SON DAKİKA
reklam
reklam

Üç korner bir penaltı!

Eklenme Tarihi: 17 Nisan 2021, Cumartesi - 14:57   Okunma Sayısı: 78038
Bir döneme damgasını vuran, sokak ararlarında taştan kalelerle ve üç kornerin bir penaltı olduğu kendine özgü kurallarıyla oynanan mahalle maçları, artık sadece birer nostaljik hatıra olarak anılarda yaşıyor

Özellikle 70'li ve 80'li yıllarda neredeyse her mahallede, her sokakta oynanan mahalle futbol maçları bir çok kişinin anılarında unutulmaz hatıralar barındırıyor. 2000'li yıllarda mahalle kültürünün kaybolmaya başlaması, sokaklarda park etmiş arabalardan yer kalmaması, eğitim süresinin neredeyse tam güne yayılması, çocukları mahalle futbol maçlarından uzaklaştırdı. Ancak, bir döneme damgasını vuran, sokak ararlarında taştan kalelerle ve kendine özgü kurallarıyla oynanan mahalle maçları

artık sadece birer nostaljik hatıra olarak anılarda yaşıyor. O dönem oynanan mahalle maçlarında; iki takım kaptanı adım alarak birbirine yürür, biri diğerinin ayağına bastığında ilk oyuncu tercihi yapma hakkı kazanırdı. Sırayla iyi çocuklar kapılırdı. Bu işin en hüzünlü kısmıysa sona kalan çocuklardır ki genelde melül melül bakar, takıma alınmayan hüngür hüngür ağlardı. Takımlar alındıktan sonra kale seçimi yapılırdı. Mahalle maçlarında taktik, strateji, oyun planı yapılmaz, kaleci dahil herkes gol atmaya çalışırdı. Takımı kuranlar genelde mahallenin iyi futbol oynayanlar olurdu ki, onlar aynı zamanda hem takım kaptanı, hem de antrenörlük yapardı. Kimse taktik bilmediği için genelde kaptanlar, tüpün kuyruk sırasıyla verildiği yıllarda takım arkadaşlarına gaz verirlerdi. ''Hadi koçum, Aslansın, kaplansın, helal sana, biz bu maçı alırız'' gibi sözler bazen o kadar etkili olurdu ki, aradaki fark kaç olursa olsun maç kazanılırdı. 70'li, 80'li yıllarda futbolcu isimlerinden daha çok Şampiyon Kulüpler Kupası'nda başarılı olan kulüplerin isimleri lakap olarak alınırdı. O yıllarda Avrupa Kupalarının gözde kulüpleri Borussia Mönchengladbach, PSV, Ajax, Nottingham Forest, Hamburg, Juventus Milan, Ipswich Town takımları seçilir, genellikle de bu takımların yıldız oyuncularının isimleri takım arasında paylaştırılırdı.

 

Top kiminse onun sözü geçer

 

Hemen hemen herkesin mutlaka bir kez futbol topu olmuştur ve onu alıp gururla mahalle maçı yapmak için sokağa çıkmışızdır. Mahalle maçlarında genellikle top kim ise onun sözü geçerdi. Çünkü

topun sahibi aynı zamanda bir çok riski de göze almış demekti. Top alınamayacak bir yere, dereye, bahçeye kaçabilirdi. Arabanın altında kalıp, ya da komşu teyzenin elinde patlayabilirdi. 70'li 80'li yıllarda top bulmak son derece zor olduğu için, topu olanlar sadece maçın değil, mahallenin de gözdesi olurlardı. Çoğu zaman evden özel olarak alınır, annelerine sözler verilirdi. Top sahipleri, iyi oynayıp oynamadığına bakmadan hemen takımın kaptanlığına soyunurdu. Tabi bu arada bazı şartları da öne sürerlerdi ki, bunların arasında kaleye geçmemek, penaltıları atmak, top kaçtığında gidip almamak gibi şartlar ön plana çıkardı.

 

Burun vurmak yasaktı

 

Mahalle maçlarının en önde gelen sloganı ' Üç korner bir penaltı' sözüydü. O yıllarda maçlar sokaklarda ya da boş arsalarda oynanırdı. Korner atılacak yer genelde olmadığı için korner atılmazdı. Hatta penaltı için bazen özel olarak korner yaptırılırdı. Eğer takımda kalede duran iyi bir kaleci yoksa, genel de iyi oynayamayan ya da takımın en kilolusu kaleye geçirilirdi. Ancak bir şart vardı ki o da 'burun vurmak yasak' kuralıydı. Penaltı ve serbest vuruşları düşürülen kullanır. Penaltılarda kaleci değiştirilmez, değiştirilirse iki tane penaltı kullanılır. İlki gol olursa ikincisi kullanılmazdı. Akşam ezanı okununca maç biter, skor ne olursa olsun ezan bitmeden son golü atan kazanırdı. Topun sahibi ezandan önce gidecek olursa maçtan sonra top onun balkonuna atılırdı. Mahalle maçlarının bir diğer kendine özgü kuralı da 'Kaleden kaleye gol olmaz' kuralıydı.

 

Islık santra ve maç başladı

 

Mahalle maçları tam bir kaos ortamında geçerdi. Bazen kaleci bile kaleyi bırakır, gol atmaya çıkardı.

Bu kaosa bir örnek vermek gerekirse, topun peşinde koşanları, mağazalarda indirime koşan tüketicilere benzetmek yanlış olmaz. Yerde yuvarlananlar, hatta ezilenler olurdu ama mahalle maçının aşkıyla sakatlık fazla uzun sürmezdi. Eğer ciddi bir sakatlık olursa ya da top bir yere kaçarsa hemen su molası verilir, en yakın bahçeye dalınıp, musluğundan kana kana içilirdi. Maçlarda genelde pas olmaz, topu kapan götürür, ya golü atar, ya da topu dışarı yollardı. Topu auta atan topu gidip almak zorundaydı.

 

Gol mü değil mi?

 

Maçların en güzel anı şüphesiz atılan gollerdi. Ancak bazen goller itiraza sebep olurdu. Bazen pozisyon dakikalarca tartışılır, topun taşın üzerinden gittiği ya da baş seviyesinin üstünden gittiği söylendirdi. Ancak en değerli gol, atan kazanır denildikten sonra atılan goldü. Herkese göre değişebilir. Ama bence de atan kazanır golünü atmak büyük onurdu. Bir diğer en unutulmaz gollerden biri de, boş kaleye atılan gollerdi. Öyle bir rahatlık, öyle bir sakinlik, öyle bir başıboşluk hafifçe topu kaleye yuvarlamanın verdiği mutluluk bambaşkaydı. Elimden geldiğince sizi geçmişe mahalle maçlarının revaçta olduğu o güzel günleri hafızanızda canlandırmaya çalıştım. Biraz olsun mahalle maçlarıyla olan anılarınızı canlandırıp yüzünüzü gülümsetebildiysem ne mutlu bana.

 

Mahalle maçları geri geliyor

 

Dünyaca ünlü Brezilyalı futbolcu Neymar Jr'ın ismiyle düzenlenen Red Bull Neymar Jr’s Five

etkinliği mahalle maçları kültürünü geri getirmeyi amaçlıyor. Red Bull işbirliğiyle düzenlenen organizasyonda, yeteneğine güvenenler, turnuvada hünerlerini konuşturuyor. Şimdiye kadar 75 ülkeden 400 binin üzerinde sporseverin katıldığı Red Bull Neymar Jr’s Five Sokak Futbolu Turnuvası

elemeleri yakın bir zamanda ülkemizde de yapılacak. Türkiye finalinde rakiplerini geçerek şampiyon olmayı başaran takım ise Brezilya'da gerçekleşecek dünya finaline katılma hakkını elde edecek.

 

Dört yüz binden fazla oyuncu

 

Dünyanın dört bir yanından futbol tutkunlarını bir araya getirmeyi amaçlayan Red Bull Neymar Jr’s Five Futbol Turnuvası elemeleri, Türkiye'de de heyecanlı karşılaşmalara sahne olacak. Hızın, tekniğin ve eğlencenin iç içe olduğu turnuvaya 4 yılda 6 farklı kıtadan ve 75 ülkeden 400 binden fazla oyuncu katıldı. Sokak futbolunda hünerlerini sergilemek isteyenlerin mücadelesine sahne olacak Red Bull Neymar Jr’s Five’ta Türkiye elemeleri 12 şehirde, 15 farklı alanda gerçekleştirilecek. Mersin, Kayseri ve Bursa elemelerinden sonra turnuva sırasıyla İstanbul, Konya, Ankara, Kocaeli, Adana, Eskişehir, İzmir, Gaziantep, Trabzon’a da uğrayacak.

 

Gol yiyen oyuncusunu kaybeder

 

Dünya çapında büyük bir kitleye hitap eden Red Bull Neymar Jr’s Five’a 18 ile 25 yaş arasındaki her oyuncu katılabiliyor. Herhangi bir cinsiyet sınırlamasının olmadığı turnuvanın en önemli özelliği ise gol yiyen takımdan bir oyuncunun çıkıyor olması. Beşer kişiden oluşan takımlardan birinin son oyuncusu çıktığında veya 10 dakikalık oyun süresi dolduğunda maç sona eriyor ve maçın kazananı ilan ediliyor.

Dünyanın en büyük sokak futbolu turnuvalarından olan Red Bull Neymar Jr’s Five’a geçtiğimiz yıllarda erkekler kadar kadınlar da yoğun ilgi gösterdi. 2019 yılında Macaristan'ı temsil eden takımın şampiyon olduğu turnuvada, kadınlarda ise Slovakya takımı dünya şampiyonu olmuştu.

Kaynak: ÖZEL HABER
Editör: MURAT İLTER

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam