Warning: imagecreatefromjpeg(/var/www/vhosts/tunaydingazetesi.com/httpdocs/_efsanfit/../dosyalar/gorsel/http-www-gazetetunaydin-com-images-haberler-dunun-kusatilanlari-bugun-dostluk-sunuyor-jpg.jpg): failed to open stream: No such file or directory in /var/www/vhosts/tunaydingazetesi.com/httpdocs/_efsanfit/fonksiyon.php on line 44

Warning: imagesx() expects parameter 1 to be resource, bool given in /var/www/vhosts/tunaydingazetesi.com/httpdocs/_efsanfit/fonksiyon.php on line 3

Warning: imagesy() expects parameter 1 to be resource, bool given in /var/www/vhosts/tunaydingazetesi.com/httpdocs/_efsanfit/fonksiyon.php on line 4

Warning: Division by zero in /var/www/vhosts/tunaydingazetesi.com/httpdocs/_efsanfit/fonksiyon.php on line 11

Warning: imagecopyresampled() expects parameter 2 to be resource, bool given in /var/www/vhosts/tunaydingazetesi.com/httpdocs/_efsanfit/fonksiyon.php on line 28
Dünün 'kuşatılanları' bugün dostluk sunuyor - Tünaydın Gazetesi
SON DAKİKA
reklam
reklam

Dünün 'kuşatılanları' bugün dostluk sunuyor

Eklenme Tarihi: 25 Ocak 2017, Çarşamba - 11:00   Okunma Sayısı: 77515

… “Eylül’ün 2’sinde büyük bir yeniçeri hücumu olmuş ve bütün gün sürmüştü. Büyük kalenin tepe tarafında bulunan büyük burcun dibini kazmaya o zaman başladılar. Üçüncü güne kadar ise o kadar toprak çıkartmışlardı ki, bir yeniçeri içeriye girebilmiş ve iç örgüye ulaşmış, oradan burcun içerisindeki adamlarımıza ateş etmişti. Burcun altına kupkuru çalılar, ağaçlar, tahtalar, saman ve barut yerleştirdiler…”

 

Zigetvar’ın konumu

Macaristan’ın güneyinde kalan Zigetvar’ın en önemli kalıntısı Zigetvar Kalesi’dir. Daha önceden bu bölgede Kelt ve Romalılara ait savunma amaçlı binalar yapılmıştır. Kalenin bugünkü halinin 14’üncü yüzyıldaki esas şekline uygun olduğu düşünülmektedir. Kale, Kanunî Sultan Süleyman’ın son seferi olan Zigetvar Savaşı sonrasında Osmanlı İmparatorluğu’nun eline geçmiştir. I. Süleyman (Kanunî Sultan Süleyman) burada vefat etmiştir.

Zigetvar Kalesi, 1689 yılına kadar Osmanlı hâkimiyetinde kalmış, bu tarihten sonra Osmanlı hâkimiyetinden çıkmıştır. Şehirde mimari ve toplumsal açıdan önemli dönüşümler yaşanmıştır. Ali Paşa’nın burada kendi adına yaptırdığı cami daha sonraki dönemde Katolik kilisesine dönüştürülmüştür.

 

Kutlama günü program akışı

Geçtiğimiz hafta Fransız Alplerinden Budapeşte’ye seyahat eden Macar öğrencilerden 16’sı İtalya’nın kuzeyinde otobüsün kaza yapması sonucu yaşamını yitirmişti. Öğrenciler için saygı duruşuyla başlayan program, video gösterimli bir sunum, konser, kitap tanıtımı ve kokteyl şekliyle sürdürülmüştür.

Filmde Zigetvar Kalesi’nin havadan görünüşü verilerek su kanallarıyla korunma yöntemleri, Osmanlı muharip güçlerinin tertiplenmesi, muhasara ve kaleyi işgal planı, lâğımların patlatılması gibi temel konuların ciddi şekilde ele alındığı görülmüştür.

 

Çatışmalar

Filmde 5 Ağustos 1566 günü Kanunî Sultan Süleyman’ın görevlendirdiği akıncılar komutanının Zigetvar çevresine geldiği ve hemen yakında bulunan tepeyi keşfederek çadırları kurdurduğu görülmektedir. Ertesi gün  (salı) de çadırların kurulduğu yere padişahın gelmekte ve otağına yerleşmektedir.

Osmanlı askerleri, yerleşimle birlikte havan ve top gibi ağır silahları mevziye sokmuş, bunları koruluk ve ağaçlık alanlardan kestikleri ağaçlarla sabitlemiş ve kamışlıklardan elde ettikleri kamışlardan sepet örerek toprak tahkimatını güçlendirmişlerdir.

Drava ve Sava Nehirlerinin suyu yükseltilmiş, bataklığa dönüştürülmüş olan Sirem bölgesinde seferin hızının kesildiği görülmüştü. Osmanlı ordusunun Ösek’ten geçişi ancak 20 Temmuz’da başlayabilmişti.

... Zigetvar Kalesi’ne yapılacak bir harekâtta Osmanlılar karşılarında Macar Komutan Miklos Zrinyi’yi bulacaklardı. Miklos Zrinyi, Habsburg sülâlesinden olan İmparator I. Ferdinand’ın Başkomutanı ve Zigetvar Kalesi’nin Komutanıdır. 9 Ağustos Cuma günü Osmanlı komutanı Ali Portuk, beş büyük top ve birkaç havan topuyla Siret’in iç kalesini vurmaya başlar. İç kale çok isabet alır, kule ve çanlar parçalanır. Top ateşi akşama kadar devam eder, gece boyunca da sürer.

Türkler, 10 Ağustos Cumartesi günü daha büyük olan eski şehri büyük toplarla üç taraftan vurmaya başlarlar. Bataklık üzerindeki ağaçları kesip devirerek setler oluştururlar ve gün be gün kaleye daha fazla yaklaşırlar. Kır ve koruluklardan kesilen ağaçlar deve, at, katır ve sığırlarla gün boyunca kale civarına taşınır.

19 Ağustos günü Türkler, büyük şehri ele geçirirler. 20 Ağustos’ta ise kaleyi büyük çaplı toplarla dövmeye başlarlar. 26 Ağustos’ta dış kaleye doğru ilk taarruzu gerçekleştirirler; ama çok zayiat verirler. 2 Eylül günü ise kaleye büyük kuvvetlerle yeniden saldırırlar. 5 Eylül’de Türkler kalenin büyük burcunu ateşe verirler.

 

Zrinyi Efendi’nin tavrı

Kalenin şiddetle yandığını ve içinde daha fazla kalınamayacağını gören Zrinyi Efendi, hizmetkârı Ferenc Cserenko’ya temiz giysi ve gömlek getirmesini emreder. Atlastan iç giysi ve göğsü şeritlerle süslü, kürk yakalı paltosunu giyer. “Düğünümde taktığım” dediği elmas ve değerli taşlardan bir mücevherin süslediği altın bordürlü, üzeri değerli siyah balıkçıl tepe tüyleri olan siyah kadife kalpağını başına geçirir. Yine uşağına, içinde tek bir Türk altını dahi olmayan hepsi Macar 100 düka altını getirtir. Yanındakilere,

    ---Bunu neden yaptığımı bilin; üzerimden bu giysiyi alan, yanımda hiçbir şey taşımadığımı söyleyemesin. İnanın bana, şu elimi ve şu kılıcımı oynatabildiğim sürece, kimse bu 100 dükayı ve anahtarları benden alamayacak. Lâkin ölümümden sonra kimin elinden ölmüş isem varsın onun olsun.  Tanrı’ya yemin ederim ki, beni asla Türk kampında çadırdan çadıra sürükleyemeyecekler ve çocuklar beni parmaklarıyla gösteremeyecekler...

Sonra da hizmetkârına eğri kılıçlarını getirmesini emreder. Hizmetkâr, gümüş kakmalı ve altın yaldızlı dört eğri kılıcı getirir. Zrinyi Efendi bunları sırayla denemeye başlar. Babasına ait kılıcı seçer ve şöyle der;

    ---Bu benim atalarımdan kalan eski eğri kılıcımdır. İlk şerefimi bu eğri kılıçla kazandım. Neyim varsa bununla elde ettim. Şimdi de Tanrı’nın benim hakkımdaki hükmüne bununla katlanmak istiyorum, der.

Bu konuşmalarla gelecekte yaşanacak olanlar Zrinyi Efendi’nin içine mi doğdu, yoksa sonunu kendi çizdiği şekilde mi bitirmek istedi bilinmez ama iç kale köprüsünün üzerinde yeniçerilerle karşılaştığında tüfekle üç yerinden vuruldu... Artık kale son demlerini yaşamaktadır. Her yer cesetlerle dolu, her yer ateştir...

 

Kanuni’nin vefatı

Kalenin ele geçirilişinden önce Kanunî’nin vefat etmiş olmasının ordudan saklanması, tahnit edilmesi ve iç organlarının bulunulan yerde gömülmesinin anlatılması, kendi tarihimizde de ayrıntılı şekilde yer bulmaktadır.

Takdimlere geçildiğinde, kalenin ele geçiriliş süreci Sadık Müfit Bilge tarafından anlatılmıştır. Anlatımlar tamamen Macar kaynaklarına dayandırılmıştır. Balάzs Sudάr, Macaristan’daki Osmanlı eserleri ve yerlerini harita üzerinde göstermiş, Erdal Şalikoğlu ise Macarcadan tercüme ettiği kitapların tanıtımını yapmıştır. Sunumun müzik bölümünde ise Macar ezgilerine yer verilmiştir.

Son söz

Günlerce süren bir muhasara... Ağır kayıplar, yanan yıkılan yerler... El değiştiren toprak ve savunma tesisleri... Elbette bir günde hele hele bir iki saatte anlatılamaz. Her iki tarafa mal olmuş sönen ocaklar, yitirilen umutlar, sevgililer, canlar, tarif edilemeyecek acılar bugün anılar arasında yerini almıştır. Kuşaktan kuşağa aktarılsa da onların torunları sevgiyi, barışı, huzuru yaşatacaktır

Editör: CENGİZ BAYSU

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam