SON DAKİKA
reklam
reklam

Eziyetler nimetlerden kaynaklanıyor (Kamerun – I)

Köşe Yazarı: Cengiz BAYSU   Eklenme Tarihi: 16 Kasım 2018, Cuma - 10:33   Okunma Sayısı:

 

IŞİD’i kim oluşturdu, kimler finanse etti ve kimler eğitti? Ellerindeki silahları kimler temin etti? Dünyadaki nimetler sınırlıyken isteklere gem vurmak, sınır çekmek mümkün olmadığına göre savaşlar çıkacak demektir.

Yeryüzü nimetlerinin paylaşımı adil şekilde olmadığından sürekli anlaşmazlıklar hatta savaşlar çıkmaktadır. Enerji altyapısı, tarihçesi, teknolojisi ve stratejisi tam olarak bilinmiyor. Bu nedenle gelecekte yaşanması muhtemel uluslararası gelişmelerin ülkemizi de etkilemesi kaçınılmaz oluyor.

Petrol, 19’uncu yüzyıl sonları ile 20’nci yüzyıl başlarında demiryollarının döşenmesine neden olmuş ve ait olduğu coğrafyanın önemini arttırmıştır. Ayrıca yapılan geniş tesislerle kıyı şeridindeki tabii halin bozulmasına, bölgesel nüfusun çoğalmasına yol açmaktadır. Deniz trafiğinin yoğunlaşmasına, deniz kirliliği ve kazalara neden olduğu gibi savaşlara da sebep olabilmektedir.

Orta Doğu coğrafyası

Dünya petrolünün neredeyse üçte birinin Orta Doğu coğrafyasında bulunduğu bilinmektedir. Bunun yanı sıra bölgede üretilen petrolün dünyaya dağıtılmasında Uzak Doğu-Avrupa hattı üzerinde geçiş noktası oluşturması enerji sektörleri için vazgeçilmez bir coğrafya özelliği taşımasına neden olmaktadır.

Bu durumun orta vadede de değişmeyeceği, petrol üretimi ve tedarikinin Orta Doğu üzerinden devam edeceği ve petrol türevlerinin yeni pazar imkânlarına yol açacağı ihtimalini göz ardı edemeyiz.

Deniz korsanlıkları, Arap Baharı etkileri, Suriye ve Irak Savaşı gibi koşullar, uzmanların analizlerine rağmen petrol sevkiyatını pek de olumsuz yönde etkilemiş gibi görünmüyor. Buna sebep, çıkarları için Orta Doğu’ya göz dikenlerin yeri geldiğinde asker ve güç kullanmaktan asla imtina etmemeleri olarak gösterilebilir. 

Yeraltı servetleri

Petrol, günümüzün en büyük enerji kaynağı olarak yerini korurken diğer yeraltı servetlerinden vaz geçilebilir mi? Petrol ağırlıklı ve kaliteli olarak Orta Doğu’da bulunurken en değerli yeraltı servetleri de Afrika kıtasında bulunmaktadır.

Bugün savaşlar Orta Doğu’da ve acımasızca sürdürülürken Afrika da teröre bulaştırılmakta, Afrika’daki yönetimlere sarsıntı yaşatacak kışkırtmalar, itibarsızlaştırmalar ve operasyonlar düzenlenmektedir.

 

Acımasız örgüt

Afrika’daki nimetler emperyalist güçlerin kurduğu terör örgütleri eliyle eziyetlere yol açıyordu.

IŞİD’den sonra en fazla sivil ölümüne neden olan örgüt Boko Haram, kurulduğu 2002’den bu yana neredeyse on bin kişinin canını almıştır. Boko Haram’ın Afrika’daki saldırıları durdurulamadığı (!) gibi en az 250 milyon Afrikalıyı da evlerinden kopararak kamplarda yaşamaya mahkûm etmiştir.

Dünya dolara, Çin’e, siber saldırılara, Suriye’ye odaklanmış; Afrika’daki gelişmeleri göremez daha doğrusu örtmek ister bir hal almıştır. Katil örgüt Boko Haram faaliyetlerini Nijerya, Nijer, Çad ve Kamerun bölgelerine yayarak hedeflerini genişletmektedir.

Örgütün Nijerya, Kamerun ve Nijer'de son iki hafta içerisinde gerçekleştirdiği saldırılarda en az 200 kişi hayatını kaybetti.  

Nijerya'da hükümet, örgütle mücadelesinde halen sonuç alabilmiş değildir. Borno eyaleti tamamen Boko Haram’ın kontrolü altındadır.

Kasabaları kuşatmak, camileri ateşe vermek, kadın ve kızları kaçırıp tecavüz etmek, marketleri yağmalamak, Nijer’de askeri üslere ve polis merkezlerine saldırmak, Kamerun’da otobüs kaçırmak veya otobüsleri taramak, maden çıkarma tesislerinde çalışan işçileri kaçırmak ve toplu katliamlara yönelmek suretiyle bölgedeki Müslümanların göç etmelerine neden olmaktadır.

 

Kamerun’dan kaçış 

Çatışmalardan kaçan 30 bin Kamerunlu Nijerya’ya sığınmış, Birleşmiş Milletler, Kamerun’un güneybatısı ve kuzeybatısında ayrılıkçılar ile güvenlik güçleri arasında devam eden çatışmalar nedeniyle Nijerya’ya sığınan Kamerunluların sayısının 30 bine ulaştığını, bu sayının da 5’te 4’ünün kadın ve çocuklardan oluştuğunu duyurmuştur.

Kamerun’da İngilizce konuşulan bölgedeki ayrılıkçı gruplar, ülkenin 1961-1972 yıllarındaki federalizme geçişinin yıl dönümü nedeniyle 1 Ekim 2017’de Ambazonya adını verdikleri sembolik devleti kurduklarını açıklamış ve resmi dili de İngilizce ilan etmişlerdi.

Kamerun hükümetinin bu karara karşı çıkması nedeniyle ayrılıkçılar ile güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmalardan binlerce insan etkilenmiştir.  

Boko Haram, 2014’ün başından beri bir yandan Kamerun’a saldırırken bir yandan da Çad sınırındaki bölgelerde vurkaç’lar yapmaktadır. Kamerun’a saldırmasına gerekçe olarak, devletin sınırlarının içinde Kamerun topraklarının olduğunu iddia etmesidir.

(Devam edecek)

 

 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam