SON DAKİKA
reklam
reklam

İSTANBUL İYİLEŞECEK

Eklenme Tarihi: 16 Temmuz 2020, Perşembe - 10:43   Okunma Sayısı: 135778
1977 Yılında 5 kardeşin en küçüğü olarak Gümüşhane’de doğdum.

Henüz üç aylıkken ailem İstanbul’a göç etmiş. Doğduğumuz yer ile bağımız hiç kopmadı ama tabi ki hayatımın bugüne kadar olan kısmı doyduğumuz yerde, İstanbul’da geçti.

İYİ Parti kurulana kadar da aktif siyaset le pek uğraşmadım.

Ben mimarım…

Baba mesleğimiz inşaat. Ailemin de yönlendirmesiyle bu bölümü seçtim.

Tabi mesleğimi seviyorum.

Bu yüzden de başarılı olduğumu düşünüyorum.

Mimarlık ve meslek alanında bir çok derneğin yönetiminde yer aldım.

Galatasaray kulüp üyeliğiyle birlikte memleket derneklerimize üye ve yönetici olarak katkı sunmaya çalıştım.

Siyasete gelene kadar sosyal hayatın içinde oldum.

Ailesiyle de çok iç içe bir insanım.

Ellerinizden öper 3 Kız evladım var. Kız çocuklarının baba ile bağı farklı oluyor.

Onlar hakikaten benim için bambaşka bir Dünya.

Zaten siyasete girmemi de hep onların geleceğinden duyduğum kaygı ile bağdaştırdım.

Yola çıkış sebebim bu olduğundan sağ olsun Eşimin desteğini de hep arkamda hissetim.

Ticarette de siyasette de ailesinin desteği arkasında olmayan bir insanın başarılı olması gerçekten çok zor.

Ben bu açıdan hep bir adım öndeyim diye düşünüyorum.

 

 

SORU    İYİ PARTİNİN KURULUŞUNDA KURUCU İL BAŞKANI OLARAK YER ALDINIZ. BİZE O GÜNLERDEN BAHSEDERMİSİNİZ.

İYİ partinin kuruluşu Türk siyaseti açısından bir dönüm noktasıdır. Bugün dönüp geriye baktığımda, hakikaten çok büyük bir iş başardığımızı daha iyi anlıyorum.

O günler Türk demokrasi tarihinde altın harflerle yazılacak. Hükümet, medya ve yargı baskısını iliklerimize kadar hissediyorduk.

En yakınlarımız bile parti kurmayı başaramayacağımıza inanıyordu. Çok kişi vazgeçeceğimizi bekliyor, tehditler, hakaretler havada uçuşuyordu.

Dönemin muktedirleri bir şeyi hesaplamadı;

Meral Akşener’in cesareti ve bizim ona olan inancımız!!!

Sayın Meral Akşener benden İstanbul kurucu il başkanı olmamı istediğinde yaşadığım heyecanı size tarif edemem.

Sanırım ilk çocuğu kucağına verilip, baba olduğu söylenen bir adamın hissettiklerine benzetilebilir. Korkmak değil ama tedirgin olmadım desem yalan olur.

Gerçekten hayatımda aldığım en büyük sorumluluk omuzlarıma yüklendi.

Tabi karşınızda Türk milletinin umutlarını omuzlamış dev bir kadın olunca, hayır demeyi aklınızın ucundan bile geçiremiyorsunuz.

‘’Baş üstüne abla’’ deyip ertesi gün çalışmalara başladım.

İlk olarak iktidara namzet bir partiye yakışan bir fiziki mekan tesis etmemiz gerekiyordu.

En fazla zorlandığım yerlerden birisi orası oldu. Kiraladığımız iki bina hükümet baskısı sebebiyle iptal edildi.

Daha sonradan Allah’ın yardımıyla bugün bile İstanbul da en stratejik ve kullanışlı parti binası diyebileceğim il binamızı tuttuk.

Bununla birlikte İstanbul il yönetimini oluşturmak için çalışmaya başladık.

1000’e yakın isimle birebir görüşmeler yaptık.

Alanında öncü, İstanbul’un saygın isimlerine teklif götürdük.

Bir kısmı kabul etti, bir kısmı malum baskılardan ötürü bizimle olmak istemedi.

Fakat bugün dönüp baktığımda o günün şartlarında çok kaliteli ve seçkin bir yönetim kurulu oluşturduğumuzu rahatlıkla söyleyebilirim.

O cesur yürekli arkadaşlarımı hayatım boyunca saygı ve sevgiyle anacağım.

 

SORU PARTİNİN KURULUŞUNDAN KISA BİR SÜRE SONRA SEÇİMLERE GİRDİNİZ O GÜNLERİ NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ.

Genel merkezimiz ve diğer illerimizle eş zamanlı olarak sahaya indik.

Ağır siyasi ortam ve baskılara rağmen vatandaşımız partimize hatırı sayılır bir teveccüh gösteriyordu.

İstanbul’un 39 ilçesi var.

Her biri Anadolu’da bir il büyüklüğünde.

Bu 39 ilçeye İYİ Partiyi ve genel başkanımızı temsil edebilecek 39 ilçe başkanı belirledik.

O günün şartlarında eksiklerimiz, gediklerimiz olsa da çok güçlü ve heyecanlı bir ekip oluşturduk.

İYİ Parti’nin ilçe başkanı olmak yürek ister.

Bizim il başkanlığının tesisinde yaşadığımız sorunları her bir ilçe başkanımız ilçelerinde yaşadı.

Ama İYİ Parti’nin ayak sesleri medya karartmasına rağmen gümbür gümbür duyulmaya da başladı.

Bu ayak sesleri o dönemde hükümeti harekete geçirdi ve Türkiye mağlum baskın seçim ortamına girdi.

 

Bana göre o baskın seçim İYİ Parti'nin mahallelere, sokaklara tam olarak inmesinin önüne geçmek için yapıldı.

En büyük eksiğimiz buydu, ZAMAN.

Erken seçim tarihinin belli olmasıyla birlikte partimizin seçimlere katılıp katılamayacağı tartışmalarının ortasında kaldık.

İvedi bir şekilde il ve ilçe kongrelerimizi yapmak zorunda kaldık.

4 Mart 2018'de İstanbul da tarihi bir İl kongresi gerçekleştirdik.

Beşiktaş Akatlar Spor Salonunda binlerce kişi, salona sığmayan bir coşkuyla İYİ Parti için yeni bir sayfa açtı.

Hemen akabinde Ankara'da yaptığımız büyük kurultay zaten hepinizin malumu.

İstanbul olarak oraya yaptığımız katılım da bugün bile beni gururlandırıyor.

Yaklaşık 150 otobüs ve onlarca otomabil Ankara'ya hareket etti.

Türkiye'nin dört bir yanından akan selin yaşattığı coşkuyu halâ hissedebiliyorum.

 

SORU İYİ PARTİNİN KURULUŞUNUN TÜRK SİYASETİNE YANSIMASI NASIL OLDU

 

23 Haziran seçimlerinin ardından Türkiye’de yeni bir siyasi iklim oluştu.

İYİ Parti vatandaşımız için adeta bir çıkış yolu oldu.

Öncesinde Türkiye’de iktidar sorunu olduğu kadar, bir muhalefet sorunu da olduğunu düşünüyorum. İlk girdiği seçimde hatırı sayılır bir başarı yakalayarak Tbmm’ye girmeyi başaran partimiz bu ihtiyaca cevap verdi.

Bugün kimsenin yok sayamadığı , gündem belirleyen bir PARTİ.

Meral Akşener’in Erdoğan’ın karşısında en güçlü alternatifi olduğu su götürmez bir gerçek.

Bir düşünün;

İYİ Parti kurulmamış olsa İstanbul ve Ankara Belediyeleri bugün hala AK PARTİ idaresindeydi.

2002 yılından beri AKP’nin aldığı en büyük seçim yenilgisi , Meral AKŞENER ve İYİ Parti’nin büyük mücadelesinin eseridir.

Bu mücadelede kum tanesi kadar bile olsa katkımız olan bizler, ne kadar gururlansak az.

Tabi mücadele daha yeni başlıyor.

Bu mücadeleyi önce genel başkanımız Sayın Meral AKŞENER’i Cumhurbaşkanı yaparak ,

sonra da Türkiye’yi Güçlendirilmiş Parlementer sisteme geçirerek taçlandıracağız.

Türk Milletine söz verdik.

Ben çocuklarıma söz verdim.

Onlar bizim yaşadıklarımızı yaşamayacaklar.

Demokratik çağdaş bir hukuk devletini onlara borçluyuz.

Atatürk’ün bize emanet ettiği Cumhuriyeti onlara teslim etmeye mecburuz.

 

 

 

 

 

Kaynak: ÖZEL HABER
Editör: ZAFER YILDIZ UĞUR FIRAT YILDIZ

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam