
İktidarını ve kişisel çıkarlarını kaybetmemek adına cumhuriyeti ve demokrasiye yok edenlere, ülkeyi karanlıklara sürüklemek isteyenlere, diktatörlere, zorbalara , doğamızı katledenlere ,her türlü baskıya karşı, Geçmişte olduğu gibi bugün de köklerinden aldığı güçle, barışa-demokrasiye olan inancıyla korkmadan-yılmadan mücadelesini sürdürecektir. Dün olduğu gibi bugünde cumhuriyetin, hak ve özgürlüklerimizin kadın haklarının, laikliğin, emeğin, güvencesi, teminatı yılmaz savunucusu olacaktır. CHP var olduğu sürece ülkeyi ortaçağ karanlığına götürmek isteyenler isteklerini başaramayacaklardır. Yağmacı iktidarlarını yargı üzerinde vesayet kurarak ,ceza ve tutuklama tehditleri ile yönetebileceklerini sananlar bilsin ki korkmuyoruz. Biliyoruz ki Hergün yaşanan hukuksuzluklar, haksız yargılama ve tutuklamalar kadın cinayetleri, çocuk istismarları cumhuriyetin ve demokrasinin ilke ve değerlerinden uzaklaşmaktan kaynaklanmaktadır. Mevcut iktidarın politik anlayışının sonucu kadın cinayetleri artmaktadır. Ülkemizi; dünya da kadın haklarına öncülük etmiş, bir anlayıştan en çok kadın cinayetlerinin yaşandığı ülkeye çeviren anlayış bilmelidir ki haklarımızdan asla vazgeçmeyerek mücadelemizi sürdüreceğiz.
Kurtuluş Savaş’ında ve ülkenin kuruluş ’unda var olan ve 96 yıldır yıkılmayan,12 eylül faşizminden sonra dahi demokrasi yolculuğunu sürdüren dünyanın en uzun ömürlü bir kaç partisinden biri olan CHP bugün olduğu gibi yarında var olacak hak-hukuk-adalet ve özgürlüklerin savunucusu olarak demokrasi mücadelesini sürdürecektir.
Kimseyi ötekileştirmeden, Toplumun farklı siyasi anlayışları ve tüm halkımızla birlikte verdiğimiz mücadeleyle 31 Martta da -23 Haziran da da başardık. Diktatörlerden ve uşaklarından –halkın iradesini- hukuku yok sayanlardan-ülkeyi kayyumla yönetmek isteyenlerden – cezalardan, tutuklamalardan korkmadan, yılmadan ve daha güçlenerek faşizme karşı mücadelemizi sürdüreceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın.
Yağmacı iktidar kaybetti- Biz kazandık
Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi”
Kaynak: ÖZEL HABEREditör: SİNAN ERDOĞDU
