SON DAKİKA
reklam
reklam

Evlerdeki sevgi okulu

Eklenme Tarihi: 21 Mayıs 2020, Perşembe - 11:45   Okunma Sayısı: 215737
Son kitabının adı ‘Çocukta ve Gençte Sevgi ve Gönüllük’ olan Gönüllü Hizmet Vakfı Başkanı, Öğretim Görevlisi ve Yazar İnal Aydınoğlu kitabını 'evinizi sevgi okulu yapınız’ cümlesiyle özetliyor.

 

 

Bir insan için aileden daha önemli bir varlık olmadığının altını çizen Gönüllü Hizmet Vakfı Başkanı, Öğretim Görevlisi ve Yazar İnal Aydınoğlu ''Bütün dünya yaşamı, aile beraberliği ve aile mutluluğu içinde geçtiği zaman o evde bereket olur, rahmet olur ve mutlulukların en yücesi yaşanır. Bu koronavirüs bizi evlere kapatırken anlatmak istediği en önemli şeylerden birisi de evdeki huzurun, mutluluğun ve evdeki özlemin ne kadar önemli olduğudur. İnsanlar maddeye odaklandıkça sevgiden uzaklaştılar. Sevgiden uzaklaşma, yaşamın her yönünde oldu. Evlilik terapisti bir arkadaşım, ‘mübalağa etmek istemiyorum ama evlerin yüzde 80’ninde sevgi bitmiş, insanlar birbirinden uzaklaşmış, odalar ayrılmış, televizyonlar ayrılmış, hobiler ayrılmış. Neredeyse ayrılık içinde bir yaşam sürdürülüyor.’ dedi. Bunun tek sebebi de “Ben” bırakırsam o ne olur, “o” bırakırsa ben ne olurum korkusundan kaynaklanıyor'' dedi. İnsanları koronavirüsün neden olduklarını anlamaya çalışmasının önemine değinen Aydınoğlu ''O yabancılaşan insanlar, eğer koronavirüsün onları eve kapatmasının nedenini anlamaya çalışır ve bu anlam doğrultusunda evlerini kendileri için bir sevgi yuvası, çocukları içinse bir sevgi okulu yapabilirlerse, o zaman belki de koronavirüs, dünyadaki en önemli görevini yerine getirmiş olur. Yok yapamazlarsa, bu virüs gider, daha ağırı gelir. Ta ki biz sevgiyi anlayıncaya kadar ve sevgi içinde yaşamayı öğreninceye kadar'' diye konuştu.

 

Sevgi ve şefkat

Tüm ilişkilerini dedesinin gösterdiği sevgi, şefkat üzerine kurmaya çalıştığına vurgu yapan Gönüllü Hizmet Vakfı Başkanı, Öğretim Görevlisi ve Yazar İnal Aydınoğlu, ''Ben 4 yaşındayken, dedem 85 yaşındaydı. Ama benim en iyi arkadaşımdı. Hala bu arkadaşlığın verdiği güven duygusu içinde yaşıyorum. Ve tüm ilişkilerimi dedemin gösterdiği sevgi, şefkat üzerine kurmaya çalışıyorum. Ne kendimi torunumdan büyük ne kendimi yaşça büyüklerden küçük görmeden tüm ilişkilerime arkadaşlığın coşkusunu, neşesini ve sevincini katmaya çalışıyorum. Eğer bir anne aynı zamanda oğluna veya kızına arkadaş olamazsa, bir büyük anne veya dede çocukları çocuk görüp onlara nasihat etmeye çalışırsa o zaman ailenin içinde arkadaşlık kalmaz. Arkadaşlık, eşit olmak ve aynı hedefe birlikte bakmaktır'' dedi.

 

Çocuğa değer vermek

Çocuklarla ilişki kurarken dikkat edilmesi gereken en önemli konunun çocuğun bir değer olduğunu hissetmek olduğuna dikkat çeken Aydınoğlu ''Ona da kendinin bir değer olduğunu hissettirmektir. O nedenle eğer çocuğunuzu can kulağıyla dinlemezseniz, sorularına ciddiyetle yanıt vermezseniz, hiç yaş gözetmeden onu evdeki diğer aile bireyleriyle aynı düzey ve değerde görmezseniz, sizin onunla iyi ilişki kurmanız mümkün olmadığı gibi, onun da çekingen, pısırık, korkak kalmasına neden olursunuz veya laubali ilişkiler kurarsanız aşırı şımarık ve saygıdan uzak bir çocuk yetiştirmiş olursunuz'' diye konuştu. İnsanların aralarındaki en önemli sorunları açıkça konuşmaya cesaret edemediklerinin altını çizen Aydınoğlu, ''Birbirlerine gerçekleri söylemiyorlar veya oyalamaya yönelik baştan savma ilişkilere yelteniyorlar. Karşılıklı açıklık olmadan, iletişim olmadan insanlar kapalı yanlar bırakırlarsa bir evin içinde, bir odanın veya bir yatağın içinde, o kapalı perdeleri hep kapalı tutmak mümkün değildir. Belki bazı evlerde bu kapalı kalan perdeler virüs nedeniyle açılınca yalanlar veya gizlilikler ortaya çıkmış, ilişkilerin gerçek yüzü görülmeye başlanmıştır. Bu nedenle virüs sonrası boşanmaların olması ailede bir temizlik hareketi sayılabilir. Yıllarca sürünmüş, kanser haline gelmiş yaralar temizlenebilir. Veya taraflar birbirlerinin gerçeklerini görüp, gerçeğe ulaşarak daha mutlu bir hayatı yaşayabilirler'' dedi.

 

Korona'nın psikolojik etkilerinden korunmak 

İnsanlığın başına gelen hiçbir olayın tesadüf olmadığını söyleyen Aydınoğlu ''Her gün egosunu şişiren, kendini herkesten güçlü görmeye çalışan, insanlara değer vermeyen, doğayı kötü kullanan, doğal kaynakları israf eden ve bereketli dünyamızın bereketini kaçırmaya çalışan insanlar için koronavirüs bir ders olmalıdır. Eğer her insan karşılaştığı her acının neden başına geldiği üzerinde düşünmez ve onun hikmetine ulaşmaya çalışmaz; hatta “neden başıma geldi?” diye isyan ederse, o zaman acı veren bu olaydan hiçbir şey öğrenememiş, acıları boşuna çekmiş demektir. Oysa ki bu başına gelen her şey öğrenmesi gereken bir derstir. Acı gider daha büyümüş olarak yeniden gelir. Ta ki siz onun verdiği dersi öğreninceye kadar'' dedi.

 

YENİ ÇIKAN KİTAPLAR

Evde koronavirüsün geçmesini bekleyenler için hiç sıkılmadan okuyacakları dört tane dumanı üzerinde yeni çıkmış kitabı sizler için seçtik. Sayısal dünyadan ve rakamlardan ziyade sözcüklere gönül veren Esra Karaduman Okay imzalı ' İçimdeki Yaz Bitti' yaşamda el yordamıyla kendine yol çizen ve bir yerden hep yaralı karakterleriyle, birbirine akraba öyküler yaratan yazarın akıcı dil ve anlatımdaki ustalığını sergilediği bu öyküyü bir çırpıda okuyacağınıza eminim. Güzel bir öykü sonrası birazda akademik bir kitap okumaya ne dersiniz? Ebeveynliğin değişen yapısına daha bilinçli ve modern yaklaşıp günümüz çocuklarının ihtiyaçlarını anlayabilmelerini sağlamaya yardımcı olacak

'Yeni Nesil Ebeveynlik' ebeveynliğin değişen yapısına daha bilinçli ve modern bir yaklaşım sunuyor. Modern polisiye edebiyatının en güzel örneklerinden olan 'Kayıp İtfaiye Arabası' sıra dışı cinayetleriyle, sizi sürükleyici ve derin bir polisiye romanın içine sürükleyecek.  Şimdi birazda gülelim diyorsanız, 'Güldüren futbol' tam size göre. Kitapta futbol sahalarından tanıdığımız oyuncuların, teknik direktörlerin, yöneticilerin başından geçen komik anılar fıkra tadında yer alıyor.

 

İçimdeki Yaz Bitti

Esra Karaduman Okay imzalı “İçimdeki Yaz Bitti” okurlarıyla buluşmaya hazır. Yazar Okay, öykülerinde alışılagelmiş her şeyi yerle bir ediyor ve birbirinden farklı ama aslında her yönleriyle tanışık karakterleri gerçek halleriyle ortaya döküyor. “Doğrusu şu ki, oyunda devre dışı kalmıştı. Şu anda yeryüzünde haksızlığa uğramış ve çaresiz bir insan kadar yapayalnızdı” Tüm bu yalnızlıkların birbirine doğru sürüklediği insanlar ‘İçimdeki Yaz Bitti’de bir araya geliyorlar.  İçimdeki Yaz Bitti’de yer alan tüm öyküleri anlatım dilindeki sadelik, okurun kendi iç sesiyle karıştırabileceği kadar yakın bir tanıklığa neden oluyor. “Ve sonra her şeyin tadı kaçtı…” diye başlayan bir oyunda her birimize bir rol düştüğünü anlamamız uzun sürmese de bu hikâyeden hangimizin, nasıl çıkacağını son ana dek söylemeyeceğini de biliyoruz. Oysa bir taş odanın bile eninde sonunda dile gelecek kadar yaşanmışlık biriktirdiğini ve aslında hiçbir şeyin unutuş yazgısının güvencine yaslanamayacağını söylüyor yazar.

Yeni Nesil Ebeveynlik

Neredeyse yirmi beş yıldır ebeveynlik alanında tanınmış bir uzman olan Dr. John Duffy’nin yeni kitabı olan “Yeni Nesil Ebeveynlik” Ayrıksı Yayınları’ndan yayımlandı. Oldukça popüler bir klinik psikolog, çok satar yazarı, podcast yayımcısı, yaşam koçu ve ilişki ve ebeveynlik uzmanı olan Dr. John Duffy, yeni kitabıyla ebeveynlerin günümüzün ergen dünyasını daha açık bir şekilde görebilmesini, ebeveynliğin değişen yapısına daha bilinçli ve modern yaklaşıp günümüz çocuklarının ihtiyaçlarını anlayabilmelerini sağlayacak. Çocukların sosyal medyaya ve internete, daha önce eşi benzeri görülmemiş akademik, sosyal ve ailesel stres etkenlerine maruz kalarak büyüdüğü günümüz dünyasında ebeveynlik de geçmişe nazaran artık daha zor ve karmaşık bir hal almış bulunmakta. Bu kitap günümüzün ergen dünyasını daha açık bir şekilde gösterirken ebeveynliğin değişen yapısına daha bilinçli ve modern bir yaklaşım sunarak günümüz çocuklarının ihtiyaçlarını ortaya seriyor. Böylelikle ebeveynler çocukların hayatlarında iyi bir rehber, dost ve danışman olmayı öğrenebilecek.

Kayıp İtfaiye Arabası

Modern polisiye edebiyatının mihenk taşlarından olan İsveçli yazarlar Maj Sjöwall ve Per Wahlöö’nün 1960 ve 70’lerde yazdıkları on seriden oluşan Martin Beck efsanesi Ayrıksı Kitap’tan yayımlanmaya devam ediyor. Kendini, kariyerinin en garip ve en unutulmaz cinayetlerden birinin ortasında bulan Martin Beck’in bu yeni macerası okuruna serinin her hikâyesinde olduğu gibi dur durak bilmeyen bir koşturmaca ve takip sunuyor. Sürükleyici ve derin polisiye serilerinden biri olan bu kitapta bir binada yaşanan patlama akıllara gelen birçok sorunun cevabı Martin Beck ve okurlar tarafından çözülmeye çalışılacak. Edip Cansever’in, "Biz aykırıya, ayrıntıya, ayrıksıya, azınlığa tutkunuz," dizelerinden esinlenen yayın çizgisiyle yayın hayatına adım atan Ayrıksı Kitap, kitap türlerinde de ayrıksılık gösteriyor. Kayıp İtfaiye Arabası kitabının ayrıksı türü, "Bana öyle bir kitap verin ki başkahramanıyla birlikte olay çözelim," olarak belirtiliyor.

 

Güldüren futbol

Belki de hayatta en çok gülmeye ihtiyacımız var. Sizleri bu ihtiyacımızı karşılayacak bir kitapla buluşturuyoruz. Gazeteci-Yazar Behram Kılıç'ın kaleme aldığı 'Güldüren futbol'  Fatih Terim’den Şenol Güneş’e, Yılmaz Vural’dan Özkan Sümer’e, Metin Tekin'den Saffet Sancaklı'ya, Rıdvan Dilmen’den Arda Turan'a, Lemi Çelik’ten Sergen Yalçın’a, Oğuz Sarvan’dan Cüneyt Çakır’a, Adnan Polat’tan Sadri Şener’e, Turgay Şeren’den Puşkaş Ergun’a, Burak Yılmaz'dan Emre Belözoğlu'na... Kısacası 1959’dan günümüze kadar yüzlerce futbolcu, teknik direktör, hakem ve yöneticinin güldüren anılarıyla dolu.

Hem futbolu özledik hem de gülmeyi özledik diyorsanız, evde oturmaktan canınız sıkıldıysa işte bu can sıkıntısını bir nebze olsun giderecek bir kitap olan 'Güldüren futbol' okuruyla buluştu. Kitapta futbol sahalarından tanıdığımız oyuncuların, teknik direktörlerin, yöneticilerin başından geçen komik anılar fıkra tadında yer alıyor.

Kaynak: ÖZEL HABER
Editör: MURAT İLTER

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam